BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (BM) ÖRGÜTÜ
BM’nin amacı; 20. yüzyılın ilk yarısında yaşanan savaşların ve barışa yönelik tehditlerin tekrarını önlemek ve uluslararası barış ve güvenliği korumak, ilkesi ise; insan hakları, işçi hakları, çevre ve yolsuzlukla mücadele olarak ifade edilmektedir.
Bir Dünya teşkilatı olan BM’nin görevi; Birleşmiş Milletler'in amaç ve ilkelerine uygun biçimde barış ve güvenliği korumak. Uluslararası bir anlaşmazlığa yol açabilecek her türlü çekişmeli durumu soruşturmak. Uluslararasında çekişmeli konularda anlaşma koşullarını önermek. Silahlanmayı denetleyecek planlar hazırlamak.
2024 yılının ilk günlerini yaşadığımız bu dünyada; BM’nin kuruluş amaç ve ilkelerine ne düzeyde ve hangi insan hak ve hürriyetlerine uygun görev yaptığı, çevre ve yolsuzlukla mücadele ettiği; sadece 2023 yılı içinde meydana gelen Rusya-Ukrayna savaşı ve İsrail terör devletinin Filistin Devletini işgali ve bu savaşlarda hayatını kaybeden/katledilen masum çocuk, kadınlar için BM’nin nasıl ve ne şekilde davranış sergilediği, hangi kirli amaçların odağı olduğu ile çevre kirliliği ve yolsuzlukların müsebbibi olduğu gerçekliğini; dünya halklarının bakınca görebilen insanlarının gözü önünde cereyan etmekte ve ibretle izlenmekte olduğuna inanmak istiyorum.
Sadece bu iki olayda bile kuruluş amacı ve görevleri bakımından BM’nin aczi görülmekte olup, görev yapamaz ve/veya görev yapmasına Rusya, Cin, Fransa, Abd, ve İngiltere ülkelerinin daimi üye sıfatı ile engel olduğunu söylemek yanlış olmaz, bu ülkelerin ortak özelliği Hristiyanlık, ateizm ile kapitalin insan hayatından daha değerli olduğu düşünce sisteminin hâkim olduğu, kapitalizmin esir aldığı ülkelerdir.
BM örgütünün daimi ülkeleri dâhil dünyanın bütün ülkeleri ve bu ülkelerde yaşayan halklar bilmelidir ki; dil, din, ırk ve ekonomik fayda gözetmeksizin faaliyet göstermeyen/gösteremeyen dünya örgütü BM, dünyada yaşanan insanlık dışı olayların kaynağı ve müsebbibidir.
Dünyada “barış ve güvenliği korumak. Uluslararası bir anlaşmazlığa yol açabilecek her türlü çekişmeli durumu soruşturmak. Uluslararasında çekişmeli konularda anlaşma koşullarını önermek. Silahlanmayı denetleyecek planlar hazırlamak.” İşlem ve eylemini ancak; dil, din, ırk ve ekonomik kar/zarar gözetmeyen, insan hak ve hürriyetini merkezine almış, gerçek demokrat özgürlükçü, insan hayatının kapitalden daha değerli olduğuna inanan ülkelerin karar organı olduğu bir dünya örgüt yapısı ile mümkündür.