SON ÇAĞRI- SON NOT- SONSÖZ- MANİFESTO:
YA ŞÜPHEDE BOĞULACAKSIN YA DA SÜKÛNETTE YÜZECEKSİN
Gürültüden Sükûnete, Şüpheden Hakikate Çağrı
Zihnine Fısıldananı Kalbinle Tart!
TOPRAK OLMAK MI, YOKSA YARATANA DÖNMEK Mİ?
“İnkâr edenler, ateşe sunulduklarında, ‘Keşke dünyaya geri dönsek!’ diyecekler.” (En’am,27)
Ey modern zamanların yorgun yolcusu!
Ey modern zamanın kayıp ruhu!
Şeytan seni iki yoldan kandırır:
- Ya boş işlerle oyalayıp "an"a hapseder...
- Ya da sonsuz sorularla meşgul edip "cevapsızlık" çölünde susuz bırakır.
Seni meşgul eden, seni uyuşturan, sana unutturan her ne varsa, bir anlığına bırak.
Telefonunu kapat.
Gürültüyü sustur.
İçindeki o fırtınadan korkma.
O sorular, senin canlı olduğunun, ruhunun hâlâ nefes aldığının kanıtıdır. Onları bastırma, onlarla yüzleş. Çünkü her sorunun içinde, bir cevap tohumu gizlidir.
Sana sunulan sahte tatminlerin,geçici hazların, anlamsız meşgalelerin ötesine bak.
Şeytanın en büyük hilesi, seni büyük sorularla değil, küçük cevaplarla oyalamasıdır.
Seni hakikat arayışından alıkoyup, bir sonraki bildirimin, bir sonraki bölümün, bir sonraki "beğeni"nin peşine takmasıdır.
Uyan!
Bu hayat, bir amaç için verildi.
Bu akıl, düşünmek için;
Bu kalp, hissetmek ve sevmek için;
Bu ruh, O'nu bulmak için verildi.
DAVET
Bırak artık zihnindeki gürültüyü.
Çünkü hakikat, sessizliğe âşıktır.
Ve bir gün o sessizlikte, kalbinin derinliklerinden bir ses yükselecek:
“Ey Rabbim, kalbim seni hep aramış ama ben başka şeylere kulak vermişim…”
O zaman gerçek yolculuk başlayacak.
Cevaplar o zaman gelecek.
Ve o zaman anlayacaksın:
Sorular, aslında birer lütufmuş.
Yeter ki onları şeytanın fısıltısıyla değil,
Rabbin davetiyle sorasın…
Hazırsan, artık sustuğunda anlamaya başlayacaksın.
Çünkü bazen en doğru cevap, içten bir “amin”dir.
Hakikat, Kibri Yakar
UYANMA VAKTİ!
Ey insan!
Sana sorulacak:
“Ömrünü neye harcadın?” (Hadid, 20)
Şeytan seni Tik Tok’la, lüksle, anlamsız tartışmalarla oyalarken…
Melekler, kalbine atılan her “Acaba?” tohumunu kaydediyor.
"Ömür,Twitter tartışmalarında değil, kalbin sessiz çığlığında akar."
"Allah’ı inkâr etmek kolaydır; O’nun yerine koyduğun putla yüzleşmek zordur."
"Sen 'ispat'ararken, aslında 'bahane' arıyorsun."
Artık uyanma vaktidir.
Kalbinin derinliğine kulak ver.
Hayatını geri alamazsın ama yönünü değiştirebilirsin.
Zamanını geri alamazsın ama geri dönebilirsin.
Zamanın çalınmasından daha büyük bir hırsızlık yoktur.
Bugün, şeytana değil; vicdanına kulak ver.
Bugün, boşu bırak; asıl olanla meşgul ol.
Kendine merhamet et.
Boşu doluya,
Gafleti farkındalığa,
Oyalanmayı uyanışa çevir.
Hayat, anlamlı yaşandığında gerçek
bir armağandır.
İyilik, bilgi, hakikat, dua, tefekkür…
Bunlar sana ağır geliyorsa, şeytan işini iyi yapıyor demektir.
Şüphe, seni hakikate götüren bir ışık olabilir;ama
Kibir, seni karanlıkta debelenen bir yalnıza dönüştürür.
Şüphe, imana giden yolun ilk adımı, bir durağı olabilir, ama son durak zorunda değildir.
Fırtına, gemiyi batırmak için değil, kaptanın ustalığını ortaya çıkarmak için vardır
"Şeytan seninle savaşmaz; çünkü zaten yenilmişsin."
- "Ben bilirim “diyorsan, şeytan sana gülüyor.
- "Belki de bilmiyorum" diyorsan,melekler sana kanat geriyor.
Bu metin, "Ben her şeyi biliyorum" diyenlere değil, "Acaba?" diye içinde bir sızı hissedenlere ilet.
Çünkü hakikat, kibrin gürültüsünde değil, samimiyetin sessizliğinde doğar.
Paylaşın, konuşun, ama önce dinleyin.
Paylaş, belki bir kalp uyanır!
Şimdi seçme zamanı.
Seçim senin:
Kibrin gölgesinde bir ömür homurdanmak mı?
Hakikatin ışığında yeniden doğmak mı?
"Şüphesiz biz ona yolu gösterdik ister şükreder ister nankörlük eder." (İnsan, 3)
- Gürültünün esiri mi olacaksın, yoksa sükûnetin efendisi mi?
- Anlamsızlığın içinde kaybolmak mı, yoksa anlam yolculuğuna çıkmak mı?
- Ya şeytanın oyuncağı olup “an”da boğulacaksın…
- Ya da ahiretin sonsuz bahçelerine “Elhamdülillah” diye gireceksin.
Ve o seçim, her şeydir.
Ve unutma:
En büyük entelektüel cesaret, "Bilmiyorum"diyebilmektir.
En büyük bilgelik ise, "Öğrenmeye hazırım" demektir.
Şeytan, ibadet etmeyen değil;ibadetten uzaklaştırabildiği kişiden memnundur.
Boş yaşayan değil; dolu yaşamaktan alıkoyabildiği kişiden razıdır.
“Bu dünya, ahiretin tarlasıdır.” (Hadis-i Şerif)
SONUÇ ve YÖNLENDİRME:
Sorgulayanı yücelt, alay edeni değil.
Merakı besle, kibri değil.
Hakikate susamış kalpleri çağır ama…
Kendi sesini Tanrı’nın sesi sananlardan uzak dur.
Allah’ın varlığını merak eden değil,
Kendi varlığını putlaştıran korkmalıdır.
Unutmayın ki,
Önyargısız, samimi bir yürekle sorgularsanız…
Gerçek size hikmet olarak sunulur.
erolyazıcı / ABBEYT ♥️
20.07.2025, pazar
Siz ne düşünüyorsunuz?
Fikrinizi bizimle paylaşın,
Yorumlarınız başka gönüllere ışık olsun.
Bu yolculukta sizlere rehberlik edecek olan, kalbinizin sesi ve aklınızın ışığıdır.
Yorumlarınızı aşağıya
bekliyoruz.
Teşekkürler, sevgiler, saygılar…
BU KONUNUN SON MAKALESİ -ÖNCEKİ MAKALELERİN LİNKLERİ AŞAĞIDA
Birinci makale – devamı var. Sonrası da var – toplam 4 makale
https://www.pendikgazetesi.com.tr/iyi-dusun-aldanma-1-seytanin-fisiltilari_29578m.html
İkinci makale – devamı var. Sonrası da var – toplam 4 makale
https://www.pendikgazetesi.com.tr/iyi-dusun-aldanma-2-sor-ama-sorgula_29579m.html
Üçüncü makale – devamı var. Sonrası da var – toplam 4 makale
https://www.pendikgazetesi.com.tr/iyi-dusun-aldanma-3-ne-yapmali_29580m.html