YÜRÜMEK ÜZERİNE

Yürümek Üzerine

Yürümek, bir bakıma kendine yürümektir. Kendin olmaktır. Kendi özünü tanımaktır. Yürüdükçe tanırsın kendini. Kendini bilirsin. Kendinle olan ruhsal savaşını bitirir, nihayet kendinle barışırsın.

Yürümek kadar sağlıklı bir iş yoktur. Doğanın bir parçası olursun. Adımlarında dolgun kulaklar belirir; doğanın sana fısıldadığı hafızaya dönüşürsün. Yürüyerek, âdeta İsa gibi babasız doğarsın; doğanın rahminden yürüyerek çıkarsın. Sen yürüdükçe iyileşirsin, şifa bulursun. Zaman içinde sende biriken blokajlar, rahatsızlıklar, yürüdükçe onarılır ve tedavi olur. Yürümek, Güneş’in altında doktor kontrolünde bir tedavidir. Doktorun, Güneş’tir. Güneş’e görünmek her zaman iyidir. Başka doktor aramana gerek kalmaz.

Yürüdükçe gülümsersin. Yüzündeki asıklık geçer. Zira Güneş’in somurttuğu hiç görülmemiştir. Güneş, hep gülen yüzüyle, tebessümüyle doğar yüreklerimize. Biz de ondan gördüğümüz gülümsemeyle yaşarız.

Evinizden çıkınız, uzun yürüyüşlere çıkınız. Otuzunda, kırkında, ellisinde yürümeyen, altmışında, yetmişinde, sekseninde bastonuyla yürümek zorunda kalır. Ayakları güçlü olanın ömrü diğerlerinden uzun olur.

Daha çok yazabilirim, lakin göz kapaklarınızın kas yapısını bilmediğimden kısa keseceğim; yazdıklarım uykunuzu getirebilir. Yürümeyi ihmal etmeyiniz. Uzunca, mesafe tanımaksızın yürüyünüz. İşinize üç kilometreyi yürüyerek gidip geliniz. Eğer bunu dikkate almaz, gökteki doktora görünmezseniz, yeryüzündeki beyaz önlüklüler size iğnelerle muayene eder.
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.