Çalışma koşullarındaki adaletsizlikler düzeltilsin
Türkiye’deki işçi hakları, asgari ücret politikaları ve genç emeğinin sömürüsü sil baştan ele alınsın
Günümüz çalışanlarının gerçekliğini ve vicdani çığlığını daha derinlemesine hissettirmeli
Hem farkındalık oluşturmayı hem de harekete geçirici bir bilinç uyandırmayı başarmalıyız
"ÇALIŞMAK MI? YAŞAMAK MI?
BİR NESLİN ÇALINAN HAYATLARI"
Bir Ülkenin Sessiz Çığlığı:
Genç Emeğin Tükenişi
GERÇEK ŞU:
Bir genç düşünün:
Sabahın köründe başlıyor mesai.
Sabah 08:00 –
Bir yanda: BİM, A101, ŞOK, Migros raflarında gençler... raf dolduruyor.
Bir başkası:
Öte yanda kafenin buğulu camlarının ardında bir başka genç.
Kafede gece yarısına kadar ayakta.
7/24
– "Tatil" diye bir kavram yok.
Sessizlik – "Şikâyet edersem işten atılırım" korkusu.
Çoğu 18’ini yeni geçmiş…
Ama hayatın yükünü, bir ömürlük yorgunlukla omuzlamış.
Sabah 08:00 –Gece 21:00
– Parasını alıp çıkıyor. "İyi ki mesai yok!" diyor.
Ya da
Sabah 08:00 –Gece yarısı.
Bir ay
çalışıp,
Bir hafta bile yaşayamamakla sınanıyorlar.
Bu gençler,
hayata tutunmaya değil,
Hayatta kalmaya çalışıyorlar sadece.
YASALAR ÇİĞNENİYOR:
- Günde 11 saat- yasal sınır.
Ama onlar -16 saat-çalışıyor!
“Haftalık izin” mi?
- Haftalık izin hakkı ihlal, gasp ediliyor.
– "İzin" diye yarım gün veriyorlar.
Sadece bir yarım gün, o da pazartesi.
Yasalara aykırı.
Tam gün haftalık dinlenme hakkı (en az 24 saat) gasp ediliyor.
Yani insan olduğun tek saat,
Herkesin işe döndüğü günün bir köşesi...
İsmi “asgari” ama
Gerçek adı hayatı asgariden yaşamak olan bir ücretle…
ASGARİ ÜCRET = AÇLIK ÜCRETİ:
- Asgari Ücretin Çalışanı Geçindirememesi:
- 2024’te brüt-17.002 TL, net 14.546 TL
Kira, ulaşım, gıda derken
Bu ücret- tek başına yaşamak için yetersiz.
- Net 14.546 TL ile İstanbul’da ‘tek oda kira’ + faturalar = 12.000 TL.
– Banka hesabına yatan "ömür".
- Geriye kalan: Günde 84 TL (1 simit+su+otobüs bileti).
Çalışma Koşullarının Sert Gerçekleri
- Uzun Çalışma Saatleri:
- Marketlerde 08:00-21:00 → 13 saat (1 saat yemek molasıyla 12 saat).
- Kafelerde 08:00-24:00 → 16 saat (yasal sınırın çok üstünde!).
- Yasal Limit: İş Kanunu’na göre- günde en fazla 11 saat- (haftalık 45 saat), fazlası- fazla mesai-.
Ancak bu sektörlerde- kayıt dışı- çalıştırma yaygın.
SESSİZ KALAN HERKES ORTAK!
"Bazılarını Hiç Umurunda Değil" Sözünün Arkasındaki Sistem
- Patron "Genç işsizlik var" diye sömürüyor.
- İşveren Zihniyeti: "Çalışacak genç çok, itiraz edeni göndeririz" mantığı.
- Devlet -denetim- yapmıyor.
- Denetimsizlik: Çalışma Bakanlığı’nın - küçük işletmelerde denetim yetersizliği.
- Genç İşsizlik: İş bulamayan gençler, kölelik koşullarını kabullenmek zorunda kalıyor.
- BİZ PAYLAŞMAYINCA GÜNDEM OLMUYOR.
Bu Sessiz Sömürüye Sessiz Kalmak: Suç Ortaklığıdır
Türkiye İş
Kanunu der ki:
"Günde en fazla 11 saat çalıştırılabilir."
Ama bu gençler 12 saat, 14 saat, 16 saat çalışıyor!
Kimi zaman kayıt dışı, kimi zaman imzasız…
Kimi zaman zorla, kimi zaman çaresizlikle.
Üstelik çoğu,
sesini çıkaramıyor…
Çünkü bilir:
“Bir şey dersem, yerime başka biri bulunur.”
Yani bu bir
“iş” değil artık.
Bu bir dönüştürülmüş modern köleliktir.
Ve bu adaletsizlik, sadece patronun değil;
Gören ama suskun kalan herkesin ortak günahıdır.
Erhan Alban sormuştu ya:
Erhan Alban’ın Sözünün Anlamı
“Günde 12 saat çalışan gençler… Bazılarının hiç umurunda değil. Değil mi?” cümlesi, sistemin bu gençleri görmezden geldiğini** vurguluyor.
Çözüm, -toplumsal duyarlılık + hukuki mücadele- ile mümkün.
Peki, Kim Umursuyor?
Soru: “Bazılarının umurunda değil, değil mi?"
Cevap: “Evet, çünkü bu bir sistem sorunu!"
Haklı.
Bazılarının gerçekten umurunda değil.
Çünkü onların çocukları sıcak evlerde kitap okuyor,
Diğerleri, ekmeğini teriyle değil, yara kabuklarıyla kazanıyor.
Ama bizim umurumuzda
olmak zorunda.
Çünkü biz,
Ya bir zinciri kıracağız,
Ya da bu zincirin parçası olacağız.
EVRENSEL MESAJ:
Bu sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyada gençliğin sorunu.
Kapitalizm diyor ki: "Ucuz emek ol ya da yok ol!"
**Biz diyoruz ki: “İnsan onuruyla yaşamak haktır!"
Unutma:
Bugün -onlar-, yarın -senin çocuğun- olabilir.
-Sessiz kalan, suça ortaktır.
Yapabileceğimiz Şeyler Var: Sessiz Kalma!
Yapıcı Eleştiri ve Çözüm Önerileri
NE YAPABİLİRİZ?
BİREYSEL TAVIR, BİLİNÇ:
· Hak Arama: SGK ve ücret bordrosu talep edilmeli.
· Şikâyet et! Alo 170 Çalışma Hattı.
· Bordro iste! Kayıt dışı çalışmayı reddet.
TOPLUMSAL/SİYASAL ADIMLAR: DAYANIŞMA:
#14Saat14BinLira- etiketiyle tweet at!
YASAL REFORM:
- Asgari ücret -değil, yerine- "yaşanabilir ücret" talep et talebini dilekçeyle meclise gönder.
- Fazla mesai denetimleri artırılmalı- ve ağır cezalar verilmeli.
- Genç emeğin sömürüsünü durdurmak için yasa tekliflerini destekle.
GENÇLİK POLİTİKALARI:
- Part-time öğrenciye sigorta- zorunluluğu için imza kampanyası başlat.
- Part-time çalışan öğrencilere **sosyal haklar.
- Stajyer sömürüsüne son verilmesi.
FARKINDALIK İÇİN:
- Sosyal Medya Kampanyaları: #AsgariÜcretAçlıkSınırıOlsun gibi etiketlerle baskı.
- Belgesel/Röportajlar: Bu gençlerin hikâyelerini duyurmak (ör: "12 Saat 14 Bin Lira").
Son Söz:
Bu gençler "geleceğimiz" ise, onları çarklarda öğütmeye hakkımız yok.
Sessiz kalmayalım, haklarımızı savunalım!
Eğer bir genç,
Günde 14 saat çalışıyor,
Ve hâlâ ay sonunu getiremiyorsa,
Bu sadece bireysel değil, toplumsal bir iflas demektir.
Biz buna
alışmamalıyız.
Çünkü bu zulüm büyürse,
Yarın herkesin kapısını çalar.
Unutma:
Bir insanı en çok çalışmak değil,
Değersiz hissettirilerek çalıştırılmak yorar.
Ve biz…
Bu ülkenin vicdanı olacaksak,
Bu gençlerin sesi olmak zorundayız.
Susma.
Duyur.
Savun.
Çünkü onlar sadece işçi değil…
Geleceğimizin, insanlığımızın aynasıdır.
PAYLAŞ! ÇOĞALT! SAHİPLEN!
Bu metni, WhatsApp durumuna, Instagram story’sine ekle.
Arkadaşını etiketle, ona sor: "Sen kaç saat çalışıyorsun?"
#GençEmeğiSömürülmesin
Unutmayın ki,
Önyargısız,
samimi bir yürekle sorgularsanız…
Gerçek size hikmet olarak sunulur.
erolyazıcı / ABBEYT ♥️
07.07.2025, pazartesi
Siz ne
düşünüyorsunuz?
Fikrinizi bizimle paylaşın,
Yorumlarınız başka gönüllere ışık olsun.
Bu yolculukta sizlere rehberlik edecek olan, kalbinizin sesi ve aklınızın ışığıdır.
Yorumlarınızı
aşağıya bekliyoruz.
Teşekkürler, sevgiler, saygılar…