Yeminli Mali Müşavir Ahmet Gündüz: Türkiye Rol Çalacak

Yakın gelecekte ülkeler arası ilişkilerde dünya çapında rol alan bir ülke olarak Türkiye’yi göreceğiz. Bugün ‘önemli’ rolleri olan bazı ülkelerin ise, statü olarak aşağı ineceğini söyleyebilirim. Bu anlamda, ‘Türkiye rol çalacak’ dersek doğru bir deyim kullanmış oluruz

YEMİNLİ Mali Müşavir Ahmet Gündüz ilçemizin entelektüel isimlerinden birisi. Kendisi ile gazete olarak her yıl sonuna doğru, ekonomi başta olmak üzere Türkiye ve dünya gündemini yorumlaması için geleneksel söyleşiler gerçekleştiriyoruz.
Gündüz; fütürist bir yaklaşımla, eldeki verileri değerlendirerek neler olabileceği noktasında da isabetli öngörülerde bulunabiliyor. Bunu, kendisiyle geçmiş dönemlerde gerçekleştirmiş olduğumuz söyleşilerde; ulusal ve uluslararası ölçekteki isabetli değerlendirmeleri, uyarı ve çözüm önerileri ile de belgelemiş durumda.

Ahmet Gündüz’ü bu anlamda takip eden, onun yorumlarını ve öngörülerini dikkate alan çok sayıda esnaf, iş adamı ve yatırımcının da olduğunu biliyoruz.
Türkiye yine kritik bir safhadan geçiyor ve ortada yine farklı birçok söylem, belirsizlik ortamı mevcut. Bu noktada, bir bilirkişi olarak onun görüşlerinin okurlarımızın ilgisini çekeceğini umuyor ve sorularımızı yöneltiyoruz.

‘Ekonomi’ kavramını içinde bulunduğumuz durum itibarı ile dünya, Türkiye, iş dünyası ve vatandaş ölçeklerinde değerlendirirsek neler söyleriz?

Merhaba Metin Bey, ülkemiz ekonomisi, dünya ekonomileri gibi Covid-19 Pandemisi nedeniyle etkilenmiştir. Türkiye’nin pandemi sürecinde başarılı olduğunu, ekonomiyi tam durdurmadan ara ara sektörler itibari ile kapamalar yaparak atlatmaya çalıştığını hep birlikte gözlemledik. Tabi ki ülkemizde çok sayıda kişi, kurum ve işletme bu durumdan etkilenmiştir. Bunun yansımalarını önümüzdeki 5 yıl boyunca hissedeceğiz. Pandemi bitse dahi ekonomik etkileri akşamdan sabaha geçmeyecektir.

Türkiye ölçeğinde ekonominin yakın geleceği nasıl görünüyor? Sizce, yanlış uygulamalar nelerdir? Ekonomiyi iyileştirme noktasında önerileriniz var mı?Ülkemizde ekonomi çok şükür tam durmadı. Ciddi kapanmalar veya üretim aksamaları olmadı. Dünya çapında Almanya, Fransa, İngiltere gibi Avrupa ülkelerinde bile üretim ve tedarik zincirlerinde aksamaların olduğunu biliyoruz. Çok şükür ülkemizde tedarik zincirlerinde böyle bir aksama görülmemiştir. Tabi ki kapatılan sektörler itibari ile ekonomik kayıplar, işçi çıkarımları, kapanan işletmeler olmuştur. Bu konuda hükümetin Ekonomik Destek Paketleri bir nebze de olsa esnaf, sanatkar ve ticaret erbaplarını rahatlatmıştır. Ancak başka önlemlerin de alınmasına önümüzdeki dönemlerde ihtiyaç vardır. Bizim yetkililere ilettiğimiz 25 maddelik öneri ve görüşlerimiz oldu. Bunların bir kısmı yapılmıştır. Kalan önerilerimizin başında, kapanan mükelleflerin kira tutarlarının % 50 indirimli ödenmesi, elektrik su ve doğalgaz ücretlerinin % 50 indirimli hesaplanması gibi tedbirler var.

Dolar, altın, TL, sanal para başlıklarında değerlendirmeleriniz nelerdir?

Biz önümüzdeki dönemde Dolar ve Euro’nun yükselişe geçmeyeceğini öngörüyoruz. Ancak altında önümüzdeki yıl içerisinde önemli yükselmeler bekliyoruz. Döviz kurları biliyorsunuz 2018 ve 2021 yıllarında iki kez pik yaptı. Bu önümüzdeki yıllarda tekrarlanmayacağını düşünüyorum. Önümüzdeki 2-3 yıl içerisinde Dolar ve Euro’nun stabil olacağını, kısa süreli çıkış ve inişlerin olabileceğini, ancak genel seviyesinin aynı düzeyde seyredeceğini düşünüyorum.
Özellikle vergi mevzuatında ‘KDV %1’e inmeli’ gibi geçmişte çarpıcı önerileriniz mevcuttu. Bugünkü şartlarda tekrar bir durum değerlendirmesi yapar mısınız?
Ülkemizde KDV ve diğer vergiler, mükellefe iş yaptırmayı ve kayıt dışı ekonomiyi körüklemektedir. Bizim yıllardır savunduğumuz bir Vergi Reformunun şart olduğudur. Vergiler gelir üzerinden aylık ve yıllık vergi olarak iki kısma ayrılmalıdır. Hasılat üzerinden (Cironun üzerinden) % 1 aylık vergi , gelir ve kar üzerinden de % 15 oranında alınması daha işlevsel olacaktır. Böylelikle vergi iade sisteminden vazgeçilip; sadece mükellefin satışları üzerinden vergilemenin doğru olacağını düşünmekteyiz.
Bu sistem değişikliği ile Türkiye’nin gayri safi hasılatının % 1’i aylık vergi olarak tahsil edilecektir. 2020 yılında bir önceki yıla göre %16,8 artarak 5 trilyon 47 milyar 909 milyon TL oldu. Buna göre aylık hasılat vergisi ödenecektir. Ayrıca gelir ve kar üzerinden de % 15 gelir ve kurumlar vergisi alınarak, vergi şirket ve şahıslar için eşitlenmelidir.

Yeni Dünya Düzeni kavramı sizde neler çağrıştırıyor?

Dünya artık 5’ten büyüktür. Afganistan’daki gelişmelere, Suriye ve Irak’taki gelişmelere, Amerika’nın Afganistan’dan çekilme kararına bakıldığında; ülkemizin dünya çapında özneye oturduğunu, ana aktörün Türkiye olduğunu görüyoruz.
Türkiyesiz bir harita veya projenin uygulamada çalışmadığını Amerika başta olmak üzere çok sayıda Avrupa ülkesi de gördü. Bu kapsamda önümüzdeki yıllar dünyada, ülkeler arası ilişkilerde önemli rol alan bir ülke olarak Türkiye’yi göreceğiz. Bununla birlikte bugün ‘önemli’ rolü bulunan bazı ülkelerin de statü olarak aşağı ineceğini söyleyebilirim. Bu anlamda, ‘Türkiye rol çalacak’ dersek yanlış bir deyim kullanmamış oluruz.

Siyaset ile ilginiz sürüyor mu? Bu noktada çalışmalarınız mevcut mu?

Biz önümüzdeki dönemlerde siyasi bir çalışma yapmayı düşünmüyoruz. Yeminli Mali Müşavirlik ve Bağımsız Denetim alanında mesleğimize odaklanmış durumdayız. Ülkemize katkı sunmamız gerekirse fikirlerimiz ve önerilerimiz ile her zaman desteğe hazırız.

Kısa, öz fakat geniş anlamlar içeren bu samimi söyleşiden dolayı teşekkür ederiz.
Benim için bilgi ve tecrübelerimi kamuoyu ile paylaşmak bir ödevdir. Bu konuda aracılık ettiğiniz için tüm çalışma arkadaşlarınıza teşekkür ediyor, başarılar diliyorum.