GündemHaber Girişi : 15 Ağustos 2025 17:38

Yaren Leyleğin Yavruları Göç Yolculuğuna Başladı

Yaren Leyleğin Yavruları Göç Yolculuğuna Başladı
Türkiye'nin simge leyleklerinden Yaren'in yavruları göç yolculuğuna çıktı. Uydu vericisiyle takip edilen yavrular Mısır ve Batı Şeria'ya ulaştı. DKMP'nin çalışmaları, leyleklerin göç yolları ve korunmasına katkı sağlıyor.

Türkiye’nin simge leyleklerinden Yaren leyleğin bu yıl dünyaya gelen yavruları, göç yolculuğuna başladı. Uydu vericisi ile takip edilen yavrulardan biri Mısır’a, diğeri ise Batı Şeria’ya ulaştı. DKMP ekipleri, alınan düzenli sinyallerle yavruların göç yollarını ve yaşam döngülerini bilimsel olarak izliyor.
 

Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü’nden alınan bilgilere göre, Yaren leyleğin bu yıl 4 yavrusu dünyaya geldi. Haziran ayında halka takılan yavrulardan iki tanesine uydu vericisi takılarak göç yolculukları takip altına alındı.
 

Uydu vericisinden alınan verilere göre, göç döneminin başlamasıyla yavrular yuvalarından ayrıldı. Türkiye Kuş Göç Yollarının Belirlenme Projesi kapsamında izlenen yavrulardan biri 29 Temmuz, diğeri ise 3 Ağustos tarihinde göçe başladı. İlk yavru 2.300 kilometre yol kat ederek Mısır’a, diğer yavru ise 1.510 kilometre yol katederek Batı Şeria’ya ulaştı. DKMP ekipleri, her iki yavrudan da düzenli sinyaller alıyor.
 

Bu izleme çalışmaları, kuş göç yollarının haritalandırılması ve leyleklerin korunmasına yönelik uzun vadeli stratejilerin geliştirilmesi açısından büyük önem taşıyor.
 

Uluabat Gölü, Yaren leyleğin yaşam alanı olarak kuş türlerinin takibinde kritik bir rol oynuyor. Bursa’nın Karacabey ilçesindeki Eskikaraağaç Mahallesi’nde balıkçı Adem Yılmaz ile kurduğu dostlukla simge haline gelen Yaren leylek, son 13 yıldır göç mevsiminde kilometrelerce yol katedip yuvasına dönüyor.
 

Yaren ve Eskikaraağaç Mahallesi, doğa koruma ve yaban hayatı farkındalığı açısından Türkiye’de örnek bir model olarak gösteriliyor. EuroNatur Vakfı tarafından “Avrupa Leylek Dostu Köyler Ağı”na dahil edilen mahallede yapılan çalışmalar, hem bilimsel araştırmalara hem de yerel halkın doğaya saygısına katkı sağlıyor.
 

Uluabat Gölü Sulak Alanı, Ramsar Sözleşmesi kapsamında koruma altında bulunuyor ve 2000 yılında “Uluslararası Yaşayan Göller Ağı”na kabul edilerek Türkiye’nin üç “yaşayan gölünden” biri ilan edilmişti. Bu alan çevresinde yapılan halkalama çalışmaları ve izleme faaliyetleri, kuş türlerinin takibi ve sulak alanların korunması açısından kritik öneme sahip.

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.