SÖZÜN ÖZÜ (SLOGAN DİLİ)

SLOGAN DİLİ

Slogan; “Zulüm 1453’te başladı.” “Her şey çok güzel olacak.” “Kurtuluş yok tek başına”; “ya hep beraber ya hiçbirimiz.”

Bu sloganların tamamı aynı düşünce sistemi ürünü olup, aynı kaynaktan beslenmektedir. Bu düşünce sistemi besicilerinin birincil amacı Türk’ten intikam alma, hesaplaşma olup;besicilerin yerli taşeron siyasi yapıları, isimleri farklı olsa da hep birlikte görevleri gereği aynı siyasi amaca, amaç ise Türkiye’yi küçültme projesine hizmet etmektedir.  

Bu sloganlardan “Zulüm 1453’te başladı”. Sloganı; Rahmeti Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethini yüz yıllardır hazmedemeyen bu ülkenin ekmeğini yiyen Bizans artıklarının söylem dili olup, intikam alma amacına yönelik intikam amacını canlı tutmak, sokaklara yazılması ise yüzyıllardır devam eden, İstanbul’u yeniden Konstantinapol yapmayı, Müslümanları ve Türkleri Anadolu’dan sürme planlarını Bizans artıklarına hatırlatma biz hala buradayız ayaktayız varız demek içindir.   

ABD ve AB istihbaratlarının;Ülkemizde geçmişte ve yakın geçmişte desteklediği sözde yerli işbirlikçi mahfillerin milli iradeye yaptığı darbeler, ayrıca;  kendi istihbaratlarının dışında diğer başka istihbaratları kullanarak ülkemiz içeride beslediği aynı düşünce sistemi ürünü taşeronlarının kurduğu örgütleri ve siyasi yapılarının sivil toplum örgütü (STK) ve/veya siyasi yapı kamuflajı altına gizlenerek sözde fikir ve düşünce özgürlüğü adı altında; söz dinleyen, emperyalizme ve kirli amaçları görmezden gelecek bir yönetimi FFO’nın (Fitne Fesat Ocağı) her türlü iletimi ile Türkiye’nin yönetimine getirilmesi amaçlanmaktadır.      

Sözde yerli ancak ABD ve AB’nin taşeronluğunu kültürü yapmış siyasi hırsı yüksek kişi/kişilerin ve siyasi yapılarının Türkiye’yi küçültme, onun bunun uydusu haline getirme amacına yönelik, ABD ve AB ile bir takım çevrelerin gizli ajandası olan Türkiye’nin içindeki irili ufaklı ülkesine aidiyet hissetmeyen farklı etnik grup ve mezhepleri,farklı siyasi yapıları birlikte hareket etme, güç devşirme amaçlı birleştirilme çabaları, bu yetmiyormuş gibi Ülkemizin bulunduğu bölgedeki diğer ülkelerde otorite boşluğundan kaynaklı yaşanan istemsiz olayları etnik ve mezhep farklılıklarından kaynaklı gibi FFO (fitne fesat ocağı) iletimi ile Etnik kimliği, mezhep kimliğini ve azınlık kimliğini silaha çevirip sokağa sürmeye çatıştırmaya çalışılmaları taşeronluklarının amaç birliğinin gereğidir.

Ayrıca; siyasette olduğu gibi medyada, bürokraside ve sivil toplum kuruluşlarında da benzer çalışmalar yürütülmekte olup, özellikle yeni medya trolleri oluşturulmaya,medyayı; amaç birliği içinde olan belli bir çevre ve sermaye etrafında toplayıp tek bir ağızdan tıpkı rahmetli Turgut ÖZAL ve Ana Vatan Partisi’ne (ANAP) yapılan Fitne Fesat Ocağı (FFO) iletimleri ile yıpratıp amaca kısmen ulaşılmış olması, ülkemizin zengininin daha zengin, elitinin daha elit yapılması, bunların dışında kalan çoğunluk halk ise daha da fakirleşmesi sağlanmış, ülkemizin kaynakları faize (hazine iç borçlanma senetleri dahil), repoya, döviz ticareti yapanların cebine pompalandığı (1991-2002) dönemi yaşamış olduğu, yani; ülkemizin 11 yılının (1991-2002) heba edilmesi yakın tarihimizin bilinen gerçeklikleridir. Günümüzde Fitne Fesat Ocağının (FFO) yoğun bir şekilde iletim faaliyetlerini devreye almış olması, Ülkemizin 2000’li yıllarda başardığı elde ettiği kazanımları FFO faaliyetleri ile itibarsızlaştırıp 1991 genel seçimlerinde olduğu gibi kısmi kazanmış lığın heyecanını 2028 yılı seçimlerine taşımanın hesabı yapılmaktadır. Türk ve Müslüman ne kadar pembe yalan olsa da, aynı yalana ikinci bir defa inanmaz.  

 1991 genel seçimlerinde olduğu gibi kısmi kazanmış lığın heyecanını 2028 yılı seçimlerine taşımanın hesabı için oluşturulan sloganlardan “Zulüm 1453’te başladı.” sloganı ile İstanbul’un Bizanscılarını; “ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganı ile bu ülkeye aidiyet duygusu olmayan ABD ve AB ile diğer çevrelerin taşeronluğunu yapmayı kültürü yapmış etnik, mezhepçi, ideolojik ve menfaatçi kesimleri;“Kurtuluş yok tek başına” sloganı ile korku salıp amaçları aynı hedefleri farklı yedi benzemezi bir arada toplamayı;“Her şey çok güzel olacak.” sloganı ile diğer sloganların gereği tam anlamı ile yapıldığı takdirde ‘amaçlardan’ biri olan ülkemizi “ABD ve AB’nin mandası/uydusu haline getirmeyi başarmanın sevincini; ‘hedeflerden’ en önemlisi olan “Türkiye’yi onun bunun taşeronu yaparak küçültme” işlem ve eylemini yapmak, sevincini yaşamaktır.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.