SÖZÜN ÖZÜ (ÇAKMA MÜSLÜMAN)

ÇAKMA MÜSLÜMAN

Çakma Müslüman; Münafık veya sahte Müslüman, insanlara kendini Müslüman olarak tanıtan fakat içten inanmayan ve/veya fikri zikri farklı olan, ezberletilenleri yapanken ezberlediklerini davranışına yansıtamayan kişilere denir.

Mümin kime denir;          

Allah'ın birliğine ve tekliğine,ahiret gününe ve peygamberlere iman eden kimse mümin olarak nitelendirilir.

Mümin olmanın şartları;

Allah'a ve Resulüne canı gönülden inanmak ve itaat etmek,

Yalan söylememek,

Emanete ihanet etmez,

Verdiği sözde durur,

Allah'ı ve Resulünü hiç bir şeye değişmez,

Adaletlidir,

Şirk günahından kaçar,

Namuslarını her zaman için korurlar,

Müminler ve Müslümanlar işlerini öncelikle neyi gözeterek yaparlar;

Sorumluluk ve vicdan sahibi her mümin, hayatın her alanında adaleti ve samimiyeti gözetir. Hak ve hakikati, doğruluk ve dürüstlüğü kendine şiar edinir. Üstlendiği görevleri emanet olarak görür ve sadakatle yerine getirir.

Bir Müslümanın İslam dinine karşı sorumlulukları; O'na gönülden inanmak, sevgiyle bağlanmak, itaat etmek, emir ve yasaklarına titizlikle riayet etmek müminler olarak en önemli görevimizdir.

Her Müslümanın yapması gereken iki görevi; Ahlakileİman ve ibadetler arasında sıkı bir bağ vardır. Allah katında makbul olan ibadet, kişiyi kötülüklerden uzaklaştıran ve güzel ahlak ile donatan ibadetlerdir.

Müminin mümin üzerindeki hakları; Hadis: Müslümanın Müslüman üzerindeki hakkı altıdır: Karşılaştığın zaman ona selâm ver, seni dâvet ederse icabet et, senden nasihat isterse ona nasihat et, aksırınca; Allah, sana rahmet etsin de, hastalandığında onu ziyaret et ve öldüğü zaman cenazesinin ardından git.

Mümin olmanın şartlarından;

           a)Yalan söylememek,

           Çevrenize bir bakın ve çevrenizdeki Müslüman olduğu iddiasında olan kişi/kişilerin üç kuruşluk menfaat ve/veya nam şöhret için kolaylıkla söyleyebildiği yalanlara şahit olabilirsiniz, bu kişi/kişilerin ibadet hassasiyeti söylemi ve ibadetlerini yerine getirme fiilini yapması “çakma Müslüman” davranışı değil de nedir.

          b) Emanete ihanet etmemek,

               Kamu ve özel sektörde çalışana bir ücret karşılığı emanet edilen makine teçhizatı,  mamul üretimi ile her türlü hizmetin üretiminin ve zamanın emanet edildiği, çalışanın bu emanetleri koruyup kolladığı ve/veya hizmetin kusursuz özenle yerine getirildiği durum Müslüman davranışı olup,  hizmet sunan çalışan dahil mal üretim departmanlarında çalışanı;  zamanı, makine teçhizatı, kalem ve kağıdı özensiz ve savurgan kullanması, kendisine verilen ücretin sarf ettiği emek ile orantı kurma halinin çalışanda öz eleştiriye tabi tutulmaması hali “çakma Müslüman” davranışı değil de nedir.

          c) Adaletli olmak,

            Çalışma hayatı ve/veya sosyal hayatta toplumun bir bireyi olarak ilişkilerde “benci” değil “bizci” davranmak, ilişkilerde menfaat ve/veya başkaca; dili, dini,mezhebi veya ırkı dahil hiçbir şeyin “kriter” alınmadığı, insan hakkı hassasiyeti ile davranış Müslüman davranışı olup, şuçu  buçu gerekçeler ile “kriter” üreterek ve/veya sınıf ayrımını düşünce sistemini merkezine almış, insan hak ve özgürlüğünün varlığına inanmayıp bu doğrultuda davranışı sergilemeyen kişi/kişilerin davranışı  “çakma Müslüman” davranışı değil de nedir.

         d) Şirk günahından kaçınmak; Allah'a ortak koşmak, Allah'tan başka ilah olduğuna inanmak ve ona tapmak anlamlarına gelir. Şirk eyleminde bulunanlar müşrik olarak isimlendirilir.

           “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlüh” Bu cümle,“Şahitlik ederim ki Allah'tan başka ilâh yoktur. Yine şahitlik ederim ki, Hz. Muhammed (sas) Allah'ın kulu ve elçisidir.” Müslüman davranışı bu olup; başka ilah üreterek üretilen ilaha/ilahlara tapmak ve/veya taparcasına biat etmek “çakma Müslüman” davranışı değil de nedir.

            Ülkemiz kamu ve özel sektör çalışma hayatında; dejenere bir iş gücü, emeksiz çok kazanma istek ve arzusu, düşünme yeteneğinin rafa kalkmış olması ile ezberin/ezberletilenlerin hakimiyeti, işe saygı, amirine saygı ve iş görene sevginin materyalist düşünce sistemine meze yapılması,  Materyalist sistemin beyinlere hükmetmesi,sorumluluk bilincinin çağ dışı olduğu algısı, öz eleştiri kültürünün ise gereksiz/aut olması, helal/haram ve hak etme duygusu/anlayışı gibi değerlerin yozlaşması,bencilliğin hükümdarlığı, özellikle bürokrasinin kamu kaynağını düşünme ürünü olmayan doğru ve gerekli alanlara kullanımındaki savurganlık ile özellikle kamuda yetkilerin kötü ve/veya zevki sefa için kullanımı, kamu kaynağı ile temini yapılacak mal ve hizmet taleplerinin düşünme ürünü olmadığından atıl stok birikimi oluşturmuş/oluşturmakta ve talepler bilgiye gerekliliğe dayalı hazırlanmadığından ve temini istenen talebe konu mal/malzemenin özellikle yedek parçaların hazırlayıcılarınca ne ne içindir ve kullanım amacı, kullanım yeri, şekli, nasıl bir şey olduğu gibi konularda donanıma sahip olmayan kişi/kişilerin taleplerin milli olması düşünülemez, talepler eskinin parça nosu ve/veya marka/modeli bilinen ismi kullanılarak talep hazırlanması ve teklif edilenin menşeinin kabulde önemli rol alması kaynakların dış dünyaya aktarımına hizmet etmektedir. Bu sayılan dejenerasyonun görselde, söylemde nesiller arasında yarattığı algının ve dini, milli yaşam tarzının ne olduğuna bakılmaksızın benzer özellik göstermesi, neslin/nesillerin ortak yaşam alanının ilk, orta, lise ve Yükseköğretim kurumlarının olduğu düşünüldüğünde dejenerasyonun kaynağının nereler olduğu konusunda çok fazla senaryo üretmeye gerek olmadığı açıktır.

            Durum bu olduğuna göre; öncelikle vakit geçirmeksizin ilk, orta, lise ve Yükseköğretim kurumlarını ilkokuldan başlayarak düşünen, eğilimlerini, becerilerini ortaya çıkaran ve dini milli hassasiyetleri olan eğitim ağırlıklı öğretim yapılması, okullaşmada; meslek okullarının en az %70 düzeyinde olması, orta öğretim kurumlarından aldığı eğitim öğretime uygun paralel yükseköğretim kurumlarına gelen öğrenci, ayakları üzerine basan öğrenci,geleceğin üst düzey meslek erbabı ve/veya akademisyeni olması yetiştirilmesi sağlanabilir. Ülkemizde “batıcılığı” elit düşünce sisteminin merkezine koyanlar nedendir bilinmez batıdaki okullaşmanın ağırlıklı olarak meslek okulu olmasını gündem yapmazlar.  Nedendir bilinmez değil aslında, biliniyordur!!!!  ancak ülke menfaati söz konusudur.

            Siyaset kurumu; bürokrasinin bu güne değin ürettiği veriler ile Milli Eğitim Politikalarını belirlediği düşünüldüğünde,  eğitim öğretim süreci içinde nesillerin dini milli düşünce sistemindeki dejenerasyonunu, düşünme yetisinin ezberlere feda edilişini, nesiller arası iletişimin bozuşmasını,materyalist davranışın hakimiyetini, emeksiz çok kazanma, kolay yoldan köşe dönme, kul hakkı ve insan hakkı gibi konuların davranışlara ne şekilde yansıdığını sonuçları ile analiz etmeli, sekiz yıllık eğitim öğretim sisteminin kapattığı köy/mahalle ilkokullarını açarak öğrencinin köyünde/mahallesinde okuma imkanı sağlanması ile öğrencinin eğitimine/eğitim diline katkı sunacağı, taşımalı eğitim öğretimin ürettiği maliyetin ortadan kalkacağı fayda düşünülmelidir.

            Bu yazıyı kaleme alma gerekçem;dünyada yaşanan insanlık dışı işlem ve eylemler ile işlem ve eylemlerin hamisi ve/veya kendisi olduğu bilinen (ABD,AB) ve insanlık dışı işlem ve eylemlerin varlığının gözle de görüldüğü bir gerçeklik ortada iken ve ayrıca; İsrail terör örgütünün bölgede Lübnan, Suriye ve İran’da yaptığı terör eylemlerine, insanlıktan nasibini almamış insan Müsfetterinden (ABD ve AB Yöneticilerinden) medet uman söylem ve eylemlere “çakma Müslüman” davranışı sergilenmesinden duyduğum rahatsızlıktır.  Dünyada yaşanan savaşların ve başta ABD ve AB tarafından desteklenen İsrail terör örgütünün terörizminin Filistin’de yaşattığı vahşet, soykırım insanlık dışı davranışlara ve ayrıca; İsrail terör örgütünün bölgede Lübnan, Suriye ve İran’da yaptığı terör eylemlerine Türkiye Devleti dışında bölgede sözde Müslüman olduğu iddiasında olan başta Mısır, Ürdün ve Suudi Arabistan’dan ses çıkmaması  “çakma Müslüman” davranışı değil se nedir,sözde insan hakları savunucusu diğer dünyadan ses çıkmaması “çakma insan hakkı savunucusu, çakma özgürlükçü, “çakma demokrat” davranışı değil se nedir, BM Birleşmiş Milletler uluslararası barış ve güvenliği sağlamak, devletler arasında dostane ilişkileri desteklemek, kalkınmayı ve insan haklarını geliştirme amacı için kurulmuş olmasına rağmen İsrail terör örgütünün ve hamilerinin yaptığı insanlık dışı işlem ve eylemlere, Rusya Ukrayna savaşına müdahale edemeyen BM “çakma örgüt”  değil se nedir??????????        

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.