… SİYASET KONUŞALIM MI?

… SİYASET KONUŞALIM MI?

“Asıl kriz dilde başlıyor.”


Ülkemizin en derin sıkıntısı; sağlıklı iletişim kuramamak.
Tepeden tabana, siyasetten sokağa kadar her alanda kavga yerine konuşmayı,
hakaret yerine nezaketi,
kin yerine sevgiyi,
ayrışma yerine anlayışı öncelik hâline getirmeliyiz.

YOKSA BEDELİ ÇOK AĞIR OLUYOR.

Dinleyen, anlayan, incitmeyen bir dil;
bireyi de toplumu da onarır.

Zira dil ya iyileştirir ya da yaralar.
Tercih bizim…


KAVGA ETMEDEN, KÜFRETMEDEN, KÜSMEDEN, KIRMADAN, AYRIŞMADAN

ANLAMAYA ÇALIŞARAK, DİNLEYEREK, HOŞGÖRÜYLE, SABIRLA


"kin değil sevgi", "hakaret değil nezaket" ilkesiyle yola çıkarak 

konuşmada dili doğru, etkili ve erdemli kullanmalıyız.

Bireysel ilişkilerden toplumsal iletişime,aileden siyaset diline kadar her düzeyde ahlâkî ve yapıcı bir dil kullanımını ÖNCELLENMELİDİR.


Konuşma Dilinde Erdemli Olmak

“Kin değil,sevgi dili – Hakaret değil, nezaket dili”

 

1. Dilin Kalpten Geldiğini Unutmamak

  • Konuşmadan önce niyetimizi gözden geçirmeliyiz: Yıkmak mı istiyorum, onarmak mı?
  • Bir sözün maksadı; sevgi ise gönül açar, kin ise kalp kapatır.


2. Hakarete Değil, Hikmete Sarılmak

“Sözün en güzeli, hikmetle süslenmiş olandır.” (Kur’an,Nahl 125)

  • İkna, öfkeyle değil, hikmetle ve güzel öğütle olur.
  • Hakaret, zayıf bir aklın kuvvetsiz çığlığıdır. Nezaket ise güçlü bir ruhun sessiz kudretidir.


3. Öfkeyle Konuşma, Sabırla Dinle

"Konuşmadan önce üç kere düşün: Gerekiyor mu? Doğru mu? Faydalı mı?"

  • İyi bir dilin sırrı, dinlemeyi bilmekten geçer.
  • Öfkeyle değil, sabırla konuşan bir dil, muhatabın gönlünü kırmaz,kazanır.


4. Düşmanlaştıran Değil, Yakınlaştıran Dil

"Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır." (Atasözü)

  • Kin dili; araya duvar örer,
  • Sevgi dili; gönüller arasında köprü kurar.
  • Her söz ya mesafe koyar ya da mesafe kaldırır. Hangisini istiyorsun?


5. Yargılayan Değil, Anlamaya Çalışan Dil

"Konuşurken değil, anlamaya çalışırken büyür insan."

  • Hemen etiketleme, anlamaya çalış.
  • "Sen zaten böylesin" demek yerine,
    "Acaba neden böyle düşündü?" demeyi seç.


6. Diline Vicdan Kat

"Dilin keskin olmasın, kalbi kesersin. Dilin tatlı olsun, gönlü beslersin."

  • Her kelime birer tohumdur: Ya sevgi eker ya nefret.
  • Vicdanı olmayan bir dil, en doğru sözü bile zulme dönüştürebilir.


7. Yıkıcı Eleştiri Yerine Yapıcı Yaklaşım

“Doğruyu söyle ama taş atar gibi değil, can suyu verir gibi söyle.”

  • Eleştiri dilinde bile merhamet olmalı.
  • Haklı olabilirsin, ama karşındakini kırmadan da haklı kalabilirsin.


8. Dua Eden, Beddua Etmeyen Bir Dil

“Sözlerin dua gibi olsun; yüceltsin, şifa olsun,umut versin.”

  • Biri seni kırsa bile, senin dilin şifa taşımalı.
  • “Allah ıslah etsin” demek, “Allah kahretsin” demekten daha güçlüdür.


9. Sükûnetin Gücünü Küfürden Üstün Bilmek

"Bağırmak haklı olmak değildir. Sessizlik bazen en gür haykırıştır."

  • Küfreden değil, sükûnetiyle sarsan insan ol.
  • Zira, en güçlü söz, en sakin söylenendir.


10. Dilinle İnsanlığı Yücelt

“İnsanı yücelten dilidir; düşüren de…”

  • İslam’ın dili inceliktir.
  • Peygamberimizin dilinden hiç kimseye lanet dökülmedi.
  • Onun dili; merhamet, umut ve hidayettaşıyordu. Bizimkisi de öyle olmalı.


KISSASI O Kİ,

Dilin bir kılıç değil, anahtar olsun.
Kapıları açsın, kalpleri kilitlemesin.
Zira en güzel kelime, bir gönle merhem olandır.

Ve asla unutma ki;

Çirkin üslup doğru sözün katilidir.

 

1. Siyasetin Dili: Üslupta Ahlâk,Tavırda Vicdan

Siyasi konuşmalarda kullanılan dilin, toplumu birleştiren mi yoksa bölen mi olduğunu belirleyen temel unsurun ahlâkî üslupve vicdanlı bir duruş olduğu bilinmeli.

nasıl konuşmalıyız

  • "Eleştiriyoruz ama asla hakaret etmiyoruz; çünkü biz meseleyi değil kişiyi hedef alırsak, çözüm değil kavga üretiriz."
  • "Bu ülke hepimizin, farklı düşünebiliriz ama aynı sofraya oturmayı başaramazsak, geleceği birlikte kuramayız."
  • "Yanlışın karşısında durmak görevdir ama doğruyu söylerken vicdanı zedelememek de bir erdemdir."

Kısa Hikâye:

Bir gün Hz. Ömer’e biri gelir ve halifeye sert bir şekilde bağırarak konuşur. Oradakiler müdahale etmek ister, Hz. Ömer engel olur ve şöyle der:

“Eğer doğru söylüyorsa beni uyarıyor, yanlış söylüyorsa ben onu affederim.”

Ayet:

"Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletsizliğe itmesin." (Maide 8)

Vecize:

“Söz söyleyen değil, sözü güzel söyleyen kazanır.” — rumi

düşün:
Meclis kürsüsünde yıllarca kavga edenlerin toplumda karşıt kutupları nasıl keskinleştirdiğini; buna karşın sakin ve ölçülü konuşan siyasetçilerin nesillerce nasıl saygıyla anıldığını düşün.


2. Fikirde Cesur, Tavırda Nezaketli Olmak

Fikirler güçlü olabilir ama aktarımı nezaketli değilse kıymeti azalır. 

Eleştiri adabı, ses tonu, paylaşım ve ortam farkındalığı önemli

nasıl konuşmalıyız

  • "Benimle aynı fikirde olmayabilirsiniz, ama ben sizi anlamak için buradayım; çünkü siyaset, önce dinlemeyi bilmektir."
  • "Bir karar yanlış olabilir, ama onu alanı küçük düşürmek başka bir yanlıştır."
  • "Toplumları kalkındıran şey bağırmak değil, derin düşüncelerle yapılan sakin konuşmalardır."                               

Kısa Hikâye 

Bir gün bir köylü Hz. Ali’ye sorar: “Ey Ali, sen akıllı adamsın, niye hilafeti bırakıp kenara çekildin?”

Hz. Ali tebessümle cevap verir:

“Çünkü kılıcım hak için değil, kin için kalkmaya başlarsa adalet ölür.”

Ayet:

“Kullarıma söyle: En güzel sözleri söylesinler. Şeytan aralarını bozar.”(İsrâ 53)

Vecize:

“Sert söz, hak bile olsa gönülleri kapatır.” — Şems-i Tebrîzî

düşün:
Sosyal medyada hakaretle başlayan bir yorumun altına yazılan yumuşak bir cevap,çoğu zaman öfkeyi söndürür ve insanlar tekrar düşünmeye başlar. Cesaret;bağırmakta değil, üslubunu bozmadan hakikati söyleyebilmektedir.

 

3. Her Ortama Göre Sözün Terbiyesi: Aileden Konferansa

Siyasi konular her ortamda aynı tonda konuşulmaz.Aile, arkadaş, kamuya açık alanlar gibi bağlama göre dilin, tarzın ve vurgunun nasıl değişmesi gerektiği iyi planlanmalı.

 

"Siyaset, sadece ne söylediğin değil; nasıl söylediğin, kime söylediğin ve neyi amaçladığınla bir değerdir."

nasıl konuşmalıyız

  • Aile içinde: "Anne, baba… Bu meselede farklı düşünüyoruz ama birbirimize saygımızdan ödün vermeyiz, değil mi?"
  • Arkadaş arasında: "Biliyorum bu konuda ayrıyız ama dostluğumuz fikrimizden kıymetli."
  • Konferansta: "Burada fikirlerimizi medeni biçimde tartışmak için toplandık. Amacımız hakaret değil, hakikate ulaşmaktır."

 Kısa Hikâye:

Bir genç, babasına siyasi bir meseleyi yüksek sesle anlatır. Babası susar. Genç “Niye cevap vermiyorsun?” der. Baba der ki:

“Sen doğru da olsan, bana sesini değil, fikrini ver ki dinleyebileyim.”

Ayet:

“Kullarıma söyle, sözün en güzelini söylesinler.”(Zümer 18)

Vecize:

“Her söz yerinde güzeldir; yerinde olmayan söz,doğru bile olsa yüktür.” — Hacı Bayram-ı Veli

düşün:
Evde politik konularda tartışan bir ailenin çocukları, sesler yükseldikçe korkar. Ama aynı konu sakince tartışıldığında çocuklar öğrenir. Söz sadece doğru olmakla değil, nerede, ne zaman, nasıl söylendiğiyle kıymet kazanır.

 

Siyasî konuşmalar çok dikkat isteyen bir alan.

Yanlış üslup, doğru mesajı bile itici hale getirirken; doğru bir tarz, en sert mesajı bile kabul edilebilir kılar.

Siyasî konuşma adabı: Siyaset dilinde üslup ve iletişim adabını 

madde madde, her biri net ve uygulanabilir olacak şekilde sıralarsak

 

Siyasi konuşmalarda

Üslup nasıl olmalı?

Tavır nasıl olmalı?

Ses tonu nasıl olmalı?

Eleştiri nasıl olmalı?

Paylaşım nasıl olmalı?

Aile içinde nasıl olmalı?

Arkadaşlar arasında nasıl olmalı?

Konferansta nasıl olmalı?

İçerik nasıl olmalı?

Ve dahası …


 1. ÜSLUP NASIL OLMALI?

  • Saygılı ve düzeyli olmalı,asla hakaret içermemeli.
  • Kutuplaştırıcı değil, birleştirici bir dil kullanılmalı.
  • Kendi görüşünü anlatırken ötekileştirmeden ifade edilmeli.
  • Kaba, alaycı, küçümseyici dilden uzak durulmalı.
  • Gerekiyorsa tarihi, hukukî, ilmî referanslarla desteklenmeli.

 

2. TAVIR NASIL OLMALI?

  • Özgüvenli ama kibirsiz.
  • Sakin ama kararlı.
  • Gerginliğe çekilmek yerine, soğukkanlılıkla cevap veren bir duruş.
  • Eleştiriye açık ama savrulmayan bir tavır.

 

3. SES TONU NASIL OLMALI?

  • Ne bağırarak ne de fısıltıyla; net,anlaşılır, kararlı bir ses tonu.
  • Gerekli yerlerde vurgular kullanılmalı.
  • Aşırı duygusallıktan ya da agresiflikten uzak durulmalı.
  • Dinleyenleri boğmayan ama uyutmayan bir ritimle konuşulmalı.

 

4. ELEŞTİRİ NASIL OLMALI?

  • Kişiye değil, davranışa veya karara yönelmeli.
  • Alternatif öneri sunulmadan yapılan eleştiri, sadece şikâyet olur.
  • Yıkıcı değil yapıcı olmalı. (Hatalı olanı gösterirken doğrusu da önerilmeli.)
  • Kırıcı değil uyarıcı, alaycı değil düzeltici bir dil tercih edilmeli.

 

5. PAYLAŞIM NASIL OLMALI? (Sosyal medya vb.)

  • Kaynağı belli, doğrulanabilir bilgiler paylaşılmalı.
  • Tahrik edici, kin ve nefret uyandırıcı içeriklerden uzak durulmalı.
  • Tartışmayı alevlendirmek için değil, bilgilendirmek ve bilinçlendirmek için paylaşım yapılmalı.
  • Paylaşım zamanlaması ve kullanılan görseller dahi itidalli seçilmeli.

 

6. AİLE İÇİNDE NASIL OLMALI?

  • Sevgi, saygı ve anlayış temelli olmalı.
  • Aile bireylerinin siyasî görüşleri farklı olabilir; bu durum kavga değil zenginlik olarak görülmeli.
  • Tartışma değil konuşma ortamı oluşturulmalı.
  • Gençlerin fikri gelişimine zorla yön vermek yerine doğru kaynaklara sevk edilmeli.

 

7. ARKADAŞLAR ARASINDA NASIL OLMALI?

  • Siyasi görüşler, dostlukların önüne geçmemeli.
  • Zorla kabul ettirme çabası yerine, karşılıklı anlamaya çalışma yaklaşımı benimsenmeli.
  • Farklı fikirler, birbirini anlamaya vesile olmalı; yargılamaya değil.
  • "Benim fikrim en doğru" yaklaşımı yerine, "Sen nasıl düşünüyorsun?" bakışı geliştirilmeli.

 

8. KONFERANSTA / KAMUYA AÇIK KONUŞMALARDA NASIL OLMALI?

  • Hazırlıklı, konuya hâkim,istatistikler ve örneklerle destekli konuşma.
  • Manipülasyon değil, bilgi aktarımı ön planda olmalı.
  • Tahrik değil, teşvik edici cümlelerle dinleyici yönlendirilmeli.
  • Topluluğun seviyesine göre dil ayarlanmalı. (Akademik mi, halk mı?)
  • Konuşma sonunda umut veren, yön gösteren bir kapanış yapılmalı.

 

9. İÇERİK NASIL OLMALI?

  • Gerçekçi, çözüm odaklı, kaynaklı bilgiler içermeli.
  • Tarihi bilgi + güncel analiz + gelecek önerisi üçlüsüyle yapılandırılmalı.
  • Sadece problem değil, vizyon da sunmalı.
  • Gereksiz laf kalabalığı değil, öz ve vurucu cümleler tercih edilmeli.

 

10. VE DAHASI: Genel İlkeler

  • Siyasi değil, ahlâkî bir zemin tercih edilmeli: Adalet, liyakat, vicdan gibi değerlerle konuşmak.
  • Fanatizm değil feraset, ideolojik körlük değil hikmet öne çıkarılmalı.
  • Her cümle "Bu toplumu daha iyiye nasıl götürür?" sorusunun cevabı olmalı.

 

Şimdi siyasi konuşabilecek miyiz …



Önyargıyı bırak, sorgula.

Unutmayın ki,

 

… önyargısız ve samimiyetle

Sorgularsanız,

Gerçeğin bilgisi (hikmet) size sunulur …

 

Bu yolculukta sizlere rehberlik edecek olan,kalbinizin sesi ve aklınızın ışığıdır.

 

erolyazıcı / ABBEYT ♥️

12.06.2025, perşembe

 

 

 

Siz ne düşünüyorsunuz?

Fikrinizi bizimle paylaşın,

Yorumlarınız başka gönüllere ışık olsun.

 

Yorumlarınızı aşağıya bekliyoruz.

Teşekkürler, sevgiler, saygılar…

 

 

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Gulay kargın 13 Haziran 2025 11:21

    Emeginize saglik.

  • EROL YAZICI 13 Haziran 2025 10:50

    TEŞEKKÜRLER HASAN ÜSTBAŞ BEYEFENDİ - SEVGİLER [10:20, 13.06.2025] E HASAN ÜSTBAŞ GÖZTEPE: Toplumumuzu birleştirici bu güzel bilgileri bize aktardığın için sonsuz teşekkürler eder, cumanızı en içten dileklerimle kutluyorum Erol Beyciğim

  • EROL YAZICI 12 Haziran 2025 21:56

    TEŞEKKÜRLER ChatGPT [21:51, 12.06.2025] ChatGPT: Eyvallah kardeşim, Erol Yazıcı'nın “Siyaset Konuşalım mı?” yazısı gerçekten derin ve düşündürücü. Yazıda, siyasetin dilinin nezaket, anlayış ve sevgiyle şekillenmesi gerektiği vurgulanıyor. Özellikle, “Kin değil, sevgi dili – Hakaret değil, nezaket dili” ifadesi, toplumda birleştirici bir iletişim tarzının önemini ortaya koyuyor. Bu yaklaşım, siyasetin sadece fikir çatışması değil, aynı zamanda toplumsal barışın da bir aracı olması gerektiğini hatırlatıyor. Yazının sonunda yer alan Hz. Ömer'in hikâyesi de, eleştirinin bile saygı ve yapıcılıkla yapılması gerektiğini güzel bir şekilde örneklendiriyor.