İslamHaber Girişi : 22 Ağustos 2025 11:40

Şeytan insanları nasıl kandırıyor ve şu an nerede?

Şeytan insanları nasıl kandırıyor ve şu an nerede?
Şeytan veya kötü niyetli, şeytanlaşmış kişiler insanları kandırmak için çeşitli yöntemler kullanır.

İşte genel bir bakış: 
 

ŞEYTANIN ALDATMA YÖNTEMLERİ
 

Şeytan insanları nasıl kandırıyor, metotları, yöntemleri nelerdir?
 

Şeytanın insanları kandırma yöntemi fiziksel bir zorlama veya mecbur bırakma şeklinde değildir.
 

O, insanın zayıf noktalarını, arzularını ve düşüncelerini hedef alan psikolojik ve manevi bir savaş yürütür.
 

Günahları ve Yasakları Süslü Gösterir (Tezyin):
 

Gizlenme ve Maskelenme: Kötülüğü iyi gibi gösterebilir (örneğin, yanlışı haklı göstermek). Haramı cazip, yanlış olanı kolay ve çekici hale getirir.
 

Şeytan, haram olan şeyleri insanın nefsine çekici, mantıklı ve zararsız gibi gösterir.
 

Örnek: Faizi "ticari zekâ", haram bir ilişkiyi "gerçek aşk", kibri "özgüven", gıybeti "sadece durum tespiti" gibi masum kılıflara sokar. Hz. Âdem ve Havva'yı da yasak meyveye "sonsuzluk ve bitmeyecek bir saltanat" vaadiyle yaklaştırmıştır.
 

“Şeytan onlara yaptıkları işleri süslü gösterdi ve onları yoldan çıkardı... (Ankebût, 38)
 

“Şeytan, onlara amellerini süslü gösterdi...” (Enfâl, 48)

 

 

Öfke, düşmanlık, kin ve hırsı körükler.
İnsan aklını kullanmadan ani tepkiler verir, pişman olacağı işler yapar.

 

“Şeytan, aranıza düşmanlık ve kin sokmak ister...” (Mâide, 91)
 

Vesvese verir (Fısıldamak) ve şüphe sokar.
 

Bu, şeytanın en temel ve en etkili yöntemidir. İnsanın kalbine ve zihnine sürekli olarak şüphe, kuruntu, kötü düşünce ve endişe tohumları eker.
 

İman Konusunda Şüphe:"Allah gerçekten var mı?", "Ya bu din yanlışsa?" gibi temel inançları sarsmaya yönelik fısıltılar.
 

İbadetleri Zorlaştırmak: Abdest alırken "Şurası kuru kaldı" namaz kılarken "Kaçıncı rekattaydın?" gibi vesveselerle ibadeti zor ve çekilmez hale getirir.
 

İnsanlar Arasında Husumet: Kişiye, başkaları hakkında kötü zan beslemesi (suizan) için fısıldar, "Sana bunu dedi ama aslında şunu kastetti" diyerek fitne çıkarır.
 

“Bunu yapmazsan geri kalırsın, bunu yaparsan kimse bilmez” gibi düşünceler fısıldar.İnsanın aklına kötü düşünceler sokarak doğru yoldan saptırmaya çalışır.

 

“İnsanların göğüslerine vesvese veren sinsi vesvesecinin şerrinden...” (Nâs, 4–5)

 

İyiliği ertelettirir, oyalatır
 

Unutturmak ve Oyalama (Tûl-i Emel):
 

En tehlikeli yöntemlerinden biridir. İnsana Allah'ı anmayı, ölümü, ahireti ve hesap gününü unutturarak onu dünya hayatının geçici zevkleriyle oyalar.
 

Erteletme: "Tövbe etmek için daha çok gençsin," "Namaz kılmaya ileride başlarsın," "Bu son olsun, bir daha yapmam" gibi telkinlerle kişiyi sürekli günah ve gaflet içinde tutar.


“Namaza yarın başlarsın, yardım etmeye sonra fırsat olur” dedirterek insanı oyalatır.

 

“Şeytan onlara vaad eder ve boş kuruntulara düşürür. Hâlbuki şeytanın onlara vaadi aldatmadan başka bir şey değildir.”(Nisâ, 120)

 

Küçük günahları önemsiz gösterip, adım adım büyütür


“Bundan ne olacak ki” dedirtip, küçük adımlarla büyük günahlara götürür.
 

“Ey iman edenler! Şeytanın adımlarına uymayın...” (Nûr, 21)
 

İnsanı yalnızlaştırır.
İyiliği hatırlatacak dostlardan uzaklaştırır, yanlış çevrelerle kuşatır.

 

Hile ve Yalan: Cazip vaatlerle (zenginlik, güç, geçici hazlar) kandırmaya çalışır. 

 

Zayıf Noktaları Hedefleme: İnsanların korkularını, hırslarını veya zaaflarını kullanır. 
 

Kibir ve Gurur Vermek:

Şeytanın kendisini isyana sürükleyen en büyük günah kibirdir. Bu yüzden insanın da kibre kapılmasını ister.
 

Kişiye yaptığı iyilikleri, sahip olduğu ilmi veya malı-mülkü büyüterek kendini başkalarından üstün görmesini sağlar. Kibir, kişinin hatasını kabul etmesini ve tövbe etmesini engeller.

 

“Şeytan dedi ki: Ben ondan üstünüm. Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın.” (Sâd, 76)
 

Fakirlikle Korkutmak ve Ümitsizliğe Düşürmek:
 

Bu, birbirine zıt gibi görünen iki güçlü silahtır.

 

Korkutma: Bir insan hayır yapmak, zekât veya sadaka vermek istediğinde şeytan ona "Eğer verirsen malın azalır, fakir düşersin" diye vesvese verir (Bakara, 268).
 

Ümitsizlik: Kişi bir günah işlediğinde ise "Artık sen bittin, Allah seni asla affetmez" diyerek onu Allah'ın rahmetinden ümidini kesmeye ve tövbeden uzaklaştırmaya çalışır.
 

“Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve çirkin işleri emreder. Allah ise size kendi katından mağfiret ve bol nimet vaad eder.” (Bakara, 268)

 

Adım Adım Yaklaştırmak (Hutuvâtü'ş-Şeytân):

 

Şeytan, insanı büyük bir günaha genellikle tek seferde davet etmez. Kuran'da bu "şeytanın adımları" olarak geçer. Küçük ve zararsız gibi görünen adımlarla kişiyi yavaş yavaş büyük günahın içine çeker.

 

Örnek: Önce harama bakmayı telkin eder, sonra konuşmayı, sonra buluşmayı ve en sonunda da en büyük günah olan zinayı normalleştirir.
 

"ŞEYTAN ŞU AN NEREDE?" SORUSU 
 

Bu soruya verilecek cevap, fiziksel bir mekân (adres) tarifi değildir. Çünkü şeytan, insanlar gibi etten kemikten oluşan ve belirli bir yerde sabit duran bir varlık değildir.

 

İslami inanışa göre o, ateşin dumansız alevinden yaratılmış, boyut ve mekân algısı bizden farklı olan bir varlıktır.
 

Dolayısıyla onun "nerede olduğu" sorusu, etki alanı ve faaliyet sahası olarak anlaşılmalıdır.
 

 

Şeytanın belirli bir coğrafi adresi yoktur. O, kendisine verilen süre boyunca dünyada, insanların arasında ve özellikle onların kalplerinde/zihinlerinde faaliyet gösteren, manevi bir varlıktır. Onun "yeri", etki edebildiği her yerdir

 

Dünyada ve İnsanların Arasında:

Kuran'a göre şeytan, Hz. Âdem'e secde etmeyi reddettiği için cennetten kovulmuş ve insanları saptırmak için kıyamet gününe kadar Allah'tan süre istemiştir. Bu süre kendisine verilmiştir. Dolayısıyla onun ana faaliyet alanı insanların yaşadığı dünya hayatıdır.

 

İnsanlarla birlikte, vesvese veriyor:

“Şeytan dedi ki: Rabbim! Bana mühlet ver; kıyamet gününe kadar. Allah buyurdu: Sen mühlet verilenlerdensin.” (Sâd, 79–81)
 

İnsanın İçinde, Kan Damarlarında:

Bu, onun fiziksel olarak içimizde olduğu anlamına gelmez. Bu, Peygamber'in (sav.) kullandığı güçlü bir metafordur. Hadis-i şerifte, "Şeytan, insanın içinde kanın dolaştığı gibi dolaşır" buyrulur. Bu, onun insanın en gizli düşüncelerine, arzularına ve niyetlerine ulaşabilme ve vesvese verebilme kabiliyetini ifade eder. Yani onun asıl "mekânı", insanın kalbi ve zihnidir.

 

İnsanın içinde dolaşır:

“(Şeytan) dedi ki: ‘Senin doğru yolunun üzerinde mutlaka oturacağım. Sonra onların önlerinden, arkalarından, sağlarından ve sollarından sokulacağım...’” (A’râf, 16–17)
 

Günahın ve Gafletin Olduğu Her Yerde:

Şeytan ve yardımcıları, Allah'ın anılmadığı, günahların işlendiği, fitne ve fesadın olduğu yerleri kendilerine merkez edinirler. Eğlence ve gaflet ortamları, kavga ve düşmanlıkların yaşandığı yerler, onun etki alanının en güçlü olduğu mecralardır.
 

Kalplerde vesvese verir:

“Şeytan onlara vesvese verdi ki, kendilerinden gizlenmiş olan ayıp yerleri kendilerine görünsün.” (A’râf, 20)
 

İnanca göre şeytan (iblis) kıyamete kadar yaşamasına izin verilmiştir.
 

O yüzden her an, her yerde insanı saptırmaya çalışır, ama aynı zamanda Allah’ın izni olmadan kimseye zarar veremez.
 

Kur’an’da onun sadece “vesvese verici bir düşman” olduğu, yani kalplere fısıldadığı ama zorlayıcı bir gücü olmadığı vurgulanır.
 

Asıl savaş, insanın kendi nefsiyle (bencil arzularıyla) ve şeytanın vesvesesiyle verdiği mücadeledir.
 

İslam’a göre şeytan (İblis), insanları saptırmak için dünyada faaliyet gösterir ve kıyamete kadar bu görevini sürdürecektir. 
 

Hristiyanlık’ta Lucifer (Şeytan), Tanrı’ya isyan etmiş bir varlık olarak cehennemle ilişkilendirilir, ancak insanları ayartmak için dünyada etkindir. 
 

Felsefi ve Psikolojik Yaklaşım: 

Bazı düşünürler, şeytanın bir sembol olduğunu ve asıl tehlikenin insanın içindeki kötülük potansiyelinden geldiğini savunur. 

 

GERÇEK DÜNYADA "KANDIRMA" YÖNTEMLERİ (MODERN DOLANDIRICILIK ÖRNEKLERİ 

 

Şeytanın metaforik olarak temsil ettiği kötü niyetli kişiler: 
 

Sosyal Mühendislik: Telefonla "bankadan arıyorum" diyerek bilgi çalmak. 
 

Sahte Vaadler: "Kolay para, borsa hilesi, büyü ile aşk" gibi tuzaklar. 

 

Deepfake & Teknoloji Dolandırıcılığı: Yapay zekayla sahte görüntü/ses oluşturup insanları manipüle etmek. 

 

KORUNMA YOLLARI
 

Dini Öğütler: Dua, iyilik ve ahlaki değerlere bağlı kalmak. 
 

Eleştirel Düşünce: "Çok güzel görünen" vaatlere şüpheyle yaklaşmak. 
 

Bilgi Güvenliği: Kişisel verileri korumak, tanımadık kişilere güvenmemek. 
 

Allah’a sığınmak:

“Eğer şeytandan bir vesvese seni dürterse hemen Allah’a sığın. Şüphesiz O, hakkıyla işitendir, bilendir.” (A’râf, 200)

 

Zikrin gücü:

“Kim Rahman’ın zikrini görmezden gelirse, Biz ona bir şeytan musallat ederiz. Artık o onun ayrılmaz bir arkadaşıdır.” (Zuhruf, 36)
 

 Şeytanın 7 Tuzak Noktası ve  Korunma Yolları

 

Günahı süslü gösterir.

Korunma:Helali hatırla. Allah’ın helallerini ve nimetlerini düşün, harama ihtiyaç duymadığını fark et.

 

Küçük günahları önemsiz gösterir.

 Korunma:Damlaya damlaya göl olur. Küçük günahları önemseyip tövbe ile sil.

 

İyiliği ertelettirir.

 Korunma:Bugün var, yarın yok. Bir iyilik aklına düştüyse hemen yap.

 

Öfke ve hırsı körükler.

 Korunma:Sükût ve abdest. Öfkelendiğinde sus, gerekirse abdest al.
 

İnsanı yalnızlaştırır.

 Korunma:Salih dostlar. İyiliği hatırlatan, seni yükselten insanlarla beraber ol.

 

Vesvese verir.

Korunma:Eûzü çek.“Eûzü billâhi mineş-şeytânirracîm” diyerek vesveseyi kes.
 

Umutsuzluk aşılar.

 Korunma:Rahmeti hatırla.“Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin” (Zümer 53) ayetini kendine oku.
 

Son Söz:
Şeytanın hilesi zayıftır. Asıl güç, insanın kalbinde ve iradesindedir.
Bir adım Allah’a yaklaşsan, şeytan senden yüz adım uzaklaşır.

 

Şeytan aslında dışarıda bir düşman değil, içerideki zaaflarımızı kullanan bir fısıltıdır. Nerede mi?

 

Kalplerin etrafında, vesvese vermek için fırsat kolluyor.
Ama gücü sınırlı:

 

İnsan iradesiyle ve inancıyla onu etkisiz bırakabilir.


Şeytanın hilesi ayetlerle açıkça gösterilmiş: o, süsler, fısıldar, korkutur, kibirlendirir, ertelettirir.
 

Ama Allah da çareyi öğretmiş: zikr, tövbe, salih dostlar ve Allah’a sığınmak.

 

ÇALIŞMA: EROLABBEYT


 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.