Rabia Mucizesi

Türkiye’nin ilk otizmli konservatuar öğrencisi Rabia Aytek, 23 enstrüman çalıyor. Rabia sazı ile olduğu kadar sesi ile de hayran bırakıyor.

Pendik’in incisi sanatçı Rabia Aytek ve kıymetli annesi engelli eğitmeni Canan Dolunay’ı gazetemizde ağırladık. Samimi, sanat ve müzik ile dopdolu, sıcacık bir röportaj gerçekleştirdik.

RABİA AYTEK, gitarı ve bülbül edalı kusursuz sesi ile bize Türk müziğinin unutulmaz eserlerini icra etti.
Annesi ise, Rabia Aytek’in
sanat geçmişini, konservatuar eğitimini ve kariyer hedeflerini anlattı.
Anne kız hayatın güzeliklerini ve zorluklarını birlikte paylaşıyorlar. Canan Dolunay, kızının sanat kariyerinin, her alanında, profesyonel bir çalışan gibi destek sağlıyor.

İstanbul’da, Türk musıkisi ile ilgili herkesin, koro camiasının çok sevdiği, tanıyıp takdir ettiği, bu şahane anne kızı sevgi saygı ile selamlıyoruz.
Bir yaşam düşleyin; daha başladığında yaşamın engeller koyduğu, umutları bedenden soyduğu çileli bir yaşam. Bizler iki gözümüzle hiç
bir şeyin detayını göremez, ellerimizle güzellikleri tutamaz, çevremizdeki çığlıkları duyamazken; onlar görmeyen gözleriyle piyano çalan,duymayan kulaklarıyla beste yapan ‘engelsiz’lerimizdir.
İsyan en kolay sığındığımız bir kapıdır hiçbir engelimiz yokken. Yaşama çaresizce zorlukla başlayan çocuklarımız; onlar ne yapacaklar?
Her gördüğümüz yerde sırtımızı dönersek bu yaşama nasıl tutunacaklar?
İlk konservatuar öğrencisi otizmli gururumuz Rabia Aytek; kendisi yirmiüç enstrümental kullanmayı öğrenip, asıl engellilerin ‘biz’ olduğunu yüzümüze vurarak bir teşekkürü hak etmişlerdir.
Rabia Aytek 1996 yılında İstanbul da doğmuş otizmli kızımız; yaşamın koyduğu engellere aldırmamış, annesi Canan Dolunay’ın inanılmaz
desteğiyle biz ‘engelsiz geçinen!’ kişilere nispet yaparcasına kendini her konuda eğiterek İstanbul Medeniyet Üniversitesi Sanat Tasarım Mimarlık Fakültesi 3. sınıfta eğitimini sürdürmektedir.
Gitar, piyano, keman, kemençe, kanun, çello vb yirmi üç adet vurmalı çalgıyı ustalıkla icra etmekte olup; sayısız konserlere çıkmıştır. Bu anne kız ilişkisinin ötesinde adeta bir dostluk hikayesidir. Bu dostluk hikayesine tanık
olmanın keyfini yaşadık. Rabia’nın kendi deyimi ile en keyif aldıkları anları;
bir konser çıkışı İstanbul ilçelerinde ‘kaybolmak’ en mutluluk duydukları anları.
Rabia’nın sesini dinlemek, insanın ruh halini değiştiriyor adeta. Sizi desibeli çok yüksek bir nehirde sürüklenirken elinizden tutup Marmara’nın sakin mavi sularına taşıyor sanki.

Otizm dendiğinde ‘engelli’ çağrışımında bulunmak genel bir kanı olmuşken, savant sendoromlu (dahi çocuk) ne demek, çoğumuz bilmeyiz.
Bu tanım tam olarak Rabia’ya uymaktadır. Onu gitar çalarken ve söylerken dinlerseniz bütün dertlerinizi bedeninizden atarsınız.

Böyle bir yeteneği konuk etmek, Pendik gazetesi olarak bize epeyce haz verdi.
İyi ki varsın Rabia Aytek.

Haber: Mehmet Tahmaz