DOSTLUK VE AHMAKLIK ÜZERİNE
Tecrübe der ki:
Dostunu düşmanından ayırt edemeyen, seçemeyen, göremeyen ahmaktır.
Makamı ne olursa olsun. Ve unutulmamalıdır ki, ahmaktan dost olmaz.
Ahmaklık, kalbin basiretini yitirmesi; aklın rehberliğinden sapmasıdır.
Gerçek dostluk ise basiret ister, feraset ister.
İMAN, GAFLET VE DURUŞ
Namaz kılıp,
"Ben Müslümanım" deyip;
İslam ve Müslüman düşmanlarına aldanan, sempati duyan, meyleden,
Yanlarında duran, tepkisiz kalan,
Yaptıkları haksızlıkları, hırsızlıkları görmezden gelen,
Destek verenlerin durumu, en hafifiyle gaflettir.
Ve gaflet, en büyük felaketin habercisidir.
İman, sadece ibadetle değil; duruşla, adaletle, hakikatin yanında olma cesaretiyle tamam olur.
GİYBET, İFTİRA VE DİLİN İMTİHANI
Hele hele ben
Müslümanım deyip de insanların özellerini, su-i zanla,
Kâh gıybet, kâh iftira ile ağzı salyalı böğürenlere ne demeli...
Yazık, çok yazık…
Vazgeç, tövbe et, af dile.
Dil, kalbin aynasıdır. Kirli bir dil, kirli bir kalbin delilidir.
KÖTÜLÜĞÜN YÜZLERİ
Başkalarının
dünyası için kendi dünya ve ahiretini kaybedenler,
Ne büyük bir bedbahtlığa düşmüşlerdir.
Kötüden kurtulmak için daha kötüyü seçenler,
Neye hizmet ettiklerini bile bilmeyen şaşkınlardır.
Bu iki insan
da körü körüne bağlılıklarının bedelini,
Mutlaka, bağlı olduklarının keseceği ceza ile öderler.
Unutma; şeytan da ilk ihaneti, kibirle ve körü körüne bağlılıkla yaptı.
EMPATİ VE DAYATMA ARASINDAKİ İNCE ÇİZGİ
Empati, onun
penceresinden samimiyetle bakabilmek,
Onu anlamak için özen göstermektir.
Yoksa "ama" diyerek kendi pencereni dayatmak değildir.
Empati bir erdemdir, dayatma bir zaaftır.
ÖLÜM VE İNANÇ GERÇEĞİ
Nasıl
yaşarsan, öyle ölürsün.
Ölmekle bitmez bu iş, gittiğinde görürsün.
İnançsızlık diye bir şey yoktur,
Çünkü inançsızlık da bir inançtır.
Evet, Allah’a
inanmamak bir sorundur,
Ama asıl sorun, inanmayanın sorunudur.
İnanç, insanın sonsuzlukla kurduğu bağın adıdır.
İNSANLIKTAN ÇIKANLAR
Alçaklar –
zaten çoğu insanlıktan çıkmış günahkârlardır.
Kötülerin kötü tepkisi, iyiliğin altın tacıdır.
Gerçek iyilik, kötülük karşısında susmayan yürekte saklıdır.
SAĞLIK VE ŞİFA ANLAYIŞI
Hastalar
müşteri değildir.
Hastanelerin adı, “Şifahane” olarak değiştirilmelidir.
Sonra da hastane ve hapishaneleri azaltmanın yolları hazırlanmalıdır.
Toplum şifaya değil, hastalığa yatırım yapıyor. Bunu değiştirmek elimizde.
DOĞRUYU YANLIŞ SANMAK
Hayat temelde
iki tip mücadeleye şahit oluyor:
– Doğruyu yanlış sananlar,
– Yanlışı doğru sananlar.
Bakalım
ölmeden kim gerçeği fark edebilecek
Ve büyük başarıya ulaşabilecek?
Gerçekle yüzleşmeden, hakikate ulaşılmaz.
MİLLİ VE MANEVİ KÖKEN GERÇEĞİ
İncelendiğinde
görülecek ki,
Ülkenin iyiliğini istemeyenlerin kökeni ne Türk’tür ne Müslüman.
Uyanma zamanı geldi...
Milli ruhsuzluk, emperyalizmin ilk zaferidir.
İSLAM VE MÜSLÜMANIN ROLÜ
Müslümanlar düzelirse, dünya düzelir.
Müslüman o kimsedir ki:
Yeryüzünün en üstün medeniyetini inşa eden,
İnsana en çok değeri veren,
İnsanı esas alan ve onu iki dünya saadetine –hem bu dünya da hem de sonsuz yurt olan ahirette mutluluğa
ulaşmanın yolunu gösteren
rehbere, Allah’ın iyi kulları
için rahmeti, lütfu ve cömertliği ile lütfettiği, ikram ettiği hayatı en doğru
anlama ve yaşama rehberi;
- ne mutlu ben Müslümanlardanım- diyen mümin kullarına gönderdiği İslam’dır.
Yani Müslüman İslam’a sımsıkı sarılır.
Kuran ehli
hiçbir Müslüman, bundan başka bir arayışa girmez,
Aklından dahi geçirmez.
İslam, sadece bir din değil, insanı en yüce mertebeye ulaştıran bir yaşam biçimidir.
SAYGI VE DEĞER
Sana saygı
göstermeyenlere asla saygı duyma.
Ama saygısızlık da etme.
Sevmene gerek yok.
Çünkü öyle bir hak edişi zaten yok.
Saygı, hak edenin hakkıdır. Susmak ise bazen en asil cevaptır.
Önyargısız, samimi bir yürekle sorgularsanız…
Gerçek size hakikatin bilgisi (hikmet) olarak sunulur.
Siz ne düşünüyorsunuz?
Fikrinizi bizimle paylaşın,
Yorumlarınız başka gönüllere ışık olsun.
Yorumlarınızı aşağıya bekliyoruz.
Teşekkürler, saygılar…
erolyazıcı / ABBEYT ♥️
23.05.2025,
cuma