… Ne yapacağız biz, bu tip insanlarla?

… Ne yapacağız biz, bu tip insanlarla?

BU NASIL BİR TİP?

 

Bu kişilik tipi yani kibirli, yıkıcı eleştiriler yapan, nefret diliyle konuşan, sınır tanımayan, başkalarını küçümseyip kendini yücelten kişiler, Kur’an’da ve hadislerde ahlaki bozulma, nefsi azgınlık, kibir, münafıklık,kalp katılığı gibi pek çok olumsuz vasıfla anlatılmıştır.

"Zehirli Ruhlar:

 

Narsistik ve Antisosyal Kişiliklerin Deşifresi ve Mücadele Yolları"

 

Bu kişilik görüntüsü toplumda oldukça yaygın görülen toksik narsistikyapıların ve antisosyal eğilimli kişilik bozukluklarının ortak özelliklerini yansıtmaktadır.

 

Şimdi bunu hem edebi hem de psikolojik açıdan detaylı inceleyip bu kişilik tipini deşifre edelim:

 

Bu tip insanlarla karşılaşmak, gerçekten de zihinsel ve duygusal olarak oldukça yıpratıcı bir deneyimdir.

 

Bu tiplerde;

 

Devasa Ego, Başkalarını Suçlama:

 

Ego tavandır ama sizi ego yapmakla suçlar.

 

Kendi kibri Everest’i aşmıştır ama sizi “egolu” olmakla suçlar.

 

Kişi, kendi egosunun tavanda olmasına rağmen, başkalarını egoist olmakla suçlar.

 

İddialı,yüksekten uçan ama aslında içi boş tiplerdir.

 

 

Kendisini dev aynasında görür, ama başkasına kırık bir büyüteç tutar.

 

Bu, narsistlerin klasik savunma mekanizması olan "yansıtma"dır;kendi olumsuz özelliklerini başkalarına atfederler.

 

KİBİR VE BÜYÜKLENME

Bu tip insanlar “kendini büyük görme” hastalığına tutulmuştur.


“Yeryüzünde böbürlenerek dolaşma! Çünkü ne yeri yarabilirsin ne de boyca dağlara ulaşabilirsin.” (İsrâ, 17/37)

“Kalbinde zerre kadar kibir bulunan kimse cennete giremez.” (Müslim, Îmân, 147)

 

Kırıcı ve Aşağılayıcı Eleştiriler:

 

Eleştirileri kırıcı,aşağılayıcı, yıkıcı, moral bozcu, nefret besleyicidir.

 

Eleştirirken kılıç kullanır, eleştirilince pamuk ister.

 

Narsistler, kendilerini üstün hissetmek için başkalarını aşağılama ihtiyacı duyarlar.

 

Eleştirileri yapıcı değil, yıkıcıdır, çünkü amaçları karşıdakini ezmek ve kendi konumlarını yüceltmektir.

 

Moral bozucu, nefret besleyici eleştiriler, özgüven eksikliğinden ve içsel boşluktan kaynaklanan bir manipülasyon aracıdır.

 

 

Üslubun Katilliği:

 

Üslubu, doğru sözlerin bile katilidir.

Doğru sözleri bile zehirleyerek sunmaları, sadece söylediklerinin değil,söyleyiş biçimlerinin de bir tahakküm aracı olduğunu gösterir.

 

Üslup, onların güçlerini sergilediği bir alandır.


KALP SERTLİĞİ VE DİLİN ZEHİRLİ OLMASI

Ağzından çıkan söz, merhametten değil, tahakkümden gelir.


“Allah’ın rahmeti sayesinde sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli olsaydın, şüphesiz çevrenden dağılıp giderlerdi.” (Âl-i İmrân, 3/159)


“Mümin, kötü söz söylemez; lanet etmez, edepsizlik yapmaz ve taşkınlıkta bulunmaz.” (Tirmizî, Birr, 48)

Sizi taş üstünde taş bırakmadan yıkarken, "Ben açık sözlüyüm" der.

Etrafı öfkeyle gerer, sonra da "Ben açık konuşurum" diye övünür.

 

BAŞKALARINI AŞAĞILAMA, KÜÇÜMSEME

Bu tipler karşısındakini küçültür, dalga geçer, alay eder.


“Ey iman edenler! Bir topluluk diğer bir topluluğu alaya almasın. Belki de onlar kendilerinden daha hayırlıdır…” (Hucurât, 49/11)


“Yazıklar olsun her yalancı günahkâra! Ki Allah’ın ayetleri kendisine okunduğunda, onları alay konusu yapar…” (Câsiye, 45/7-9)

Kendi kusmuğunu sanat, karşıdakinin nezaketini yaltakçılık zanneder.

 

Sarkmalar, Söz Atmalar, Laf Sokmalar:

Sürekli laf sokar, imâ eder, güler ama güldürmez.

Pasif-agresif davranışların ve sinsi manipülasyonların göstergesidir.

 

Doğrudan yüzleşmek yerine, ima ve göndermelerle karşıdakini rahatsız etmeyi tercih ederler.

 

DİLLE ZARAR VERMEK (LİSAN ZULMÜ)

Sözle incitmek, küçümsemek, laf sokmak da bir çeşit zulümdür.


“Sözün en güzeliyle söyleyin. Çünkü şeytan aranıza düşmanlık sokabilir.” (İsrâ, 17/53)


“Kul, Allah’ın hoşnut olduğu bir söz söyler ve onunla Allah’ın rızasını kazanır, ama o sözü önemsemez bile. Yine bir kul, Allah’ın gazabını celbeden bir söz söyler ve cehenneme yuvarlanır, ama onun neye yol açacağını umursamaz.” (Buhârî, Rikak, 23)

Erotik, argo, hatta pornografik söylemler ... Ne var ne yoksa ağzındadır.

 

Ağızları eğip bükmeler.

 

Ağızları kirli, sözleri zehirlidir.

Yavşakça gülmeler,

 

Kuruntular, edalar,pozlar,

 

Afralar, tafralar

 

Kuru sıkı atmalar,tutmalar

 

Falanlar, filanlar,

 

Yalanlar, dolanlar

 

Tavrı sarkar,dili bükülür, aklı çarpılır ama o hâlâ zekâ fışkırttığını sanır.

Kendi imajlarını korumak ve manipülasyonlarını sürdürmek için gerçeği çarpıtır, yalan söylerler.

 

Bu, onların dünyasında normalleşmiş bir davranıştır.

 

Vs. daha nice çirkinlikler serisi …

 

 İKİYÜZLÜLÜK VE MÜNAFIKLIK BELİRTİLERİ

Bu insanlar genellikle söyledikleriyle yaptıkları bir olmayan, içten içe çürümüş karakterlerdir.


“İnsanlardan kimi vardır ki, dünya hayatına dair sözleri hoşuna gider ve kalbindekine Allah’ı şahit tutar; hâlbuki o, düşmanların en yamanıdır.” (Bakara, 2/204)


“Münafığın alâmeti üçtür: Konuşunca yalan söyler, söz verince sözünde durmaz, kendisine güvenilince hıyanet eder.”
(Buhârî, Îmân, 24; Müslim, Îmân, 107)

Dayan dayanabilirsen.

 

 

"Müthiş Konuştuğunu Sanma" ve "Büyük Adam Havası":

 

Ama o kendini müthiş konuşuyor sanır.

 

Bu, narsistik kişilerin "grandiyöz benlik" algısının bir parçasıdır.

 

Kendilerini özel, eşsiz ve diğerlerinden üstün görürler.

 

Çevrelerinden aldıkları (ya da sandıkları) hayranlık onların besin kaynağıdır.

 

Tribünlere oynamayı, konuşmayı, manipüle etmeyi çok severler.

 

Çünkü insanlar şerlerinden korunmak için, hayranmış gibi davranmak zorunda hissederler kendilerini.

 

Gerçekte ne kadar sorunlu olsalar da kendi algılarında bir "deha" ya da "aydınlanmış kişi"dirler.

 

Büyük adam havasındadır.

 

Vay be dedirtmiştir.

 

Ne de bilgilidir.

 

Ama asıl gerçek tam bir problem, sıkıntıdır.

 

Hastalıklı hallerini,içinde bulundukları acınası durumu asla fark etmez, kabullenmezler.

 

NEFSİNE TAPAN, HAKKI DEĞİL, HAVAİ ARZULARI ÖNCELEYEN

Bu karakter,nefsinin oyuncağı olmuş, hevasını ilahlaştırmıştır.


“Hevâsını ilah edinen, Allah’ın da ilme rağmen saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürlediği,gözünün üzerine perde çektiği kimseyi gördün mü?” (Câsiye, 45/23)

İnsanlar şerrinden korktukları için

 

Çok daha ağır söz,hakaret ve küfürlere muhatap olmak istemedikleri için

 

Duymamazlıktan,anlamamazlıktan gelip bir an önce ortamı terk etme hesabı içine girerler.

 

Hatta;

 

-        Çok güzel şeyler söylediniz

 

-        Çok faydalandık

 

-        Ben eleştirileri severim vs.

 

İnsanların şerrinden korkup "çok güzel şeyler söylediniz" demeleri, aslında kendilerini koruma içgüdüsüdür.

 

Bu, onların manipülasyonuna boyun eğmek anlamına gelmez, sadece stratejik bir geri çekilmedir.

 

Cümlelerle, kötülükle,çirkinlikle aralarına duvar örmek, koruma duvarı oluşturmak ve kendilerini daha da kötüsünden korumaya çalışırlar.

 

Böyle bir tipi kim sevebilir?

 

Kim bu karaktere saygı duyabilir?

 

 

Anlaşılmadığını Düşünme ve Üstünlük Kompleksi:

 

Ama o anlaşılmamıştır.

 

"Anlaşılmamış", "kimse o düzeye çıkamaz","ukalalık" gibi ifadeler, kendilerini herkesten farklı ve üstün gördüklerinin açık kanıtıdır.

 

Bu, kendi içlerindeki yalnızlığı ve derin kopukluğu da maskeler.

 

Gerçekten de çoğu zaman kendileri dışında herkesi "mazoşist, narsist,şizofren" gibi etiketleyerek, kendi kusurlarını başkalarına yüklerler.

 

Bu da bir yansıtma biçimidir.

 

E o düzeye kimse çıkamaz zaten.

 

Ulaşılmaza ulaşma çabanız ukalalıktır. (Ona göre)

 

Ama sorsanız o bi tanedir

 

Yanlış zamanda doğmuş,

 

Onu kimse anlamamış,

 

Onun dışında ki çok kişi,

 

Ya mazoşist,

 

Ya narsist,

 

Ya şizofren,

 

Siz hangisisiniz bilemedim amma

 

Bunlardan birisiniz işte …

 

PSİKOLOJİK TANIMLAMASI:

BU BİR BOZUKLUKTUR

 

Zehirli Bir Karakterin Anatomisi:

Ruh Hali ve Psikolojik Bozukluklar

Tanımladığınız profil, birden fazla kişilik bozukluğunun ve psikolojik rahatsızlığın belirtilerini taşımaktadır.

Bu anlatılan kişilik yapısı şu psikolojik sorunlarla örtüşmektedir:

 

En belirgin olanları şunlardır:

 

1.    Narsistik Kişilik Bozukluğu (NPD): Bu profilin temelini oluşturur.

  • Kendisini aşırı önemli ve üstün görür
  • Eleştiriye karşı tahammülsüzdür
  • Empatiden yoksundur
  • İlişkilerde sürekli üstünlük kurmaya çalışır
  • Sürekli ilgi ve hayranlık ister

 

2.   Antisosyal Kişilik Özellikleri- Bozukluğu (Psikopati/Sosyopati Eğilimleri):

Özellikle "şerrinden korkma", "ağır söz ve hakaretlerden kaçınma" ifadeleri bu bozukluğun belirtilerine işaret edebilir.

  • Başkalarının sınırlarını hiçe sayar
  • Yalan söyleme, manipüle etme eğilimi yüksektir
  • Vicdan azabı ya da suçluluk duygusu taşımaz
  • Kuralları ihlal eder,kendine çıkar sağlar


3.   Pasif-Agresif Davranış Kalıbı

Empati Eksikliği:

Başkalarının duygularına karşı tamamen duyarsızdırlar. Kırdıklarının, üzdüklerinin veya zarar verdiklerinin farkında olsalar bile umursamazlar; hatta bundan "şeytani bir zevk" duyabilirler.

Düşmanlığı açık değil, ima yoluyla ifade eder

Alaycı, küçümseyici, sabotajcıdır

Karşısındakini sinsice etkisizleştirir

Pişmanlık Yoksunluğu:

Yaptıkları kötü davranışlardan ötürü herhangi bir pişmanlık duymazlar, aksine kendilerini haklı görürler.

Manipülatif ve Sömürücü Davranışlar:

Çevrelerindeki insanları kendi çıkarları için kullanmaktan çekinmezler. Şerrinden korkulan, yani başkalarına zarar verme potansiyeli olan bir yapıdadırlar.

 

4.   Borderline Kişilik Bozukluğu (Bazı Yönleriyle): Özellikle "kuruntular, edalar, pozlar, afralar, tafralar" gibi ani ruh hali değişimleri ve tutarsız davranışlar bu bozuklukla ilişkilendirilebilir. Ancak narsisizm ve antisosyal eğilimler daha baskın görünmektedir.

 

5.   Paranoid Düşünceler: "Bunlardan birisiniz işte" diyerek insanları yaftalaması,başkalarının ona karşı olduğu ya da onu anlamadığı yönündeki kronik kuruntularına işaret eder.

 

Özetle:

Bu kişi, derin bir benmerkezcilik, empati yoksunluğu, manipülatif eğilimler ve üstünlük kompleksi ile karakterize edilen, muhtemelen narsistik ve antisosyal kişilik bozukluğu özelliklerini taşıyan bir bireydir.

Kendi içsel boşluğunu ve güvensizliğini, başkalarını aşağılayarak ve kontrol etmeye çalışarak telafi etmeye çalışır.


BÖYLE TİPLERE KARŞI NE YAPMALI?

Bu tür "zehirli ruhlara" karşı kendinizi korumak, öncelikli hedefiniz olmalıdır.

İşte yapılması gerekenler:


1. Sınırlarını Koru

Sınırlar Koymak ve Kararlı Durmak:

"Erotik/pornografik söylemler", "ağız eğip bükmeler","yavşakça gülmeler" gibi çirkinliklere asla müsaade etmeyin.

 "Bu tür bir üslubu kabul etmiyorum"diyerek net bir sınır çizin.

Bu kişiler sizin duygusal sınırlarınızı çiğner.

Sert ama nazik bir şekilde:

“Bu üslubu doğru bulmuyorum, saygı çerçevesinde konuşabiliriz.”

 

2. Beslemeyi Bırak

Duygusal Duvarlar Örmek ve Kişisel Algılamamak:

Bu kişilerin sözleri ve davranışları size değil, onların kendi içlerindeki yaralara aittir. Eleştirilerini, hakaretlerini asla kişisel algılamayın. Onların zehirli okları size ulaşmasın.

Onun “harika konuşuyorsun” ihtiyacını karşılamayı kes. Geri bildirim verirken sus, tepki verme. İlgi görmeyince çöker.

 

3. Aynalamadan Uzak Dur

Onunla aynı üsluba girersen, seni tuzağına çekmiş olur.

Onu kendi silahıyla vurma, silahsızlaştır.

 

4. Tartışmaya Girmemek Bir Zaferdir

Tartışmaya Girmemek ve Enerjilerini Beslememek:

Zira o tartışmak için değil, yıkmak için konuşur.

Senin amacın çözüm, onunki tahakkümdür.

Onları mantıkla ikna etmeye çalışmak boşuna bir çabadır. Zira onlar gerçeği değil, kendi çarpık algılarını yaşarlar ve beslerler.

Herhangi bir tartışma, onların egosunu daha da besler ve size daha fazla saldırmak için bir fırsat yaratır. "Kuru sıkı atmalarına" ve "büyük adam havası"na karşılık vermeyin.

 

5. Ortamdaki Güçlü Sakinliği Temsil Et

Böyle kişiler huzuru kaçar, kaçırtır. Sen sessizliğinle meydan oku.
O gürültüyle kendini duyurur, sen vakarınla görünür ol.

 

6. Uzaklaşmaktan Çekinme 

"Duymamazlıktan, anlamamazlıktan gelme" taktiği, aslında kendini koruma mekanizmasının bir parçasıdır ve çoğu zaman etkili olabilir. Ortamı terk etmek veya konuyu değiştirmek en doğru tepkidir.

Toksik ortamlarda bulunmak, ruh sağlığını kemiren bir zehirdir.
Bazen “kaçmak” korkaklık değil, bilgeliktir.

Eğer davranışlar devam ederse, ortamı terk etme veya iletişimi tamamen kesme hakkınızı kullanın.

Fiziksel ve ruhsal sağlığınız, onların zehirli etkisinden daha önemlidir.

 

1.    Gerçeği Ortaya Koymak (Ancak Tartışmadan):

Eğer sözleri kamuoyu önünde veya başkalarını da etkileyecek şekilde yalan veya iftira içeriyorsa, sadece ve sadece gerçeği, kısa ve net bir şekilde, duygusuz bir tonlaifade edin. Tartışmaya girmeden, kanıtlarınız varsa sunun ve konuyu kapatın. Amacınız onu yenmek değil, yalanın yayılmasını engellemektir.

 

2.    Empati Tuzağına Düşmemek:

Bu kişilere karşı merhamet veya empati beslemeye çalışmak, sizi duygusal olarak tüketecektir. Onların empatisi olmadığı için sizin empatinizi anlamayacaklardır.

 

3.    Uzak Durmak veya İlişkiyi Bitirmek:

Bu tür insanlarla zorunlu bir ilişkiniz yoksa (iş, aile vb. gibi), mümkün olduğunca uzak durun. Hayatınızdan çıkarmak, en sağlıklı çözümdür.

Eğer zorunlu bir ilişkiniz varsa,etkileşimi minimumda tutun ve mümkünse üçüncü şahısların olduğu ortamlarda görüşün.

 

4.    Profesyonel Destek Almak:

Bu tür bir kişiyle sürekli etkileşim içinde olmak, sizin ruh sağlığınızı ciddi şekilde etkileyebilir. Bu durumda, bir psikolog veya terapistten destek almak, kendinizi koruma ve bu durumla başa çıkma stratejileri geliştirme açısından çok faydalı olacaktır.

 

Bu tür karakterler, kendi içsel "cehennemlerinde" yaşarlar ve çevrelerini de bu cehenneme çekmeye çalışırlar.

 

Onlara karşı verilebilecek en iyi cevap, kendi iç huzurunuzu ve ruhsal sağlığınızı korumaktır.

 

Unutmayın ki, sizin değeriniz onların yargılarıyla değil, kendi benliğinizle ve eylemlerinizle belirlenir.


SON SÖZ:

SONUÇ:

Bu kişi kendini “özel, ulaşılmaz, zeki, zeki olduğu için dışlanmış, sözüyle adam döven” biri olarak tanıtır.

Ama gerçekte Kur’an ve sünnet nazarında bu bir ahlak iflasıdır.


Ne Yapmalı?

  • Onunla tartışmaya girmemeli,
  • Üslubuna kapılmamalı,
  • Sınır koymalı,
  • Mümkünse uzak durmalı,
  • Ona karşı adaletli ama mesafeli olunmalıdır.

“Sana ne iyilik yapana kul ol ne kötülük yapana benze!” – (Ali bin Ebu Talib)

Bu tipler anlaşılmayı değil, tapılmayı ister.

İyilikle yaklaşsan, seni zayıf sanır.

Sert dursan, seni düşman sayar.

Ne yapsan yaranamazsın çünkü o kendisiyle bile barışık değildir.


"Sözleri taş gibidir ama yapısı camdandır. Kırılmasın diye herkesi parçalar."

 

 

 

Önyargıyı bırak, sorgula.

Unutmayın ki,

 

… önyargısız ve samimiyetle

Sorgularsanız,

Gerçeğin bilgisi (hikmet) size sunulur …

 

Bu yolculukta sizlere rehberlik edecek olan, kalbinizin sesi ve aklınızın ışığıdır.

 

erolyazıcı / ABBEYT ♥️

27.06.2025, cuma

 

 

 

Siz ne düşünüyorsunuz?

Fikrinizi bizimle paylaşın,

Yorumlarınız başka gönüllere ışık olsun.

 

Yorumlarınızı aşağıya bekliyoruz.

Teşekkürler,sevgiler, saygılar…

 

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.