Fahri Kopar’ın Müslüman Türkler başlıklı yazısını sizlere aktarıyoruz:
“Selçuklular, Osmanlılar tepeden tırnağa Türktüler.
Türklüğün başına bir şeref tacı kondurmuşlar ve MÜSLÜMAN TÜRK olmuşlardı.
Her bir Selçuklu ve Osmanlı Hakan'ı akıl danıştığı öğüt aldığı, işlerini rıza-i ilâhiye'ye uygun yapmak için tavsiye aldığı bir İslam âlimi ve velisi'nin yakınında olmaya özen göstermişlerdi.
Karahanlılar, Gazneliler, Babürler gibi birçok Türk Devleti ve Türk boyu da Müslüman olmuşlardı.
Peygamberimize ve İslâm'ın öncülerine olan sevgi ve saygıları İslam'a olan bağlılıkları sebebiyle, Peygamberimizin ashabının ve Allah'ın ve Resulünün sevdiği güzel isimleri kullanmışlardır.
Türkçe konuşmaya Türkçe yazmaya devam etmişlerdi.
İslâm'ı bilen ve anlayanlar Allah'ın insanları şubeler (Irklar) halinde yaratmasındaki hikmeti de anlar ve bilirler.
Irkçılık hastalığına düşmeden kendi kavmini sevmenin İslâm'a aykırı olmadığını da bilirler.
Müslüman ismine sahip olmak, Arapça inen Kuran'daki ifadeleri kullanmak insanı Araplaştırmaz.
Müslüman Türkler de hiçbir zaman Araplaşmadılar.
Aksi halde Türklerin İslam’ı kabul edişinden 1200 yıl sonra bizler Türkçe konuşuyor olmazdık.
Müslüman Türk devletleri işlerini Allah'ın emir ve yasaklarına ve Peygamberimizin sünnetine/örnekliğine uygun yaptıkları sürece hep başarılı oldular dünyaya nizam verdiler.
Ne zaman ki İslâm dinini hakir gören dinsizler söz sahibi oldu, O zaman Müslüman Türk milleti zillete düştü.
Haçlılardan oluşan Batılı emperyalistlerin insafına sığındık, onlara el açtık kafirlerin hegemonyası altında yüz yıldan fazla inim inim inledik...
Haçlı ve Siyonist sömürgecilerin bir daha yerimizden kalkamayalım diye her yanımıza vurdukları zincirleri kesmeye başlayınca, kafir emperyalistler huzursuz olmaya başladı...
İçimizdeki dinsizleri ve ahmakları kullanarak Müslüman Türklerin yeniden uyanmasına engel olmaya çalışıyorlar.
Dikkat edin eğer dinsiz değilseniz İslam’ın düşmanı değilseniz AHMAK'lardan olmayın.”