Komşuluk Hakkı ve Kevser Suresi Üzerine Düşüncelerim.
Günümüz dünyasında Müslümanlar olarak birçok konuda eksiklik yaşadığımız bir gerçek. Bunların başında da komşuluk ilişkilerimizdeki zayıflık geliyor. Oysa Elçimiz Muhammed, komşuya iyilik yapmayı imanın bir parçası olarak görmüştür. Ne yazık ki bugün komşularımızla aramızda mesafeler oluşmuş, selamlaşmıyor, hal hatır sormuyor, pişirdiğimiz bir yemekten dahi ikram etmiyoruz.
Bu kopukluk, sadece bireysel ilişkilerimizi zedelemekle kalmıyor, toplumsal bir zaafa da yol açıyor. Uzaklardaki zulümlere karşı hissiz kalıyorsak, bunun temelinde yakınımıza, komşumuza karşı duyarsız oluşumuz yatıyor olabilir. Zira komşusuna sahip çıkmayan bir toplum, uzaklardaki kardeşine nasıl sahip çıksın?
Eğer bizler komşularımızla olan insani ve hukuki ilişkilerimizi düzene koyarsak, aç kalan kalmaz, zor durumda olan yalnız olmaz. Herkes kendi kapısına, çevresine sahip çıksa, ihtiyaç sahipleri bu kadar çoğalır mıydı? Böyle bir toplum, elbette düşmana da korku salar, çünkü aralarındaki bağ güçlü olan bir millete kimse kolayca saldırmaya cesaret edemez.
Bu noktada Kevser Suresi'ne farklı bir bakış açısıyla yaklaşmak da önemli. Genellikle bu sure, sadece “sana Kevser’i verdik” şeklinde çevrilir ve cennetteki bir nehir ya da Fatıma annemiz ile ilişkilendirilir. Oysa Kevser kelimesi, bolluk, çokluk ve nimet anlamına gelir. Ayetin daha derin bir anlamı şöyle olabilir:
> “Biz sana tüm dünya nimetlerini verdik. Öyleyse Rabbin için salat et, yani sadece namaz değil; paylaş, dua et, elindekini muhtaçla bölüş. Kurban kesmek sadece hayvan kesmek değil, kendi nefsinden bir parça vermektir. Asıl soyu kesik olanlar, bu nimetlere sırt çevirip insanlıktan kopanlardır.”
Bu bakış açısı, bizi Kur’an ayetlerini sadece yüzeysel anlamlarıyla değil, hikmet boyutuyla da düşünmeye davet ediyor. Çünkü Kur’an, hikmetli sözlerden oluşur ve ancak ilimde derinleşenler onun anlamlarını kavrayabilir.
Özetle; bu dünyada bir Müslümanın gücü, sadece elindeki imkânla değil, yakın çevresiyle kurduğu sağlam ilişkilerle, yani komşusuna gösterdiği ilgiyle, yardımseverliğiyle ölçülür. Gerçek güç, sevgi, muhabbet, paylaşım ve kardeşlikten doğar. Unutmayalım, birlikten kuvvet doğar; ve kuvvetli olanı hiçbir düşman kolay kolay alt edemez.