Kızılderililerin Manhattan pazarını lanetlemesi, tarihten dersler, sabır ve çaba ile başarıya ulaşmanın önemi, ahlâk ve içsel bilgelik üzerine ilham verici yazı.
Avrupalıların Amerika’ya ayak bastığında, ticaretten habersiz Kızılderililere sundukları teklif ve sonrasında yaşanan trajik olaylar Manhattan’ın tarihiyle ilgili dersler verir. Bu hikâye, başarıya giden yolun sabır, çaba ve doğru ahlâkla şekillendiğini hatırlatıyor. Ektiğiniz tohumların yeşermesi için sabırla beklemek ve ahlâkı güzellikle değiştirmek, gerçek başarıya ulaşmanın temelidir.
"Ben Manhattan'da iken ...
Derler ki, Avrupalılar Amerika'ya ayak bastıktan sonra, bu kıtanın ev sahipleri olan kızılderililerin Avrupalı anlamda ticaretten habersiz olduğunu gördüler.
Ve onlara ticaret öğretmek istediler.
Yaptıkları açıklama gayet basitti:
"Biz size değerli eşyalar vereceğiz, buna karşılık siz de bize kendi değerli eşyalarınızı vereceksiniz. Böylece sizin daha önce hayatınızda hiç görmediğiniz eşyalarınız olacak, biz de evimize sizden aldığımız değerli eşyaları götüreceğiz."
Bu teklif Kızılderililere makul geldi.
Böylece, beyazlar kıyıdaki küçük ada üzerinde bir pazar yeri açtılar ve Kızılderilileri beklemeye başladılar.
Kızılderililer ticaret alanına avladıkları hayvan postlarını getirdiler. Beyazlar ise onların gerçekten de daha önce görmedikleri ayna, tarak, gibi şeyler getirmişti.
Buraya kadar her şey yolunda gidiyordu.
Derken, bir gün iki sarhoş beyaz tartışma sonucunda ticaret meydanında bir Kızılderili’yi öldürdü. Bununla kalmayıp mallarına el koydular.
Kızılderililer şaşırmıştı.
Sordular: "Sizler neden arkadaşımızı öldürdünüz? Buna gerek yoktu ki. O zaten elindeki eşyaları size vermeye gelmişti."
Beyazların ticarete kin ve kan karıştırdığını gören yerliler bu ticaretten vazgeçtiler ve o pazar yerini lanetlediler.
Adına da "Man-hot-tan" dediler. Bu söz yerli dilinde "iki büyük sarhoş adam" anlamına geliyordu.
O günden sonra hiçbir Kızılderili bu bölgeye girmedi.
Kızılderililerin bu boykotuna karşılık, Kızılderililerin deyişiyle Man-hot-tan, beyazların değiştirdiği isimle de Manhattan ticaret alanı olarak günden güne büyüdü.
Yirminci yüzyılın başlarında Manhattan hem New york'un hem Amerikan ticaretinin hem de dünya ticaretinin merkezi haline geldi.
Kimse yıllar yılar önce Kızılderililerin bu bölgeyi lanetlemiş olduğunu hatırlamadı ya da umursamadı.
Hatta, buraya Dünya Ticaret Merkezi ismiyle iki büyük gökdelen dikildi.
Gerisi mi?
Sanırım herkes, Irak, Suriye, Vietnam, Afganistan. Filistin, İran... vb. olup bitenleri artık biliyor.
Hiçbir başarı, dışarıdan gözüktüğü gibi çiçekli yollardan geçmez. Her başarının arkasında zaman ve çaba sarfedilmiş, sabırla beklenilmiş, uzun ve hatta dikenli bir yol vardır. Bu yüzden yalnızca isteyip beklemek size hiçbir şey getirmez. Başarmak istiyorsanız o dikenli yollardan siz de geçmeli, ektiğiniz tohumların yeşermesini, sabırla beklemesini bilmelisiniz.
- Pelin Narin Tekinsoy
“Kerametlerin en büyüğü, kötü bir ahlâkı terk edip yerine güzel ahlâkı elde etmektir.”
Sehl b. Abdullah et-Tüsterî (k.s)
Ìsmet Özel"