Kentsel dönüşüm, şehirlerimizin geleceğini şekillendiren önemli bir süreçtir. Doğru planlama ve uygulamalarla, yaşanabilir ve sürdürülebilir şehirler oluşturmak mümkündür. Kentsel dönüşüm projelerinde yerel halkın katılımı, çevresel etkilerin gözetilmesi ve sosyal dengeyi koruyacak adımların atılması önemlidir. Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir çevre bırakabilmek için kentsel dönüşümde akılcı ve sürdürülebilir yaklaşımlar benimsemeliyiz.
Pendik ve kentsel dönüşümle ilgili fikir öneri içeren Erol Yazıcı'nın makalesi sizlerle;
"Pendik Belediyesine önerimizdir:
Dikkat acil durum:
Kentsel dönüşüm – binasal dönüşüme dönüştü.
Ki kentsel dönüşüm en asgaride, en küçük ölçekte ada bazlı olmalı.
Hemen şimdi en azından ada bazlı kentsel dönüşüme dönülmeli.
– binasal dönüşümden çok geç olmadan bir an önce vazgeçilmeli
Güzel – sağlam – işlevsel – modern – estetik ve yaşanabilir binalar da yaşadığı binayı – evi sevebilecek mutlu insanlar olması için
bu çok şart.
Eldeki çarpık çurpuk binaların, bina sahibinin kendisinin dahi üst katlarını kullanamadığı – asansör koyamadığı – bir merdivenden
iki kişinin yan yana çıkamadığı onlarca binanın bulunduğu Gazipaşa caddesi gibi caddeler
problemin yol açtığı birçok mutsuzluğun
ve kaybın acı örneklerinden sadece bir tanesi.
İnsanların insanca yaşayabildiği,
imkânların en verimli şekilde kullanıldığı
ve hiç kimseye en ufak bir haksızlığın yapılmadığı yeni nesil imar anlayışıyla
mutlu caddeler, sokaklar, mahalleler, ilçeler ve şehirler elbette kurulur.
Pendik kentsel dönüşüm platformu özelinde, mesela; – Kartal sınırından – sahil şeridince ve doğu mahallesi çıkışına kadar – yani
Batı ve Doğu Mahallelerinin tamamı – olan bölge komple yıkılıp yeniden yapılmalı.
Bir dünya projesi oluşturulabilir.
Dünyanın en güzel ilçesi olabiliriz.
Denizi, sahilden istasyona kadar bir kanal yaparak, getirebiliriz.
Sağında ve solunda yürüyüş yolları,
oturma aparatları
ve muhteşem çevre düzenlemeleri kurgulayabiliriz
– kanal İstanbul’un kanal Pendik’i gibi.
Muhteşem olur.
Uzaydan görünen, zemini akvaryum olan, aydınlatılmış çok özel yürüyüş yolları yapabiliriz ki
mesela Gazipaşa caddesi bu şekilde genişletilerek düzenlenebilir.
Böylece gelecek yüzyıllara ulaşabilecek, kalıcı, nitelikli ve muhteşem mahalleler, ilçeler, şehirler kurulabilsin.
Sokaklar, caddeler, geniş meydanlar, parklar ve yaşam alanları olarak düzenlenebilsin.
Mahallelerin girişinde ve binaların altlarında,
sağlıklı, rahat kullanılabilir giriş – çıkışları oldukça geniş, tavan yükseklikleri ferah otoparklar uygulamaya konmalı.
Her ilçenin en önemli ve en merkez yerlerinde:- Pendik merkezde çarşı içinde – yaya trafiğinin en yoğun olduğu yerde – duş alınabilecek – süper modern ve en az 300 kişinin aynı anda ihtiyaç görebileceği – alaturka ve alafranga – yeni nesil wc kompleksi yapılmalı.
Ülke imkânları çirkince ve hoyratça, imkânları saçarcasına israf edilmemeli.
Hiçbir ülke böylesi bir israfa katlanamaz. Anlamıda yok. Bir ülkenin intiharı gibi bir şey bu.
Bir an önce – hemen binasal dönüşüm çılgınlığından vazgeçilmeli – ülke bu felaketten – israftan – çirkinlikten kurtarılmalı
Hemen toparlanmalıyız.
Peki, ne yapılmalı;
Türkiye haritası masaya konmalı.
Önce Türkiye’nin her santimetresi için genel bir ülke planı yapılmalı.
Ve eş zamanlı – ülke planı ile örtüşen – her şehir için ayrı ayrı – o şehrin tarihsel – kültürel ve tüm diğer değerlerini dikkate alan
şehir planları yapılmalı.
Sonra keyfiyetlerin – kayırmacılıkların önüne geçen, adaletli imar planları uygulamaya konulmalı.
Ve bu ülkenin her santimetre karesi için yapılmalı.
Yeni ve yedi yıldızlı, on yıldızlı modern kentler dizayn edilmeli.
– tüm sosyal ve kültürel ihtiyaçların karşılandığı minik birer kent konseptinde, ilçeler – mahalleler- siteler planlanmalı – yapılmalı.
Siteler, sitecikler şeklinde değil, mahalle bazlı olmalı.
Bu şekilde planlanmazsa, ayrı bir israf konusu olur yoksa.
Yazık etmeyelim ülkemize.
En kısa sürede, bu büyük dönüşüm – ülkesel dönüşümün gerçekleştirilebilmesi – kişilerin keyfiyetine bırakılmamalı.
Bu inisiyatifi devlet eline almalı ve kararlılıkla yerine getirmeli, gereğini hemen yapmaya başlamalı.
Herkese eşit – adaletli ve kişilerin menfaatlerini aynı şekilde koruyan bir anlayışla – kanunlarla kesinleştirilmeli.
Yok, onun onayı – yok bunun kabulü beklenmemeli.
Bu ülkesel dönüşümü en ileri medeniyet anlayışıyla gerçekleştirebilmek için gerekirse bir – dönüşüm bakanlığı – kurulmalı.
Ve bu bakanlığa bağlı,
Bir estetik kurul oluşturulmalı.
Şehirleşme ve yapılaşma için, estetik esas alınmalı.
Bu kurulda; mimarlar, mühendisler, şehir planlamacıları, iş adamları, vatandaşlar, sosyologlar, psikologlar vs. kısaca insan mühendisliği – tüm tarafları temsilen ilgili geniş katılımlı bir ekip oluşturulmalı.
Estetik kurulun onayını almamış hiç bir projeye uygulama ruhsatı verilmemeli.
Bu kurulun olmazsa olmazları başında görsellik, kalite, çevreye uyum ve işlevsellik olmalı.
Her proje çevreye, komşu hakkına, ortak alanlara, rüzgâr – güneş – gölge hakkına saygı göstermek mecburiyetinde olmalı.
Mesela en üst katlar seyir – toplantı – tanışma vs. için sosyal alanlar olmalı.
Bina sakinleri burada çay kahve içebilmeli, kitap okuyabilmeli, dinlenebilmeli, sohbet edebilmeli.
Her dairenin, geniş balkonları özenle dizayn edilmeli.
Her yaşam merkezi için asgari ölçüler belirlenmeli ama bu ölçüler kullanılabilir, işlevsel olmalı.
İki kişinin dahi zor bindiği asansörler, dik merdivenler, kullanışsız balkonlar, bina güvenliğini yok sayan, çirkin ve çok tehlikeli çıkmalar vs. vs. Asla olmamalı.
Özetle;
TÜRKİYE YENİDEN, DÖNÜŞTÜRÜLMELİ, YAPILANDIRILMALI
VE DÜNYANIN EN GÜZEL ŞEHİRLERİNİN, İLÇELERİNİN, MAHALLE VE KÖYLERİNİN OLDUĞU
MUHTEŞEM BİR ÜLKE YAPILMALI"