KAHROLSUN MEVZÛAT: KAMU KONUTLARI KÂNÛNU - 1

KAHROLSUN MEVZÛAT: KAMU KONUTLARI KÂNÛNU - 1

 

Konut kirâları: Mêmurların en az %60’ının maâşının yarısına ulaşmış ve hattâ yarısını geçmiş; bütün mêmurlar için, çalışan bir eşle evli olmadıktan sonra katlanılmaz hâle gelmiş bulunmaktadır.

 

Bekâr veyâ dul olarak ya da çalışmayan eşle evli olarak mêmûriyete devâm etmek, büyük sıkıntılara gebe.

 

Bu sorun, sâdece mêmurların değil bütün kirâcıların sorunu.

 

Son gelişmelere göre; mêmurların maâşı yıllık %15-20 artarken, kirâ fiyatları TÜFE üzerinden ortalama %50 olarak artmaya devâm etmektedir.

 

Maâş artış oranı ile kirâ artış oranı arasındaki negatif fark, yakın zamanda: Mêmurların maâşının tamâmını kirâya vermesi; en sonunda, nâmusluların buhrâna düşmesi ve ek işlerle harâp olması, her yolu mübah görenlerin de yasal olmayan yollara el atması gibi kaotik bir olaya neden olacaktır.

 

Muhânete muhtaç olmadan onuru ve haysiyeti ile yaşamaya çalışan mêmurlar açısından; büyükşehirlerde olanlar için büyükşehirlerden kaçış süreci ve diğerlerinde de tâyîninin büyükşehire çıkmaması için mümkünse hiç tâyin talep etmeme ve küçük şehirlere tâyin talep etme süreci başlamıştır.

 

Bu kaotik ve kısırdöngülü durumun kısa sürede dengeye gelmeyeceği ve en az 5 yıl daha süreceği de açık şekilde görülmektedir.

 

Yanıldığımı sanmıyorum.

 

Böyle kaotik bir zamanda, Kamu Konutları Kanunu ve alt mevzûâtının âcîl olarak gözden geçirilmesi ve haksız puanlama usûlünün değiştirilerek âdil şekle çevrilmesi büyük bir önem arz etmektedir.

 

Kânun, “ihtiyaç duyulan her yerde ve her personel için” kamu konutu oluşturulmasını hedef olarak belirlemişken: Uygulama şeklini belirleyen Yönetmelikte, ilgili Kânûn’un ruh ve amacına aykırı şekilde, “kurdun, kuzulara şâh olduğunda bile yapmayacağı bir puanlama prensibi” ile “fârenin kediyi ve çakalın arslanı boğduğu” bir sisteme çevrilmiştir.

 

TBMM dâhil olmak üzere, mevzûat belirleyici ana otoritelerin ve görüşü alınan alt otoritelerin “hangi kafa ile” böyle bir puanlama sistemi oluşturduğu anlaşılmamıştır.

 

Hükûmeti denetlediğini, hakkı ve hakkâniyeti savunduğunu iddiâ eden muhâlefet partileri, kendi özel menfâatinin derdine düşmüş ve kulağının üstüne yatmış; hiçbir şeyden haberi yok ve hiçbirinin umûrunda da değil!

 

Rengi, şekli, yaslandığı ve beslendiği kaynak ne olursa olsun: İç kaynaklı ya da dış destekli, yeşilden sarıya ve kırmızıya, yandaş ya da fondaş, bâdem ya da hilâl veyâ pis bıyıklısı, hak arama ayağıyla devlet düşmanlığı yapan ve ortalığı birbirine katanlar ile yalvarır gibi hak isteyen mêmur sendikalarının hiçbiri bu husûsa el atmış değil!

 


Mêmurların %95'inin, tahsîs için kullanılan puanlama sisteminden haberi yok. Konut istemeyenlerin umûrunda değil; konut isteyenlerin yaptıkları iş, komisyon tahsis listesini merakla beklemek ve liste yayınlandığında mutlu ya da mahzûn olmak!


Sorunun çözümüne katkı sağlayacak olanların ya da “varlık sebebi mêmurların sorununu çözmek olanlar”ın hepsi de alacağını almış, ununu elemiş ve eleğini asmış, mutlu ve mes’ut şekilde ya da uyuşturucu almış veyâ narkoz ile uyutulmuş durumda!

 

Sendikaların ısrarlı girişimi sâyesinde mêmurlar için ciddî kazanımlar elde edilmiş olmakla birlikte; çoktan el atılması ve düzlüğe çıkartılması gereken birçok konu gözdeki çapak, tırnaktaki kırık, ayaktaki kıymık, ayakkabıdaki taş, .. gibi çalışanları rahatsız ettiği hâlde, olduğu yerde öylece sâhipsiz şekilde hâlâ durmakta!

 

Kamu çalışanlarının temel sorunları ile ilgili eleştiri ve önerilerim, belirli aralıklarla diğer konularda da devâm edecek.

 

Çözüm üretmesi gereken, “genel müdür seviyesinde maaş alan” ve “siyâsî arenaya geçiş için zıplama taşı olarak sendikacılığı kullanan” kerli ferli beylere kısa bir lâf sokmadan sonra, şimdi konumuza geçelim.

 

Bu konuda yazı yazabilmek için, 09/11/1983 târihinde kabûl edilip 11/11/1983 Tarihinde 18218 Sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan 2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu ve Yönetmeliği ile bâzı kamu kurumlarının kamu konutu başvuru formu ve puanlamaları incelenmiştir.

 

Bu yazıda; diğer teknik ve hukûkî yöntem ve ilişkilere değinmeden, “sıra tahsisli lojmanlar”ın tahsîsinde yaşanan haksız, çapraşık ve çelişkili duruma yer vermeye çalışacağım.

 

Burada, mevzûâtın genel mantıksal çerçevesi eleştirilecektir. Bu nedenle, yazımda eksik ya da hatâlı hususlar olursa göz ardı edilmelidir.

 

Bir araç firmasının sloganından esinlenecek olursak, şöyle diyebiliriz:

 

“Birisi daha iyi eleştiri yapıncaya ve öneride bulununcaya kadar en iyi eleştiri ve öneri bu!

 

İlgili 2946 sayılı Kanun’un 2. maddesinde anılan kurumların “yurt içinde ve dışında çalışan” personelinin yararlanması amacıyla; inşâ etme, satın alma ve kirâlama yoluyla kamu konutları oluşturulmaktadır.

 

Burada görüldüğü üzere; kamu konutları oluşturulurken, bütün tahsis tiplerinde “ihtiyaç durumu” göz önüne alınmış olup ilgili kurumlarda çalışan ve ekonomik darlık yaşayan personele “sosyal yardım amacı” güdülmemektedir.

 

Sıra tahsisli konutlar; Yönetmeliğe ekli 4 sayılı cetvelde gösterilen puan durumu dikkate alınarak 9. maddede belirtilen usul ve esaslara göre tahsîs edilen konutlardır.

 

Hak sâhiplerinin puanlarının eşit olması hâlinde, hizmet süresi fazla olana; hizmet süresi de eşit ise, yetkili ev dağıtım komisyonunca ad çekme yoluyla konut tahsîs edilmektedir.


( D e v â m   E d e c e k )


NOTLAR:

     *Nasîp olursa; 2025 yılı Eylül ayında, 1 adet şiir ve 1 adet makâle serisi olmak üzere  2 adet kitap yayınlanması plânlanmaktadır.

   

   *"Sanat, Hak ve halk içindir!" düstûruyla yazmaya çalıştığım yazı ve şiirlerime yorum yapmak sûretiyle sağladığınız katkı için çok teşekkür ederim!



Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Cumhurun Avukatları 20 Mayıs 2025 16:12

    Memur olmayan ya da evi olmayanları ne yapacağız bu lojmanlar baştan adaletsizliktir zaten güvenlik nedeniyle lojman yapılacaksa kiraya yakın bir rayiç alınıp güvenlik kuvvetleri kalsın Zaten bütün sistem adaletsiz 33 yıllık hukukçu olarak söylüyorum Bu yönetmelikte darbe zamanı yapılmışdarbe mevzuatının tamamı kaldırılmalı idari uygulamalara da son verilmeli hatta devlet mezarlığı’ndan askeri cunta darbecilerinin ölüsü dahi kaldırılmalıdır

  • Abdulmuttalip ARSLAN 20 Mayıs 2025 11:24

    EVİ OLMAYAN MEMURLARIN ALLAH YAR VE YARDIMCISI OLSUN

  • Altuntaş H. 19 Mayıs 2025 18:03

    Kamu personeli deki kamu konutlarından faydalanma umudu varken karı-koca çalışan asgari ücretlinin maaşı en düşük memur maaşına ulaşamamaktdır. Bu insanlar bu vatandaşların konut umudu nasıl çözülecektir.