Aile Haber Girişi : 04 Haziran 2024 15:10

İslam’da Kadının Eşine Karşı Görevleri Nelerdir?

 İslam’da Kadının Eşine Karşı Görevleri Nelerdir?

in: Aile Hayatı, Dünyevi Mes'eleler, Evlilik & Boşanma, Genel, Kadın, Manşet

 

İslam dini, aile ocağında erkekle kadın arasında maddi ve manevi kabiliyetlerine görevazife taksimi yapmış, dışarı işlerini erkeğe, içeri işlerini de kadına vererek hem erkekleri hem de kadınları görebilecekleri iş ile vazifelendirmiştir. Bilhassa kadına yapamayacağı işi teklif etmemiş, taşıyamayacağı mesûliyeti yüklememiştir.

 

Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim‘de şöyle buyurmuştur :

Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah, insanların kimini (erkekleri) kiminden (kadınlardan) üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar.

İyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah’ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da gaybı (erkeğin gıyabında namusunu, malını ve her türlü hakkını) korurlar.

(Evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (hafifçe) dövün.

Eğer itaat ederlerse, artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah, çok yücedir, çok büyüktür.

 

| Nisa Suresi / 34. Ayet Meali

 

Ayet-i kerimede belirtilen, erkeklere koruyup kollama görevinin verilmiş olması, iki cins arasında bir eşitsizlik gözetilmiş olmasından değil; erkeklerin güç, kuvvet ve fizikî oluşum bakımından farklı bir yapıya sahip bulunmalarındandır. Bu durum kadını erkekten aşağı bir konuma düşürmez. Buna karşılık erkeklere, ailenin geçimini ve yönetimini sağlamak gibi ağır bir sorumluluk yükler. Kadınların ise namuslarını, mallarını korumalarını ve itaatkâr olmalarını söyler.

 

İslam’ın öngördüğü ve kurulmasını arzu ettiği aile; bireyleri birbiriyle çekişen, her biri diğerinin açığını arayan, birbirlerine karşı yetki ve üstünlük çekişmesine giren bir aile değildir.

 

Tam tersine karşılıklı anlayış, fedakarlık, sevgi ve saygı esasına dayanan bir ailedir. Peki bu hususta İslamda kadının eşine karşı görevleri nelerdir ve aile yuvasında huzur ve saadeti temin etmek bakımından bir kadının dikkat edeceği hususlar neler olmalıdır?

 

1.           Kadının, Eşine İtaat Etmesi

1.           Kadının, Eşine Hizmet Etmesi ve Ev İşlerini Yapması

1.           Kadının, Eşini Güler Yüzle Karşılaması

1.           Kadının, Eşinden İzinsiz Bir Yere Gitmemesi

1.           Kadının, Eşinden İzinsiz Oruç Tutmaması ve Misafir Kabul Etmemesi

1.           Kadının, Yatağını Terk Etmemesi

1.           Kadının, Eşinin Malından İzinsiz İnfakta/Bağışta Bulunmaması

1.           Kadının, Eşine Eziyet Etmemesi

1.           Kadının, Eşini Kızdırmaması ve Ondan Şikayet Etmemesi

1.           Kadın, Geçerli Sebep Olmadan Eşinden Boşanmak İstememeli

 

•             Kadın kocasına teşekkür edebilmeli, onun güzel vasıflarını inkar etmemeli ve onunla iyi geçinmelidir.

•             Kocası için güzel giyinmeli ve süslenmelidir,

•             Aza razı olmalı, kanaatkar davranmalı, kocasını gücü¬nün üzerinde zorlamamalıdır,

•             Eşinin anne-babasına ve akrabalarına iyi davranmalı¬dır,

•             Kocası vefat ettiğinde, dört ay on gün yas(iddet) tutmalıdır.

 

Resul-i Ekrem aleyhissalatu vesselam’ın şu hadis-i şerifi, kadınların eşlerine karşı olan görevlerini özetliyor :

 

Saliha kadın, kocası yüzüne baktığı zaman onu sevindirir, kocasının meşrû isteklerini yerine getirir ve onun olmadığı yerde hem malını, hem de namusunu muhafaza eder.

| İbn-i Mace, Nikah, 5/1857

Müslüman bir kadın, eşine karşı yapması gereken görevleri yapıp, eşini memnun ederse, Allah’ın izniyle Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in hadislerinde bildirdiğiCennet müjdesine nail olur. Ümmü Seleme şu şekilde rivayet etmiştir :

Kocası kendisinden razı bir şekilde ölen bir kadın Cennete girer.

| Tirmizi

Evliliğin iyi bir şekilde sürdürülebilmesi için hem kadının hem erkeğin, kendi üzerlerine düşen görevleri en iyi şekilde yapmaları gerekir. Rabbimizin, aile hayatında kadınlara yüklediği sorumlulukları ve bunların uygulanması halinde (dünya ve ahiret hayatında) getireceği mutlulukları paylaştık, eğer erkeklerin üzerine düşen görevleri de merak ediyorsanız aşağıdaki linke tıklayıp, inceleyebilirsiniz.

 

İslamda Erkeğin Eşine Karşı Görevleri Nelerdir?

 

Kaynaklar :

 

| İsmail Gökçe, Hanımlar için 33 Hadis ve Açıklamaları, Işık Yayınları, 2012

| Osman Karabulut, İslamda Evlilik ve Mahremiyetleri, Uysal Kitabevi

| Muhammed bin Süleyman Er-Rudani, Cem’ul Fevaid min Cami’il-usul ve Mecma’iz-zevaid, Ocak Yayıncılık, 2009

 

Muaz İbni Cebel r.a dan.Resulullah s.a.v buyurdular ki:

Dünya’da herhangi bir kadın kocasına eziyet verdiğinde, o koca için cennette bulunan hurisi şöyle çağrıda bulunur :

 

- Ey kadın ! Allah seni öldürsün, ona eziyet etme. O senin yanında misafirdir. Nerede ise yakında senden ayrılıp bize gelecektir.

 

(TİRMİZİ – İBNİ MACE)

 

Kadının kocasına karşı vazifeleri:

 

1- Kanaat: Çünkü kanaatkar olmak kalp rahatlığının sebebidir.. bir kadın arsızlık ve açgözlülük ederek efendisini, kendisinden ve evinden soğutmaktan sakınmalıdır. Kanaat; kafi gelecek miktar ile yetinmek tamahkarlık etmemek demektir.

 

2- Kocaya itaat: Peygamberimiz ( a.s.m.)" bir kadın kocası kendisinden memnun olarak ölürse cennete girer." buyurmuşlardır.

 

3- Temiz olma: Kocanın göreceği yerlere itina ile dikkat etmek ve temizlemek. Bilinmelidir ki, güzellik ve temizliği getiren şeylerin en güzeli sudur. daima güzel kokular sürünmeli.

 

4- İhtiyaçların karşılanması: Kocanın yemek yiyeceği vakte dikkat etmek. uyku saatini geçirmeme. kocanın adeti nasılsa o zamanlarda yemek ve yatağını hazırlamak.

 

5- Malın korunması: Kocanın mal ve eşyasını korumak, çünkü mal ve eşyayı korumak iş bilmekten geçer.

 

6- Akrabaya saygı: Kocanın akrabasına ve yakınlarına hürmet etmek. çünkü kadının kocanın akrabasına ve yakınlarına hürmet etmesi, güzel idare ve tedbirden ileri gelmektedir.

 

7- Sır saklanması: kadın kocasından edindiği sırrını hiç kimseye duyurmaması. eğer duyuracak olursa kocasının itimadını kaybeder. kadında ondan emin olamaz.

 

8- Saygı ve hürmet: kocanın emrini yerine getirmek. ona karşı çıkmama ve asi olmamak. eğer ona karşı gelecek olunursa onu kendine kinlendirip düşman yapma ihtimali yüksektir.

 

Cenab-ı Hak buyuruyor:

 

"Erkeklerin kadınlar üzerinde hakları olduğu gibi, kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır  Erkeklerin kadınlar üzerinde hakları bir derece daha fazladır "

(Bakara Suresi : 228)

 

Bu ayette bahsedilen bir derece, cinsellik konusunda değildir  Cinsellik konusunda erkek-kadın eşittir  Erkeğin bir derece daha haklı olduğu konu onun kadını gözetmesi, malını koruması, onu idare etmesi, ailenin yükünü çekmesi açısındandır

 

Allah Resulu buyuruyor:

 

"Kadın kocasının izni olmadan (farz oruç dışında) oruç tutar da orucu sebebiyle kocasının arzularını karşılamaktan kaçınırsa Allah ona üç haram işin günahını yükler "

 

"Kişi cinsel ilişkide karısını çağırdığı zaman karısı ocak başında yemek pişiriyorsa da kocasının davet cevap versin "

 

"Kişi karısını yatağa çağırdığı zaman (bir özrü olmadan) kadın gelmekten kaçınır, kocası da bu sebeple ona kırgın olarak gecelerse, melekler sabaha kadar o kadına lanet ederler "

 

"Size cennetlik kadınları tanıtayım mı? Onlar bir hata ettikleri veya kocaları tarafından bir haksızlığz uğratıldıkları zaman kocalarına karşı: "Seni hoşnud etmedikçe uyumayacağım diyebilen kocalarına düşkün kadınlardır "

 

"Kadın ocak başında olsa bile kocasının davetine icap etmelidir "

 

Aynı şekilde kocanın cinselliğinden yararlanmakda kadını hakkıdır  Bu hakkını almasına yardımcı olmak da kocasının görevidir  Kocanın bu görevini yapmaması, onu suçlu ve günahkar yapar  (3) Hatta koca cinsel görevini yapamadığı zaman kadın mahkemeye başvurup boşanabilinir  bu hak erkeğe de verilmiştir

 

Ancak cinsel hakka riayette kadın ile erkek arasında iki fark vardır:

 

1  Erkek, cinsel hakkını kadından hemen isteyebilirken, kadın bu hakkını hemen isteyememektedir  Erkek, azami dört ayda bir kadının cinsel hakkını vermek zorundadır

2  Erkek, cinsel hakkını kadından bizzat isterken, kadın ancak mahkeme yoluyla isteyebilmektedir  Hastalık gibi önemli bir mazereti olmaksızın, sırf zarar ve eza vermek amacıyla karısı ile cinsel münasebette bulunmayan erkek hakkında karısı dava açabilir

 

Koca hakkı

Sual: Erkeğin hanımı üstündeki hakkı nedir?

CEVAP: Erkeğin de hanımı üzerinde hakkı çoktur. Kadın kocası ile iyi geçinmelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

(Kadının cihadı, kocası ile iyi geçinmektir.) [Taberani]

 

Bir kadın, kocasını güzel karşılar, güzel sözler söyleyerek hoşnutluğunu kazanmaya çalışırdı. Peygamber efendimiz aleyhisselam, kadının bu hareketinden dolayı kocasına buyurdu ki:

(Hanımına selam söyle, yarı şehid sevabına kavuştuğunu haber ver!) [Şir’a]

 

Kadınların Cennete girmeleri erkeklere göre daha kolaydır. Bir hadis-i şerif meali:

 

(Kadın, beş vakit namazı kılar, orucunu tutar, kendini yabancılardan korur ve kocasına muti olursa, Cennete girer.)[İbni Hibban]

 

Erkeğini razı eden kadın için korku yoktur. İki hadis-i şerif meali şöyledir:

(Kocası razı olduğu halde ölen kadın Cennete girer.) [Tirmizi]

 

(Kocasına muhabbet gösteren, çocuk doğuran, öfkelendiği an veya kocası kendine kızdığı zaman, kocasını razı edinceye kadar uyumayan kadın Cennetliktir.) [Taberani]

 

Kadına ziynet eşyası mubahtır. Ziynet almak için kocasını müşkül duruma düşürmemeli, yabancılara ziynetlerini göstermemelidir! Böyle olunca ziynetleri Cennete girmelerine mani olmaz. Bir hadis-i şerif meali:

(Cennette kadınların az olduğunu gördüm. Sebebini sordum. "Onları altın ve ziynet eşyası meşgul etti" dediler.) [İ. Ahmed]

 

Kocasına, elinden geldiği kadar güler yüzlü davranıp, sevgi göstermeli, dili ile de onu incitmemelidir. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:

(Kıyamette Allahü teâlâ, kocasına dili ile eziyet eden kadının dilini 70 arşın uzun yapıp, boynuna dolar. Kocasına kötü gözle bakan kadını da başı kesik ve bedeni parçalanmış hale çevirir.)[Şir’a]

 

(Senden ne gördüm) diyerek küfran-ı nimette bulunmamalıdır! İki hadis-i şerif meali şöyledir:

(Eğer kocalarına karşı küfran-ı nimette bulunmasalar, namaz kılanlar hemen Cennete girerdi.) [Şir’a]

 

(Cehennem halkının ekseriyetini kadınların teşkil ettiğini gördüm. Sebebi de, çok lanet ederler ve kocalarına karşı küfran-ı nimette bulunurlar.) [Buhari]

 

Kocasına bir iyilik yapmışsa, başına kakmamalıdır. Yeme ve giyme gibi hususlarda kocasını üzmemeli, yapamayacağı şeyi ondan istememelidir! Kocasının şerefini korumalı, her işte onun rızasını kazanıp gönlünü hoş etmeye çalışmalıdır! Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:

(Kocanın hanımı üzerindeki hakkı, benim sizin üzerinizdeki hakkım gibidir. O halde kocasının hakkını gözetmeyen, Allahü teâlânın hakkını gözetmemiş olur.) [Şir’a]

 

Kadın, kocasını üzmemelidir.

Bir gün Hazret-i Fatıma, ağlayarak babasının huzuruna geldi. Resulullah efendimiz buyurdu ki:

- Ya Fatıma, niçin ağlıyorsun?

- Kasıtsız söylediğim bir sözden Ali bana kızdı. Özür diledim. Fakat onu üzdüğüm için ağlıyorum.

- Kızım, bilmez misin, Allahü teâlânın rızası kocanın rızasına bağlıdır. Ne mutlu o kadına ki daima kocasının rızasını arar, kocası ondan razı olur. Kadınlar için en üstün ibadet, kocasına itaattir. Erkek, hanımından razı olunca, o kadın istediği kapıdan Cennete girmeye hak kazanır. Kocasını üzen kadın, onu razı edinceye kadar, Allahü teâlânın lanetinde olur.) [R. Nasıhin]

 

Koca hakkına riayet, kadına cihad etmiş gibi sevap kazandırır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Koca hakkına riayet, Allah yolunda cihad etmek gibidir.)[Taberani]

 

(Kadın, kocasından izinsiz olarak nafile oruç tutamaz. Eğer tutarsa, aç ve susuz kalmış olur, sevap kazanamaz. Kocasından izinsiz evinden dışarı çıkamaz. Çıkarsa, gökteki melekler, geri evine dönünceye kadar ona lanet eder.) [Taberani]

 

(Bir erkek, ihtiyacı için hanımını çağırsa, kadın tandır başında olsa da, hemen ihtiyacına cevap versin!) [Tirmizi]

 

(Kocası çağırdığı halde yatağa gelmeyen kadına melekler sabaha kadar lanet eder.) [Buhari]

 

(İzinsiz evden çıkan kadına, kocası razı oluncaya kadar, güneşin ve ayın doğduğu her şey lanet eder.) [Deylemi]

 

(Kadın, kocasından izinsiz [ana, baba, kardeşleri dahil] hiç kimseyi evine alamaz, nafile namaz kılamaz.) [Taberani]

 

(Kadınlarınızı süslü giyinmekten men ediniz! Beni İsrail kadınları süslü giyinip camiye gururlanarak yürüdükleri için lanetlenmişlerdir.) [İbni Mace]

 

(Kocası razı oluncaya kadar, kadının namazları ve hiçbir iyiliği kabul olmaz.) [Taberani]

 

(Kadının namazları kabul olmaz) demek, namaz borcundan kurtulur, fakat namaz kılmakla meydana gelecek büyük sevaba kavuşamaz demektir. Namazı boşa gider demek değildir.

 

Bir kadından kocası razı olmazsa, kadın, günahının cezasını çektikten sonra, Cennete girer. Cennete sadece kâfirler girmez. Müslümanın günahı çok olsa da, sonunda mutlaka Cennete girer.

 

Karı koca iyi geçinip, birbirlerinin rızalarını almaya çalışmalıdır.

 

Sual: Beyimden habersiz, mevlit için, vaaz dinlemek için, namaz kılmak için camiye, komşuların evlerine gitmem doğru mudur?

CEVAP

Zaruri gereken din ilimlerini beyi öğretmeyen kadın, münasip bir kadın hocadan bunları öğrenebilmek için izinsiz gidebilir. Beyiniz izin verse bile, komşularda uygunsuz şeyler konuşulan toplantılara gitmenizi tavsiye etmeyiz. Kadınların camilere de gitmeleri uygun değildir. Birkaç kadının toplanıp uygun bir ilmihal kitabı okumaları çok iyi olur.

 

Sual: Dışarı çıkarken her defasında eşimden izin almak durumunda mıyım?

CEVAP: Bir defa izin alınır. Yani ben istediğim zaman dışarı çıkabilir miyim dersiniz. Tamam derse her zaman çıkabilirsiniz. Çıkamazsın derse işe de gidemezsiniz. Evde ona ait malları da dilenciye veya misafirlere izinsiz veremezsiniz. Yani misafirinize bir bardak çay veremezsiniz. Ama (İstediğin şeyi istediğin yere harcayabilirsin ve istediğin zaman istediğin yere gidersin) gibi izin alırsanız, istediğinizi istediğiniz gibi harcarsınız ve istediğiniz yere gidersiniz. İzinsiz yapmamak gerekir.

 

Sual: Kadın, gittiği yerde, gıybet ediyor, yalan söylüyorsa işlediği günahlar kocasına da yazılır mı?

 

CEVAP: Bilmezse yazılmaz. Günah işleyeceğini bilerek gönderirse yazılır.

 

Sual: Mukim bir bayan başka şehirdeki kocasının veya mahrem bir akrabasının yanına mahremsiz gidebilir mi?

CEVAP: Mukim iken gidemez. Seferde ise gidebilir. Mesela kocası ile İstanbul’da oturuyor. Kocası ile Ankara’ya gitmiştir. Sonra kocası İstanbul’a gelmiştir. Kadın bir hafta sonra yanında mahremi olmadan da İstanbul’a kocasının yanına gelebilir.

 

Kadının cihadı

Sual: Kadının cihadı nasıl olur?

CEVAP: Riyad-un Nasıhinde buyuruluyor ki:

Resulullah efendimiz, ev işlerini Hazret-i Fatıma’ya, dış işlerini Hazret-i Ali’ye vermiş, bu hususta şöyle buyurmuştur:

(Hanımının evde oturması için, işlerini gören, ihtiyaçlarını karşılayan, onu yabancı erkeklerin görmesinden koruyan, ümmet-i Muhammedin düşmana esir düşenlerini satın almış, azat etmiş gibi sevaba kavuşur.)

 

(Ya Fatıma, ne mutlu o kadına ki, kocası ondan razı olur. Allahü teâlânın farz kıldığını yapmaktan ve kocasına itaatten sonra kadınlar için, yün eğirmekten, iplik bükmekten üstün iş yoktur. Bir saat yün eğirmek, iplik bükmek veya dokumak, kadınlar için bir yıl ibadet etmekten daha sevaptır. Dokudukları her iplik için amel defterlerine bir şehid sevabı yazılır.)

 

(Beş vakit namazını kılan, malının zekatını veren, Ramazan-ı şerif orucunu tutan, kocasının günah olmayan işlerinde ona itaat eden ve tesettüre uyan kadın, Cennete istediği kapıdan girer.)(Karı-koca Hakları bahsi)

 

Peygamber efendimiz, kendi kızına ve diğer kadınlara şehid sevabı kazanmak için ev işleri ile meşgul olmalarını emretmektedir. Başka bir hadis-i şerifte de, (Kadının cihadı, kocası ile iyi geçinmektir)buyuruldu. (Şir’a)

 

Geçimsiz kocanın hakkı

Sual: Huysuz bir kocaya da dinin emrettiği şekilde mi davranmalıdır?

 

CEVAP: Zalime de, mazluma da dinin emrettiği şekilde hareket edilir. İyilik eden, hanımını üzmeyen kocanın nesine sabredilir? Kadın huysuz olursa, kocası sabreder, kocası huysuz olursa hanımı sabreder. Bu imtihanda sabreden çok sevap alır. Kötülük eden, kendine eder.

 

Mazlumların, sabredenlerin yardımcısı Allah’tır. Allahü teâlâ, kimsenin hakkını kimsede koymaz. Sabredenlere sayısız mükafat verir.

 

Karı-koca birbirinin kötü huylarına sabretmelidir! Hadis-i şerifte,(Hanımının kötü huylarına katlanan erkek, belalara sabreden Eyyüb aleyhisselam gibi mükafatlara kavuşur. Kocasının kötü huyuna sabreden kadın da, Hazret-i Asiye gibi sevaba kavuşur)buyuruldu. (İ.Gazali)

 

Kur'an-ı kerimde de, Allahü teâlânın sabredenlerle beraber olacağı ve sabredenlerin mükafatlarının hesapsız verileceği bildirilmiştir. (Enfal 46, Zümer 10)

 

İyi insan, yalnız başkalarına kötülük etmeyen kimse demek değildir. Başkalarından gelen kötülüklere de güzel sabreden kimsedir.

 

Sual: Kocanın dine aykırı emirlerine uyulur mu?

CEVAP: Hiçbir koca, hanımına dine aykırı emir veremez. (İçki içeceksin, namaz kılmayacaksın, açık gezeceksin) diyemez. Derse, yapılmaz. Peygamber efendimiz, (Halıka isyan olan işte, kula itaat edilmez)buyuruyor. (Hakim)

 

Ana-baba da dese, âmir de dese, yapılmaz. Fakat yine de güzellikle yapmamaya çalışmalıdır.

 

Erkeğin hakkı çoktur

Sual: Kadınların haklarından bahsettiniz. Erkeklerin hakkı yok mu?

CEVAP: Erkeğin hanımı üzerinde hakkı daha çoktur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Kocasının yatağından kaçan kadına, melekler sabaha kadar lanet eder.) [Buhari]

 

(Kadının üzerinde en büyük hak sahibi kocasıdır, erkeğin de anasıdır.) [Hâkim]

 

(Kadın, kocasının hakkını ödemedikçe, Allahü teâlânın hakkını ödemiş olmaz.) [Taberani]

 

Günümüzün çalışma şartları ağır, para kazanma çok zordur. İş ahlakı, güzel ahlak, yok gibidir. Erkek çoğu zaman bu şartlar karşısında bunalır, çok sıkıntı çeker. Evine, pestil olmuş şekilde gelir. Yorgundur, sinir sistemi bozuktur. Bunu düzeltmek, sıkıntılarını unutturmak, onu neşelendirmek, ona destek olmak, yardımcı olmak kadına düşer. Bu halde eve gelen koca, haklı olarak hanımından en azından tatlı dil, güler yüz ve ilgi bekler. Bunu da göremezse dengesi iyice bozulur. Sözleri ve hareketleri normal olmaz. Hanıma düşen vazife, bu sayılanları yapamıyorsa hiç olmazsa susup, onu daha fazla üzmemelidir. (Evinde huzuru olmayan, zindandadır) buyuruluyor.

 

Bu kadar sıkıntıda olandan her türlü dengesizlik beklenir. Kadın, bardağı taşıran son damla olmamalı. Aksine, hemen devreye girmeli, onu hoş görmeli, idare etmeli, teselli etmeli. Onun evde olduğu zamanlar ev işiyle meşgul olmayıp, onu neşelendirmeli. O olmadığı zamanlar işini gücünü yapmalı. Kadınlara tavsiyemiz hep şu oluyor: Dışarısı ateş, ahlak namus yok gibidir, kocanıza sahip çıkın, güzel ahlakla, tatlı dille, güzel yemeklerle, evinizin temizliği intizamıyla veya hoşlandığı neyse, o usulle kocanızı evinize bağlayın. O, eve adımını atmak için can atsın. (Yuvayı dişi kuş yapar) derler.

 

(Şeytanlar kâfirlerle değil, Müslümanlarla uğraşıyor) buyuruluyor. Nefsimiz keza, kuduruyor. Neye kuduruyor, tesettüre, namaza niyaza, doğru itikada kudurup duruyor. Şeytan adamlarını sabah salarmış, gece rapor alırmış. Birisi, namazını bozdurdum dermiş, birisi orucunu bozdurdum dermiş. Diğeri haram yedirdim dermiş, hepsine tamam dermiş. Bir başkası da, karı ile kocanın arasını bozdum dermiş. Şeytan çok sevinir, aferin der, onu alnından öpermiş, en büyük işi başardın, bu olunca hepsi zamanla bozulur dermiş. Onun için hep tetikte olmalı, şeytana nefse bu fırsatı vermemelidir.

 

İslamiyet, sadece kadına veya erkeğe gelmedi. Sadece anneye, babaya, evlada da gelmedi, herkese geldi. Herkes uymak zorundadır. Kim uyarsa dünyada ve ahirette rahat eder, faydasını görür. Nasıl ki, arabanın bir lastiği patlayınca araba gitmiyorsa, nasıl ki saatin dişlilerinden biri kırılırsa saat çalışmıyorsa, aileden birisinin de yanlışı, eksiği, bütün ailenin huzurunu, düzenini bozabilir.

 

Buna göre herkes dikkat etmeli, haddini ve vazifesini bilmeli, kusurları için özür dileyip, yeni bir sayfa açıp, yeni bir başlangıçla hayata neşeyle devam etmeli. Dinimizde üzmek yasak olduğu gibi, üzülmek de yasaktır. Müslümanı hep hoş görmeli, kusurunu örtmeli, görmezden gelmeli. Bilmediğim bir mazereti vardır diyerek onu affetmeli. Affeden affedilir, seven sevilir.

 

 

Terbiyesizlik

Sual: Bir hanım, beyinin yanında terbiyesizce oturabilir mi?

CEVAP: Uygun olmaz. Resulullah efendimiz, kızının yanında bile ayaklarını uzatıp oturmazdı.

 

Nafile için izin istemek

Sual: Nafile namaz kılmak ve nafile oruç tutmak için, kadın kocasından izin alacak mıdır?

CEVAP: Evet, namaz, oruç gibi nafile ibadetleri yaparken izin alması gerekir. İki hadis-i şerif meali şöyledir:

(Kadın kocasından izinsiz [nâfile] oruç tutamaz.) [Buhari, Müslim]

 

(Kadın kocasından izinsiz eve kimseyi alamaz ve [nâfile] namaz kılamaz.) [Taberânî]

 

Hazret-i Safvânın hanımı, (Yâ Resulallah, namaz kıldığım zaman kocam beni dövüyor) diye şikâyette bulundu. Hazret-i Safvan ise, (O da bir rekatte uzun iki süre okuyor. Hâlbuki ben bunu yasakladım) dedi. Resulullah kadına, (Tek sure okumak yeterlidir) buyurdu.(Ebu Davud)

 

Bu hadis-i şerifler gösteriyor ki, evde huzurun sağlanması için, kadın kocasından habersiz iş yapmamalıdır. Kadının kocasıyla iyi geçinmesi yapacağı nafile ibadetlerden daha üstündür daha çok sevab alır.

 

Çevreye sıkıntı vermek

Sual: Komşumuzun hanımı çok cadalozdur. Kocası da, çevresi de şirretliğinden dolayı bizar olmuşlardır. Namaz falan kıldığı da yoktur. Kocası günah değilse boşarım diyor. Böyle bir kadını boşamak günah olur mu?

CEVAP: Düzelmesi ve iyilikle tutması mümkün değilse, komşularına ve kocasına sıkıntı veren veya namaz kılmayan, diğer farzları yapmayan kadını boşamanın günah olmadığı din kitaplarında yazılıdır.

 

Haramı helâl yapmak

Sual: Bazı ablalar, (Bir kız evlendikten sonra kocası isterse, kaşını alabilir, yüzük, bilezik gibi ziynetlerini sokakta takabilir) diyor. Bir kocanın haramı helâl yapma yetkisi var mıdır?

 

CEVAP: Hâşâ, hiç kimse, haramı helâl yapamaz. Ana baba, koca ve âmir gayrimeşru emir verse, bu emre uyulmaz, çünkü Peygamber efendimiz,(Hâlık’a isyan olan işte, kula itaat edilmez) buyuruyor. Mesela onlar, (İçki iç, namaz kılma, tesettürsüz gez!) deseler de, haram olan şeyler yapılmaz. Kadınların kaş aldırması, yüzük ve bilezik takarak, bunlar görünecek şekilde dışarı çıkmaları haram olduğu için, hiç kimse bunlara helâl diyemez ve bunları helâl yapamaz.

 

 

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.