Bayram yakındı. Birinci sınıf öğretmeni sınıfına eğlenceli bir bayram ödevi verdi – minnettar oldukları bir şeyin resmini çizmelerini istedi.
Sınıfın çoğu ekonomik açıdan dezavantajlı olarak kabul edilebilirdi, ancak yine de çoğunun evlerinde bayram, el öpme, küçük de olsa bir bayram harçlığı alma, bazılarının evinde tavuk veya hindi de içeren mütevazi özel yemelerin hazırlanması ve bayram şekerlemeleri gibi diğer geleneksel güzellikler ile kutlanırdı. Öğretmen, bu özelliklerin ve yakın olan bayramın öğrencileri için iyi bir konu olacağını düşündü.
Ancak Ahmet diğerlerinden farklı bir resim yaptı. O farklı bir çocuktu. Öğretmenin garip, sefalet, zayıf ve mutsuz olarak gördüğü öğrencisiydi. Teneffüslerde diğer çocuklar oyun oynarken o hep öğretmenin yakınlarında dururdu. Öğretmeni onun üzücü gözlerinin arkasında hissettiği acıyı tahmin edebiliyordu.
Evet, resmi farklıydı. Müteşekkir olduğu bir şeyin resmini çizmesi istendiğinde bir el çizmişti. Kâğıtta başka hiçbir şey yoktu. Sadece boş bir el vardı.
Onun kağıda çizmiş olduğu soyut görüntü yorumlarda diğer öğrencilerin hayal gücünü yakaladı. Öğretmen çocukların soyut düşüncelerini geliştirmek için her bir resim için yaptığı gibi Ahmet’in resmi için de “Bu kimin eli olabilir?” diye sordu.
Tartışma bitip de, çocuklar diğer ödevlerini yapmaya devam ettiklerinde öğretmen Ahmet’in masasında durakladı, eğildi ve ona çizdiği elin kimin elini sorduğunu sordu.
Küçük çocuk uzağa baktı ve mırıldandı, “O senin elin öğretmenim” dedi..
Öğretmen bir an diğer öğrencilerine de yaptığı gibi onun elini tuttuğu ve onun teneffüslerde zaman zaman başını okşadığı anları hatırladı. Ya da kalemini nasıl tutacağınızı göstermek için “bunu birlikte yapalım“ diyerek onun elini tuttuğu zamanları anımsadı. Ve Ahmet öğretmeninin eli için çok minnettardı.Öğretmen nemlenen gözlerini silerek o an ağlamamak için oradan hemen uzaklaştı ve çalışmalarına devam etti.
Bu hikaye şükrandan çok daha fazlasını anlatıyor. Ahmet’in öğretmenine duyduğu bu duygular, öğretmenliğin, ebeveynliğin, iyi arkadaşlığın ve dostluğun ne anlama geldiği hakkında çok şeyler söylüyor. Bunlar için her zaman teşekkür edilmeyebilir, ama ulaşan bu tip elleri insanlar her zaman hatırlayacaktır.
KISSADAN HİSSE;
Çoçuklarımıza özellikle yetişme çağında gereken ilgiyi ve sevgiyi göstermemiz gerekiyor ki onların gelecekteki başarıları bu ilgi ve sevgiye bağlı olacaktır
VESSELAM.
Tüm dostlara hayırlı bayramlar dilerim
ADNAN KESİK