… HANGİ PARTİYE OY VERMELİYİZ?

 … HANGİ PARTİYE OY VERMELİYİZ?

Bir ülkenin kaderini belirleyen en temel vatandaşlık mesuliyeti

Oy vermektir.

 

Bir partiye veya lidere oy vermek, bir takımı tutmak değil, kendi geleceğimizi, çocuklarımızın emanetini ve milletin kaderini yönetecek en liyakatli ekibi seçme eylemidir.

Oy, bir partiye değil, bir geleceğe yön verme meselesidir.

Bu çalışma, duygusal tepkilerden ve hamasetten arınarak, akıl ve vicdanla en doğru kararı vermeniz için bir pusula niteliğindedir.

Her bilinçli vatandaşın, oyunu kullanmadan önce kendine sorması gereken sorular nelerdir?

İdeal ülkeye ulaşma hedefiyle,bir seçmenin oy verirken kullanması gereken en temel ölçütler, hiyerarşik bir düzen ve öncelik sırasıyla nasıl olmalı?

İstediğiniz vizyona ulaşmak için bir siyasi partiyi ve lideri değerlendirirken kullanabileceğimiz,particilikten arındırılmış, evrensel ve hiyerarşik bir yol haritasının genel hatları.

BİR PARTİYE OY VERİRKEN …

Bir partiye oy verirken şuna bakmalıyız:
Ülkemizi ilgilendiren tüm alanlarda somut çözüm üretiyor mu?
Geçmişte verdiği sözleri tuttu mu?
Kadroları güvenilir mi?
Ve en önemlisi:

Çocuklarımıza bırakacağı miras ne olacak?

Unutmayalım…

Oy pusulasına attığımız mühür sadece bir partiye değil; geleceğimize, huzurumuza,adaletimize, refahımıza attığımız imzadır.

BİLİNÇLİ SEÇMEN YOL HARİTASI, REHBERİ:

İDEAL BİR GELECEK, TÜRKİYE İÇİN KİME OY VERMELİYİZ?

 

Doğru partiyi seçmek, bir fanatizm meselesi değil, ülkenin geleceğine yapılan en ciddi yatırımdır.

 

Bu yatırım, içi boş vaatlere veya hamasi sloganlara değil;

Liderin karakterine, kadronun liyakatine,devletin vizyonuna ve hukukun üstünlüğüne yapılmalıdır.

 

Oy vermek, bir aidiyet meselesi değil, bir liyakat ve vizyon değerlendirmesidir.

 

Ülkenin geleceğini emanet edeceğimiz partiyi ve kadroyu seçerken; vaatlerin cazibesine değil, devlet aklının derinliğine,politikaların tutarlılığına ve yönetecek olanların karakterine bakmalıyız.

 

Bu, kendimize ve gelecek nesillere karşı en büyük mesuliyetimizdir.

 

“Hangi partiye oy vermeliyiz?”

Bu çok önemli ve herkesin zihninde olması gereken bir soru.

Kusursuz Bir Türkiye İçin Oy Verirken Dikkat Edilmesi Gereken Mutlak Ölçütler

Bu sorunun cevabı bir kişinin adıyla, bir sloganla, bir ideolojiyle verilmez.

Bir partiyi veya lideri desteklerken sadece duygusal bağ, ideoloji veya alışkanlıkdeğil;

Akıl, vicdan ve gelecek nesiller için sağlam ölçülerle karar vermek gerekir.

Oy vermek, sadece bir seçim değil, bir milletin kaderini, bir medeniyetin inşasını ilgilendiren çok esaslı bir meseledir.

Çünkü mesele,bir kişinin ya da bir partinin meselesi değil… Mesele, hepimizin geleceği,çocuklarımızın yarını, bu topraklarda güven içinde yaşayacak nesillerin meselesidir.

O halde, oy verirken nelere dikkat etmeliyiz?

Gelin, beraber düşünelim.

Bu, her vatandaşın ömür boyu taşıdığı en ağır ve en kıymetli mesuliyettir.

Vereceğin oy, sadece bir partiye değil, kendi geleceğine, çocuklarının kaderine atılmış bir imzadır.

 

OY’UN FELSEFESİ

Oy vermek, bir markaya sadakat değil; bir ülke projesine,bir medeniyet tasavvuruna ortak olmaktır.

Hislerle değil, akıl, izan ve sağlam ölçülerle hareket etmeyi gerektirir.

HANGİ PARTİYE OY VERMELİYİZ?

TEMEL ÖLÇÜLER ve OLMAZSA OLMAZLAR

(Değişmez Kriterler) Parametreler ve Vazgeçilmezler

Oy verirken değerlendirme sürecini, bir piramit gibi, en temelden en özele doğru ele alalım:

Bu maddeler, bir parti için asgari müştereklerdir.

Bu maddeler, bir partinin vaatlerinin ve yeteneğinin ölçüldüğü alanlardır.

Bunlardan birini dahi taşımayan bir yapı, diğer tüm vaatlerine rağmen elenmelidir.

 

GELİŞMİŞLİK ve REFAH KRİTERLERİ (Performans Beklentileri)

TEMEL FELSEFE VE DÜNYA GÖRÜŞÜ: "NİYET ve İSTİKAMET"

Milli ve Manevi Değerlere Bağlılık:

Parti, Türkiye devletinin bölünmez bütünlüğünü ve milletin birliğini esas almalıdır.

Türk milletinin tarihi, kültürü, inançları ve bayrağına saygı duymalı, bu değerleri içselleştirmiş bir kadroya sahip olmalıdır. Bu,hamasi söylemlerle değil, samimi ve tutarlı eylemlerle ispatlanmalıdır.

 

PARTİYİ VE SİSTEMİ DEĞERLENDİRME KRİTERLERİ

(TEMEL DİREKLER) PARTİNİN VİZYONU VE İLKELERİ

"NEDEN?" SORUSUNUN TEMELLERİ

 

Parti ne vaat ediyor ve nasıl bir sistem kurmayı hedefliyor.

İyi bir kadro, ancak sağlam bir vizyon ve evrensel ilkeler üzerinde yükselebilir.

 

SOSYAL ve HUKUKİ DÜZEN: "HUZUR ve ADALET"

Tarafsız ve Bağımsız Yargı:

Adalet, milyonların değil, hukukun emrinde olmalıdır.

Yargı, hiçbir siyasi iktidarın baskısı altında olmamalıdır.

Parti, yargıya hiçbir şekilde müdahale etmeyeceğini taahhüt etmeli, hukukun üstünlüğünü her şeyin önüne koymalıdır.

Bu, en kritik ölçüttür.

Adalet ve Hukuk Devleti

BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ ADALET GÜVENCESİ

(Olmazsa olmaz) Adalet yoksa, hiçbir şey yoktur.

  • Bağımsız, tarafsız yargı sistemi olmalı.
  • Yolsuzlukla etkin mücadele garanti edilmeli.
  • Geriye dönük yolsuzluklar,devletin tüm imkanlarıyla soruşturulmalı ve milletin malı geri alınmalı ve hazineye konmalı.
  • Vatandaşlar arasında kanun önünde eşitlik sağlanmalı.
  • Hesap verebilirlik: Siyasetçi ve bürokrat şeffaf olmalı. ve bu kanunla tanımlanmalı.


Yargı bağımsız değilse, hak yerini bulmuyorsa, orada huzur olmaz.
Oy vereceğimiz parti, önce adaleti tesis etmeli. Hesap verebilir, şeffaf olmalı.

 

Olması Gerekenler: Yargının bağımsız,tarafsız ve siyasetten tamamen uzak olacağına dair anayasal ve fiili güvence.

 

Olması İstenenler: Herkesin kanun önünde eşit olduğu, en üst düzey yöneticiden sıradan vatandaşa kadar hiç kimsenin yargı dokunulmazlığına sahip olmadığı bir sistem.

 

Bir an önce yapılmalı: tüm koruma saklama vs. kanunlar hemen iptal edilmeli ve arşivler herkese açılmalı

 

Olmayacaklar (Olması İstenmeyenler): Yargının iktidarın sopası veya muhalefetin hedefi haline gelmesi. HSK ve benzeri kurumların siyasi iktidarın emrinde çalışması.

 

ADALET VE HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ

(Olmazsa Olmazların Birincisi)

 

  • Temel Soru:Bu parti, gücü eline aldığında hukuka mı tabi olacak, yoksa hukuku kendine mi tabi kılacak?
  • Bakılması Gerekenler:
    • Yargı bağımsızlığına ve tarafsızlığına dair net ve tavizsiz bir duruş sergiliyor mu?
    • Kanunların zengine, güçlüye,yandaşa değil, herkese eşit uygulanacağını garanti ediyor mu?
    • Yolsuzluk, rüşvet ve liyakatsiz atamalara karşı somut, caydırıcı ve kalıcı çözümler sunuyor mu?
    • Anayasa ve devletin temel kurumlarına saygıyı esas alıyor mu?
  • Hukukun Üstünlüğü ve Adalet Anlayışı:
  • Partinin "olmazsa olmazı", tavizsiz bir şekilde hukukun üstünlüğü mü?
  • Adaleti sadece kendi destekçileri için mi istiyorlar, yoksa kendilerine en muhalif olanlar için bile güvence altına alacak bir sistem mi vadediyorlar?
  • Güçlünün hukukunun değil, hukukun gücünün yanında mı duruyorlar?

 

VAATLER VE PROJELER – "NE?" SORUSUNUN KRİTİK ANALİZİ

Sağlam bir kadro ve vizyon,ancak ayakları yere basan projelerle anlam kazanır.

 

GÜÇLÜ ve BAĞIMSIZ EKONOMİ

Halkın cebi dolmadan, yüzü gülmez.
Üretim odaklı bir ekonomi, adil gelir dağılımı ve yoksulun gözetildiği bir sosyal devlet…

İşte aradığımız budur.

EKONOMİ VE REFAH POLİTİKALARI

(Halkın Geçimi ve Ülkenin Gücü)

 

  • Üretim ekonomisini mi, yoksa tüketim ve borçlanma ekonomisini mi savunuyorlar?
  • Enflasyonla mücadele, istihdam oluşturma ve gelir dağılımı adaleti konusunda somut, uygulanabilir ve acı reçete de olsa gerçekçi planları var mı?
  • Temel Soru: Bu parti, halkı zenginleştirecek ve ülkeyi kalkındıracak akılcı ve sürdürülebilir bir ekonomik model sunuyor mu?
  • Bakılması Gerekenler:
    • Popülist, günü kurtaran vaatler yerine; üretime, teknolojiye, sanayiye ve tarıma dayalı kalıcı bir kalkınma planı var mı?
    • Enflasyon ve hayat pahalılığı ile mücadelesi somut, gerçekçi ve bilimsel verilere dayanıyor mu?
    • Devletin denetim gücünü halkın takdirini alacak şekilde günlük hayata yansıtacak bir yaklaşımı var mı?
    • Vergi adaletini sağlamayı,gelir adaletsizliğini azaltmayı ve yoksullukla mücadeleyi hedefliyor mu?
    • Devletin kaynaklarını israf etmeden, şeffaf bir şekilde yöneteceğine dair güven veriyor mu?

EKONOMİK GÜÇ ve ADALET

  • Zenginleşen sadece elitler değil, tüm halk olmalı.
  • Üretim odaklı ekonomi (tarım, sanayi, teknoloji).
  • Adil gelir dağılımı.
  • Enflasyonla mücadele,güçlü para politikası.
  • Sosyal devlet: İşsiz, yaşlı, engelli,yoksul korunmalı.

EKONOMİK VİZYON: "HALKIN CEBİNDEKİ REFAH"

Güçlü, Üreten ve Adil Paylaşan Ekonomi:

Ekonomi, "borç ve inşaat" üzerine değil, "üretim,katma değer, ihracat ve teknoloji" üzerine inşa edilmelidir.

Sanayisi güçlü, tarımında kendi kendine yeten, enflasyonu düşük, istikrarlı bir TL'si olan, gençlere istihdam oluşturan, esnafı ayakta tutan bir ekonomik model vaat edilmeli ve bu vaat geçmiş performansla desteklenmelidir.

Düşük Enflasyon, İstikrarlı Kur:Vatandaşın alım gücünün ve parasının değerinin korunması.

Üretim ve Katma Değer:Tarımda ve sanayide kendine yeterli, yüksek teknoloji üreten bir ekonomi.

İstihdam:Genç işsizliğin çözüldüğü, nitelikli işlerin arttığı bir istihdam politikası.

Adil Gelir Dağılımı:Toplumun sadece belirli bir kesiminin değil, tüm kesimlerinin refahtan pay alması.

 

SOSYAL DEVLET ANLAYIŞI ve HUZURLU TOPLUM

Devlet, en alttaki vatandaşının da sırtını yere getirmeyecek bir sosyal güvenlik ağı kurmalıdır.

Emekliye, dar gelirliye, engelliye, şehit ailesine sahip çıkan, herkesin kaliteli sağlık hizmetine erişebildiği bir sistem öngörülmelidir.

 

Güvenli ve Huzurlu Toplum:

Devlet, en zayıf vatandaşının da refahından sorumludur.

Olması İstenenler:Sokakta, okulda, işte herkesin kendini güvende hissettiği, suç oranlarının düşük olduğu bir toplum düzeni.

Vatandaş, sokağa çıkmaktan, gece yürümekten, hakkını aramaktan korkmamalıdır.

Suçla etkin mücadele, terörle amansız bir savaş ve toplumsal huzuru bozacak her türlü ayrıştırıcı söylemin engellenmesi partinin temel vaadi olmalıdır.

Olması Gerekenler:Emekliyi, engelliyi, dar gelirlisiyle kimsenin açlık ve sefalet sınırında yaşamadığı bir sosyal devlet anlayışı.

 

EĞİTİM ve GELECEK VİZYONU: "GELECEĞİN İNŞASI"

Çağın Ötesinde, Bilimsel Eğitim:

Eğitim, ideolojik değil, bilimsel, özgür düşünceli, üretken bireyler yetiştirmeyi hedeflemelidir.

Öğretmeni itibarlı, öğrenciyi dünya vatandaşı olarak yetiştiren, ezberden uzak, sorgulatan, teknolojiyi üretebilen bir nesil yetiştirmek ana hedef olmalıdır.

DÜNYA STANDARTLARINDA EĞİTİM

Çağın gerektirdiği bilgi ve becerilerle donanmış, özgür düşünen, araştıran, sorgulayan bir gençlik.

Olması Gerekenler:Bilimsel, herkes için erişilebilir eğitim. Öğretmeni motive eden bir sistem.

EĞİTİM VE BİLİM VİZYONU (Geleceğin Teminatı)

  • Eğitim bir ülkenin geleceğini ya yükseltir ya yok eder.
  • Ezber yerine sorgulayan,üreten eğitim sistemi.

·      Çocuklarımız ezberleyen değil; düşünen, sorgulayan,üreten bireyler olmalı.

·      Üniversiteler özgür, bağımsız, güçlü ve dünya standartlarında olmalı

·      Bilime, teknolojiye yatırım yapılmalı.

  • Evrensel değerlerle uyumlu, özgür düşünen birey yetiştiren müfredat. Sömürge döneminin enkazı, Fulbright yasası hemen iptal edilmeli ve milli ve gerçek eğitim ve öğretimin önü açılmalı.
  • Bilime,teknolojiye, AR-GE’ye ciddi yatırım.

 

Temel Soru:

  • Bu parti, ezberci ve ideolojik bir eğitim yerine;düşünen, sorgulayan, üreten ve ahlaklı nesiller yetiştirecek bir vizyona sahip mi?
  • Bilimsel, akılcı, fırsat eşitliğine dayalı ve milli değerlerle evrensel bilgiyi harmanlayan bir eğitim modeli mi sunuyorlar? Yoksa ezberci, ideolojik ve kindar nesiller yetiştirmeyi amaçlayan bir sistem mi?

 

  • Bakılması Gerekenler:
    • Eğitim sistemini yap-boz tahtası olmaktan çıkaracak, uzun vadeli ve milli bir eğitim politikası öneriyor mu?
    • Bilimsel araştırmalara,teknolojik gelişime (Ar-Ge) ve üniversitelerin özerkliğine yatırım yapmayı planlıyor mu?
    • Fırsat eşitliğini sağlayarak,her çocuğun potansiyelini en üst seviyede gerçekleştirmesine imkân tanıyacak bir sistem vaat ediyor mu?

 

SAĞLIK SİSTEMİ

Halk sağlıklı değilse, devlet güçlü olamaz.

  • Her vatandaş eşit sağlık hizmetine ulaşabilmeli.
  • Koruyucu sağlık politikaları (önleyici tedbirler). Bu hususla ilgili eğitim ve bilgilendirme ilkokuldan başlatılmalı, tüm okullarda ders olarak okutulmalı.

·      Modern hastaneler, güçlü aile hekimliği ve önleyici tedbirler şarttır.

·       Her vatandaşın, cebindeki paraya bakılmaksızın en kaliteli sağlık hizmetine ulaşabilmesi.

·      Olması Gerekenler:Personel, ekipman ve bekleme süreleri açısından güçlendirilmiş birinci basamak sağlık hizmetleri.

  • Sağlık, Sosyal Güvenlik ve Çevre Politikaları:Her vatandaşın kaliteli sağlık hizmetine erişebildiği, yaşlıların ve ihtiyaç sahiplerinin korunduğu, doğanın ve çevrenin talan edilmediği sürdürülebilir politikaları var mı?

 

DEVLET YÖNETİMİ VE DEMOKRASİ ANLAYIŞI

(Sistemin Sağlamlığı)

  • Temel Soru:Bu parti, devleti şahsi veya ideolojik bir aygıt olarak mı görüyor, yoksa milletin hizmetindeki bir kurum olarak mı?
  • Bakılması Gerekenler:
    • Güçler ayrılığı (yasama,yürütme, yargı) ilkesine saygı duyuyor mu?
    • Devlet yönetiminde şeffaflığı, hesap verebilirliği ve denetimi savunuyor mu?
    • Meritokrasiye (liyakat sistemi) dayalı, işi ehline veren bir kadrolaşma anlayışı var mı?
    • Yerel yönetimleri güçlendirmeyi ve yetkiyi tabana yaymayı hedefliyor mu?

 

İNSAN HAKLARI ve TEMEL ÖZGÜRLÜKLER

TOPLUMSAL BARIŞ ve BİRLİK

·      Özgür bireyler, güçlü milletler yaratır.

·      Ayrıştıran değil, birleştiren liderlere ihtiyacımız var.
Etnik, mezhep ya da siyasi farklılıklar kavga sebebi değil, zenginlik olmalı.

  • Etnik, mezhepsel,ideolojik ayrımcılığa son.
  • Liyakat esaslı yönetim.
  • Kadınların, gençlerin,engellilerin aktif katılımı.
  • Olması Gerekenler: Anayasa ile güvence altına alınmış; düşünce, ifade, basın, toplanma, gösteri yürüyüşü ve inanç özgürlüklerinin fiilen yaşanması.
  • Olması İstenenler: Hiçbir kimsenin inancı, etnik kökeni, düşüncesi veya yaşam tarzı sebebiyle ayrımcılığa uğramadığı, herkesin "kendisi olabilme" rahatlığına sahip olduğu bir toplum.
  • Olmayacaklar (Olması İstenmeyenler): Siyasi iktidara muhalif seslerin susturulması, gazetecilerin tutuklanması, sosyal medyaya sansür.

İNANÇ ve DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ

  • Kimse inancı yüzünden baskı görmemeli.

·      Herkes inancını rahatça yaşayabilmeli.

  • Herkes ibadetini özgürce yapabilmeli.
  • Kimse dini yüzünden hor görülmemeli, kimse inançsızlığı sebebiyle dışlanmamalı. Bu ülke herkesin özgürce nefes aldığı bir yer olmalı.
  • Devlet, hiçbir dine baskı yapmamalı; dini değerleri hor görmemeli.

İnanç ve Özgürlükler Konusunda Tarafsızlık:

İnançsızların da güvenliği sağlanmalı

Devlet, tüm inançlara ve inançsızlığa eşit mesafede durmalı, hiçbirini kayırmamalı veya dışlamamalıdır.

Her vatandaş, inancını veya inançsızlığını özgürce ve korkmadan yaşayabilmeli, bu özgürlüğü kısıtlayan hiçbir uygulamaya müsaade edilmemelidir.

  • Temel Soru:Bu parti, toplumu kutuplaştırarak mı yönetmeyi planlıyor, yoksa farklılıkları bir zenginlik olarak görüp birleştirmeyi mi?
  • Bakılması Gerekenler:
    • Herkesin inancını, yaşam tarzını ve düşüncesini baskı altında hissetmeden özgürce yaşayabildiği bir ortam vaat ediyor mu?
    • İfade, basın ve örgütlenme özgürlüklerini koruma konusunda net bir tavrı var mı?
    • Kadın hakları, çocuk hakları ve çevre koruma gibi evrensel değerlere sahip çıkıyor mu?
    • Temel Hak ve Özgürlükler: Herkesin inancını, yaşam tarzını, düşüncesini (hakaret ve şiddet içermediği sürece) özgürce ifade edebileceği bir ortamı savunuyorlar mı? Yoksa sadece kendi dünya görüşlerini mi topluma dayatmayı amaçlıyorlar?
    • Milli ve Evrensel Değerler Dengesi:Ülkenin çıkarlarını ve milli kimliğini korurken, dünyadan kopuk, içe kapalı bir yapı mı vadediyorlar? Yoksa evrensel insan haklarına, bilime, sanata ve uluslararası hukuka saygılı, dünyada saygın bir yer edinmeyi mi hedefliyorlar?

 

ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK ve YAŞAM KALİTESİ

  • Sağlıklı çevre = sağlıklı nesil.
  • Doğa ve çevreyi koruyan politikalar.
  • Deprem güvenliği, sağlam şehir planlaması.
  • Trafik ve ulaşım sorunlarına kalıcı çözümler.

·      Deprem güvenli şehirler, temiz çevre, düzenli ulaşım…
Unutmayalım:Sağlıklı bir çevre, sağlıklı bir gelecek demektir.


LİDERİ VE KADROYU DEĞERLENDİRME KRİTERLERİ

(EMANETİN KİME VERİLDİĞİ)

KİM?" SORUSUNUN VAZGEÇİLMEZLERİ

 

LİDERDE OLMASI GEREKEN MUTLAK VASIFLAR:

GEÇMİŞ KARNE VE TUTARLILIK

"NASIL?" SORUSUNUN KANITI

 

Bir sistem ne kadar iyi olursa olsun, onu işletecek olan insandır. Bu nedenle liderin ve ekibinin vasıfları hayati önem taşır.

Her şeyden önce, vizyonu ve projeleri taşıyacak olan "insan"faktörü gelir. En mükemmel anayasa bile, kötü niyetli veya yetersiz yöneticilerin elinde bir kâğıt parçasına dönüşür.

Devlet Adamı Duruşu: Oy vereceğimiz lider, bir sonraki seçimi düşünen bir siyasetçi mi, yoksa bir sonraki nesli düşünen bir devlet adamımı? Kutuplaştırıcı, öfkeli ve ayrıştırıcı bir dilden beslenen mi, yoksa 90 milyonu kucaklayan, birleştirici ve bilge bir dil kullanan mı?

Söylem ve Eylem Tutarlılığı: Partinin ve liderin geçmişte söyledikleri ile bugün yaptıkları arasında tutarlılık var mı? Dün "yanlış"dediklerine bugün "doğru" diyorlar mı? Bu, ilkesel bir duruşu mu, yoksa ilkesiz bir pragmatizmi mi gösterir?

 

AHLAK, DÜRÜSTLÜK VE VİCDAN

(Karakter Her Şeydir)

  • Ülkeyi yöneteceği kilit konularda (ekonomi,adalet, dış politika vb.) yetkin, bilgili ve tecrübeli bir kadrosu var mı?
  • Liderin kendisi, devlet yönetimi tecrübesine,donanımına ve bilgisine sahip mi?

·      Ahlaki Duruş ve Güvenilirlik: Liderin ve kadrosunun geçmişinde yolsuzluk, ahlaki zafiyet veya halka yalan söyleme gibi lekeler var mı? Sözü ile özü bir mi? Şahsi ve ailesel yaşantısındaki duruşu, topluma vadettiği ahlakla örtüşüyor mu?

  • Geçmişinde yolsuzluk, yalan veya ahlaki zafiyet iddiaları var mı? Servetindeki artış şeffaf ve açıklanabilir mi?
  • Kendisine emanet edilen kamu malını "yetim malı" gibi koruyacak bir karaktere sahip mi?
  • Hata yaptığında özür dileme ve sorumluluk üstlenme erdemini gösterebiliyor mu?

 

Dürüstlük ve Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik Kültürü:

Sözüyle, özüyle, geçmişiyle tertemiz olmalı.Geçmişinde ve şimdisinde şaibeye yer olmayan, net bir sicil.

Hata yaptıklarında özür dileyebiliyorlar mı, yoksa sürekli başkalarını mı suçluyorlar?

Mal varlıkları ve kamu harcamaları konusunda şeffaf olmaya niyetliler mi?

Eleştiriye açıklar mı, yoksa her eleştiriyi "vatan hainliği"olarak mı damgalıyorlar?

 

HİZMETTE LİYAKAT VE EHLİYET ESASI (İşi Bilene Verme)

 

"Kimin akrabası,kimin arkadaşı olduğu" değil, "ne iş yaptığı ne bildiği" ölçü alınmalıdır.

Parti, devleti yönetecek kadrolarını belirlerken liyakati tek kriter olarak görmelidir. Torpil, kayırmacılık ve adamcılık, bir partinin en büyük zaafıdır.

Devlet yönetimi konusunda bilgi, birikim ve vizyon sahibi olmak.

Liyakat ve Ehliyet Prensibi:

Liderin etrafındaki kadro,sadakat esasına göre mi, yoksa liyakat (yetkinlik) esasına göre mi seçilmiş?

Ekonomi bakanı ekonomiden,adalet bakanı hukuktan, eğitim bakanı eğitimden anlıyor mu?

Kadrolar, alanında en iyi olanlardan mı oluşuyor, yoksa sadece "bizden" olanlardan mı?

 

Dirayet ve Kararlılık: Milli menfaatler söz konusu olduğunda tavizsiz duruş sergilemeli.

İstişareye Açıklık: "Ben bilirim"cilikten uzak, alanında uzman kişilerle çalışmayı prensip edinmeli.

İletişim Becerisi ve Birleştiricilik: Toplumun tüm kesimlerine hitap edebilen, kucaklayıcı bir dil.

 

BİRLEŞTİRİCİLİK VE KAPSAYICILIK (Herkesin Lideri Olma)

  • Sadece kendine oy verenlerin değil, tüm milletin lideri olabilecek bir dil kullanıyor mu?
  • Toplumu ötekileştiren, kutuplaştıran, nefret ve hakaret dili yerine; kucaklayıcı, birleştirici ve saygılı bir üslubu var mı?

Ahlaki Karakter: Aile ve özel yaşantısı dahil, örnek alınabilecek bir karakter.

Tevazu ve Halkla Bütünleşme: Makam ve güç sarhoşu olmamalı, milletin bir ferdi olduğunu unutmamalı.


VİZYON VE DEVLET ADAMI KİMLİĞİ (Ufka Bakabilme)

·      Vizyon: Ülkeyi50-100 yıl ilerisini düşünerek yönetebilecek bir ufuk.

  • Sadece bir sonraki seçimi mi, yoksa bir sonraki nesli mi düşünüyor? Ülke için 50-100 yıllık bir hayali ve stratejisi var mı?
  • Kriz anlarında soğukkanlı, sakin ve akılcı kararlar alabiliyor mu?
  • Kişisel hırslarının ve öfkesinin, devletin çıkarlarının önüne geçmesine izin vermeyecek bir olgunluğa sahip mi?

 

LİYAKAT ve AHLAK

Kadroda Olmazsa Olmazlar:

Devlet, ehliyetsiz ve ahlaksız ellere teslim edilemez.

Olması Gerekenler:Tüm kamuda, kayırmacılık değil, liyakatin tek kriter olması. Yolsuzluk, rüşvet ve usulsüzlükle sıfır tolerans ile mücadele.

Olması İstenenler:Şeffaf, hesap verebilir, denetlenebilir bir yönetim anlayışı. Kamu ihale ve atamalarının şeffaf bir şekilde yapılması.

Olmayacaklar (Olması İstenmeyenler):Torpil, kayırmacılık, yandaş ekonomisi, devlet imkanlarının siyasi sadakat karşılığı dağıtılması.

Liyakat: Her bakanlık, o işin erbabı, en iyisi olan kişiye teslim edilmeli.

Tecrübe: Kadro, genç ve dinamik olduğu kadar, tecrübeli isimlerden de oluşmalı.

Ahlak: Herhangi bir yolsuzluk,usulsüzlük iddiası bulunan isimler kadroda asla yer almamalı.

Birlik Ruhu: Kadro, uyum içinde çalışabilmeli, kendi içinde çekişme ve gruplaşma yaşanmamalı.

Başkan ve Yönetici Kadroda Olması Gereken Mutlak Vasıflar:

1.   Dürüstlük ve şeffaflık.

2.   Liyakatli kadrolar kurabilme becerisi.

3.   Güçlü iletişim ve halkla bütünleşme yeteneği.

4.   Uzun vadeli vizyon (sadece 4-5 yıllık değil, nesiller için plan).

5.   Kriz yönetimi ve hızlı karar alma kabiliyeti.

6.   Milli çıkarları her şeyin üzerinde tutmak.

7.   Dinleyen, istişare eden liderlik.

8.   Alanında Uzmanlık: Enerji Bakanı'nın enerji mühendisi, Maliye Bakanı'nın iktisatçı olması gibi.

9.   Tecrübe: Kamu yönetimi veya özel sektörde ispatlanmış başarı öyküleri.

10.                    Ekip Uyumu: Uyum içinde çalışabilen, birbirini dengeleyen, güçlü bir ekip.

11.                    Halkla Temas: Halktan kopuk, elitist değil, halkın nabzını tutabilen isimler.


MİLLİ BİRLİK ve BÜTÜNLÜK

Bölünmez bütünlük, sadece toprakla değil,gönüllerle sağlanır.

Olması Gerekenler: Ülkenin üniter yapısını koruyan, terör örgütleriyle her türlü ilişkiyi reddeden, millî değerlere saygılı bir söylem ve politika.

Olması İstenenler: Tüm farklılıklarıyla milleti kucaklayan, ayrıştırıcı değil birleştirici bir dil.

Olmayacaklar (Olması İstenmeyenler): Irkçı,ayrılıkçı, ötekileştirici, nefret söylemi içeren politikalar.

 

BÖYLE OLMALI

 

BİLİNÇLİ SEÇMENİN SORUMLULUĞU

İdeal bir ülke, ideal seçmenlerle inşa edilir.

Oy pusulası, basit bir kâğıt parçası değil, geleceğe yazılmış bir mektuptur.

Bu mektubu yazarken; parti fanatizminden, kimlik siyasetinden, boş sloganlardan ve korku ikliminden uzaklaşarak, yukarıdaki parametreleri bir kontrol listesi gibi kullanmak hem kendimize hem de vatanımıza karşı en onurlu görevimizdir.

 

SONUÇ ve TAVSİYE

Hiçbir parti bu saydıklarımın hepsini %100 karşılayamaz.

Hiçbir parti bu saydıklarımın hepsini mükemmel bir şekilde temsil etmeyebilir.

Sen, kalbini ve aklını dinle. En çok hangisi bu istikamette samimi, tutarlı ve ehliyetli? İse oyunu ona ver.

Geçmişi, vaatleri, kadrosu, söylemleri ve eylemleriyle en çok hangisi bu "Kusursuz Türkiye" idealine yakın? İşte oy pusulasındaki işareti, bu sorunun cevabı belirlemeli.

Vazifen, "Temel Ölçüler ve Olmazsa Olmazlar"başlığı altındaki kriterleri kalbinin ve aklının süzgecinden geçirip, bu kriterlere en yakın duran, diğer alanlarda da en fazla vaat ve kabiliyeti gösteren partiyi seçmektir.

Seçimden seçime değil, her daim takip eden, denetleyen,hesap soran bir vatandaş ol.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.