Halil ve İbrahim kardeşlerin hikâyesi üzerinden paylaşmanın ve yardımlaşmanın bereketini anlatan anlamlı bir öykü. Halil İbrahim bereketi, evinize ve yaşamınıza huzur ve bolluk getirir.
Halil ve İbrahim kardeşlerin paylaşma ve yardımlaşma üzerine yaşadığı bu hikâye, “Halil İbrahim bereketi” olarak bilinen manevi öğretiyi anlatır. Birbirlerinin iyiliğini düşünerek hareket eden bu iki kardeşin hikâyesi, yardımlaşmanın ve cömertliğin nasıl bereketi çoğalttığını gösteriyor.
Vaktiyle birbirini çok seven iki kardeş varmış: büyüğü Halil, küçüğü İbrahim. Halil evli ve çocukluyken, İbrahim bekârmış. İki kardeşin ortak bir tarlaları varmış ve çıkan mahsulü iki paya bölerek geçimlerini sağlarmış.
Bir yıl, yine harman yapmışlar ve mahsulü ikiye ayırmışlar. İş kalmış taşımaya. Halil, çuvalları getirmeyi teklif etmiş; İbrahim ise buğdayı beklemiş. Halil gider gitmez, İbrahim kendi payından bir miktar Halil’in payına katmış. Halil geri dönünce aynı şekilde, kendi payından İbrahim’in payına birkaç kürek eklemiş.
Böylece, biri gittikçe diğeri kendi payından eklerken, iki kardeş de birbirlerinin iyiliğini düşünerek hareket etmiş. Gün sonunda, karanlık basınca fark etmişler ki, buğdaylar azalmıyor, aksine çoğalıyormuş. Hak Teâlâ, bu durumu çok beğenmiş ve buğdaylara büyük bir bereket vermiş.
Günlerce taşımalarına rağmen bitmeyen buğdaylar, ambarlarını taşır hale gelmiş. İşte bu olaydan sonra, bolluk ve paylaşımın adı: Halil İbrahim Bereketi olarak anılmış.
Evinize, ömrünüze ve sahip olduğunuz her şeye, Cenabı Haktan Halil İbrahim bereketi diliyorum.