... GERÇEK İYİ İNSANLAR

Yeryüzünde cennet izleri bırakanlar…

Gerçek iyi insanlar…

Onlar, elindeki maddi manevi imkanları sadece kendi yaşamı için değil, kendi dışındaki tüm insanların mutluluğu içinde seferber edenler, başkalarına da yetecek bir bereket kapısı gibi görenlerdir.

Onlar, bir tas çorbayı sadece mideye değil, bir yüreğe umut olarak sunanlardır.

Onlar, bir aileyi kardeş bellemiş, sanki kendi annesi aç kalmasın ister gibi kimsesiz bir anaya sahip çıkanlardır.

Bir çocuğu evlat sayıp, gıyabında başını okşar gibi, ayakta durabilsin diye arka çıkanlardır.

Borçluların borçlarını kendilerinin bilinmemesini sağlayarak kapatanlar

Bir borçlunun derdini kendi derdi bilip ne isminden bahseder ne iyiliğinden… yeter ki yük hafiflesin, kalpler ağırlaşmasın.

Simidi toptan alıp sokak sokak dağıtan da odur,
çorbaya bir lokma ekleyen de…

Bir gence nikâh kıyabilmesi için düğün kuran,
evliliğe destek olandır.

Onlar, el emeğiyle ürettiği bir ürün, beceri ve hizmeti pazarlayarak evine alın terinin karşılığını götürmeye çalışanlardan pazarlık etmeden, lütufta bulunuyormuş edasına girmeden, teşekkür, takdir ederek ve bu kutsal ve temiz çabaya minnet duyarak cömertçe satın alandır.

Onlar, o balon satan amcadan, ben sizden üç balonu fakir çocuklara hediye etmenizi rica ediyorum diyerek 5 balon parası veren ve iyiliği teşvik edendir.

Zamanını, emeğini, becerisini, ilişkilerini, sağlığını, enerjisini yüzlerce fakir öğrenciyi arayarak tarayarak tespit eden ve onlara yine iyilik cömertlerinden topladıkları bereketli paralarla, özenle seçtikleri tam takım giyecekleri- elbisesinden ayakkabısına çorabına kadar – alan ve bizzat kendi elleriyle veren, giydiren o kutsal insanlardır. (şefika/dilek)

Borç verenler, verdikleri borçları bağışlayan, geri istemeyen ve unutanlar

Verdiklerini unutan, istemez hâle gelen…

Ve öyleleri vardır ki,

bir gencin boynunu bükük görünce, omuz olur.
Bir ihtiyarın suskun gözlerinde yılları görür, el uzatır.
Kimse bilmese de Allah bilir ya, o yeter der…

Onlar, sadece iyi olan değil, iyiliği yaşatan insanlardır.

Yemek yedirenler

Hediye alanlar

Dert dinleyen, çözüm sunanlar

Kimseyi kırmayanlar

Kırmazlar, dökmezler.

Yalnızlığı, varlıklarıyla yok edenlerdir.

Onlar, kalp onarırlar, dua toplarlar.

Zalime susmaz, mazluma suskun kalmazlar.

Adaletin gölgesini, güneşin altında ararlar.

Kötülüğe engel olanlar

Zalime karşı duranlar

İyiliği hakim kılanlar

Adaleti ayakta tutanlar

Akrabalarına sahip çıkanlar

Akrabayı ararlar, dostu bırakmazlar.

Sermaye verenler

Sermayelerini sadece mala değil, insana yatırırlar.

Gönüllere sevinç taşıyanlardır.

Ve en kıymetli yatırımın “bir gönülde yer bulmak” olduğunu bilirler.

İyiler bilirler ki, gerçek iyilik, aktif iyilerin harekete geçerek iyiliğe ihtiyacı olan her canlıya, her varlığa, ihtiyacını karşılama, sunma gayretini bizzat gerçekleştirmeleridir.

Peki daha ne yapar gerçek iyi insanlar?

bir yetimin kalemini tutabilirler, harf harf büyüsün diye…
gece yatağında huzurla uyusun diye, bir sokak çocuğuna battaniye olabilirler.

bir üniversiteliye burs değil, hayal olur,
bir yaşlıya bakıcı değil, evlat olabilirler.

köy okuluna kütüphane kurabilir,
bir engelliye tekerlek değil, kanat takabilirler.

birine ayna olup, kendisini tanımasına yardımcı olabilirler.
bir kavganın ortasında barışın sesi, bir yalnızlığın ortasında dostun eli olabilirler.

ve belki de en güzeli…
iyiliği sadece yapmazlar, çoğaltırlar.
Örnek olurlar, iyiliği bulaştırırlar.

Çünkü gerçek iyiler şunu bilirler:

Dünya, büyük adamlarla değil,
içten, sade, samimi iyilerle güzel olur.

Ve bu iyilik…
yürekten gelen bir tebessümle başlar,
bir ömrü değiştirecek bir sevgiyle büyür.

Önyargısız, samimi bir yürekle sorgularsanız…

Gerçek size hakikatin bilgisi (hikmet) olarak sunulur.

Siz ne düşünüyorsunuz?

Fikrinizi bizimle paylaşın,

Yorumlarınız başka gönüllere ışık olsun.

Yorumlarınızı aşağıya bekliyoruz.

Teşekkürler, saygılar…

erolyazıcı / ABBEYT ♥️
28.05.2025, çarşamba