… FAKİRLİK ZOR MESELE

… FAKİRLİK ZOR MESELE

FAKİRLİĞE SAVAŞ AÇALIM, ZENGİNLEŞEREK BARIŞALIM.


Konu, derin bir toplumsal yaradır.

Sadece rakamlarla değil, insan hikâyeleriyle konuşulması gereken bir dramdır.

Son derece derin, gerçek ve can yakan meseleler…

 

FAKİRLİK, BİR EKONOMİK SORUN DEĞİL;

BİR GELECEK - BEKA MESELESİDİR.

Fakirlik, bir milletin en ciddi beka sorunudur.

Çünkü fakirlik, milletin geleceğini doğurmaya korkan annelerin yüreğindedir.

İnsanlar çocuk yapmaya korkuyor...
"Ya bakamazsam?" kaygısı, nice hayatı başlamadan susturuyor.

“Ya bakamazsam?” korkusu, çocukları rahimden önce susturuyor.
Yeni bir can, artık sevinç değil; geçim derdine yeni bir yük gibi görülüyor.

 

Doğan, olan çocuklarımıza ise insan gibi bakamıyoruz...
Ne sıcak bir ev, yuva ne düzenli bir öğün, sofra ne huzurlu bir uyku ne de güvenli bir gelecek...

 

Eğitim hayal, öğretim lüks oluyor...
Kalem yerine yük taşıyor o küçücük eller...

Eğitim artık çocuklar için bir hak değil, ayrıcalık.
Kimi çocuk tabletle oynarken, kimi çocuk çöp karıştırıyor.

Öğretemeyen bir toplum, yönetilemeyen bir geleceğe uyanır.

 

 

Ahlaki çöküş, çaresizliğin gölgesinde büyüyor.
Kötülük, boş bırakılan vicdanları kolayca esir alıyor.

EBEVEYNLER, ÇOCUKLARININ, HER TÜRLÜ ÇİRKİNLİĞE DÜŞMELERİNE ENGEL OLAMIYORLAR.

 

Ev kirası ile karın tokluğu arasında sıkışan hayatlar...
Çalış çalış, ama evladının gözünün içine bakacak zaman bile kalmaz.

Ev kirası mı? Karın tokluğu mu?
Anne babalar, geçim savaşında kendilerini kaybediyor.
Çocuklar ise ilgi, şefkat, yön, koruma ararken çakallara kaptırılıyor.

EV KİRASI VE KARIN TOKLUĞU İÇİN TÜM ZAMANLARINI ÇALIŞMAYA VEREN EBEVEYNLER, ÇOCUKLARIYLA İLGİLENEMİYORLAR VE ÇAKALLARA KAPTIRIYORLAR.

Çocuklarımızı, çakallara kaptırıyoruz...
Çünkü biz çalışırken onlar pusuda bekliyor.

 

Öğretemeyen anne-baba, susturulan bir geleceğe tanıklık eder.
Çocuk, ahlâkı da edebi de doğruluğu da dışarıda arar.

 

Çocuklarımız, hayatın çürümüş sularında yüzmeyi öğrenmeden boğuluyor.

 

Biz çalışırken pusuda olanlar, onların kulağına ilk yalanı fısıldıyor.
Bizim anlatmaya fırsat bulamadığımız doğruyu, başkaları kendi menfaatiyle öğretiyor.

 

Bir çocuk, anne babasının boş bakışlarında sahipsizlikle büyür.
Yokluk, önce kalbi çürütür… Sonra aklı ve ruhu.

 

Çocuk ilgisizlikte kurur, sevgisizlikte savrulur.

 

Fakirlik sadece yokluk değildir, yalnızlıktır, sevgisizliktir, gelecek kaybıdır.

Bir millet, çocuklarına ne kadar sahip çıkabiliyorsa, o kadar güçlüdür.

 

Bu sadece fakirlik değil, topyekûn bir çöküştür.
Milletin köküne işleyen, geleceğini kemiren, sessiz bir infilaktır.

Bir ülke, çocuklarını besleyemiyorsa; büyüyemez.
Bir ülke, çocuklarına değer veremiyorsa; varlığını sürdüremez.

 

Eğer çocuklarımızı kaybedersek, sadece neslimizi değil; insanlığımızı da kaybederiz.

 

PEKİ NE YAPMALI?

Bu yürek burkan, gerçeklerle yüzleştiren bu durumun ardından çözüm aramak hem bir vicdan borcu hem de toplumsal bir zorunluluktur. 

“Fakirliğe savaş açalım, zenginleşerek barışalım” diyorsak, bu savaşı hem devlet hem de millet el ele vermeden kazanamayız. 

İşte çözüm için atılması gereken adımlar, devlet ve millet bazında net ve uygulanabilir öneriler:

 

DEVLET NE YAPMALI?

1. Stratejik Yoksullukla Mücadele Programı

  • Sadece yardım değil, kalkındırma esas alınmalı.
  • Yardımlaşma geçici; üretim odaklı destek kalıcıdır.
  • Her haneyi tüketici değil, üretici kılacak projeler geliştirilmeli.

2. Annelere ve Çocuklara Tam Destek

  • Çocuk başına verilen sosyal destekler artırılmalı ve sadeleştirilmeli.
  • Annelere doğrudan maaş (EN AZ ASGARİ ÜCET) ve kreş desteği verilmeli.
  • Kadın istihdamı ile çocuk gelişimi arasında denge kurulmalı.

3. Ücretsiz ve Kapsayıcı Eğitim Reformu

  • Dar gelirli çocuklara kaliteli, eşit ve dijital eğitime tam erişim sağlanmalı.
  • Okullar sadece derslik değil, aynı zamanda sıcak bir yemek verilmeli, bir destekçi rehber ve güvenli alan olmalı.
  • Dezavantajlı bölgelerde okul sayısı ve öğretmen kalitesi artırılmalı.

4. Temel Gıda ve Barınma Garantisi

  • Ev kiraları devlet denetimine alınmalı; dar gelirlilere kira desteği artırılmalı.
  • Açlık sınırının altında kalan aileler için “Aile Kart” benzeri kartlarla aylık gıda desteği sağlanmalı.

5. Gençlik ve Ahlak İnşası Programları

  • Gençlere yönelik ücretsiz spor, sanat, zanaat ve rehberlik merkezleri kurulmalı.
  • Özellikle yoksul mahallelerde "Mahalle Gençlik Kulüpleri" aktif hâle getirilmeli.

 

MİLLET NE YAPMALI?

1. Komşuluk ve Dayanışma Yeniden Canlandırılmalı

  • Her semtte “Mahalle Gönüllüleri” oluşturulmalı; komşunun aç olduğunu bilmeyen kalmamalı.
  • Fakirliği ayıplamak değil, paylaşmayı övmek kültürü yerleştirilmeli.

2. İsraf Yerine İkram Kültürü

  • Artan yemekler, giysiler, kitaplar… Tüm ihtiyaç fazlası kaynaklar dayanışma ağlarıyla paylaşılmalı.
  • Her ev, bir başka eve umut olabilir.

3. “Bir Çocuk da Benim” Kampanyası

  • Her imkân sahibi, bir çocuğun eğitim masrafını gönüllü üstlenmeli.
  • Bu toplumsal seferberlik, çocuklarımızın karanlık değil, aydınlık yarınlara yürümesini sağlar.

4. Ahlaklı Medya – Duyarlı İçerik

  • Medya; tüketim değil, değer üretimi yapmalı.
  • Fakirlikle mücadele edenleri yücelten, umut aşılayan yayınlar çoğaltılmalı.

5. Manevi Eğitim ve Vicdan Uyanışı

  • Millet olarak, ahlaki değerlerimizi yoksullukla mücadelede rehber kılmalıyız.
  • Toplumda merhamet, paylaşma ve sorumluluk duygusu tekrar ayağa kaldırılmalı.

 

Unutmayalım ki:

Bir çocuk tok yatarsa, bir ülke huzurla kalkar.

Bir çocuk yalnızsa, bir millet karanlığa yürür.

O yüzden bu mesele; sadece ekonomik değil, vicdani ve insani bir meseledir.

Topyekûn, hep birlikte ve hiç zaman kaybetmeden, hemen

Harekete geçelim

 

 

Önyargısız ve samimiyetle

SORGULARSANIZ,

Gerçeğin bilgisi (hikmet) size sunulur …

                                                                                                                                                                                                                  

erolyazıcı / ABBEYT ♥️

23.04.2025, çarşamba

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • EROL YAZICI 26 Nisan 2025 22:44

    TEŞEKKÜRLER HÜSEYİN BİNATLIOĞLU BEY - SEVGİLER [22:27, 26.04.2025] E Hüseyin BİNATLIBİNAOĞLU RİZE: Seviyor Beğeniyorum Tarzınızı...

  • EROL YAZICI 25 Nisan 2025 12:05

    TEŞEKKÜRLER FİLİZ YEŞİLYURT HANIMEFENDİ - SEVGİLER [12:03, 25.04.2025] E FİLİZ YEŞİLYURT: Hayırlı günler hayırlı cumalar ablam yazdıklarına harfe harfine katılıyorum keşke herkes senin gibi duyar da olabilse maalesef insanların vicdanları türlerdi kölelerin gönüllere bu sözlerin bir Uyanış olur inşallah keşke bu satırları cumhurbaşkanı okuyabilseydi

  • EROL YAZICI 25 Nisan 2025 10:02

    TEŞEKKÜRLER ÖZKAN EKER BEY - SEVGİLER [09:37, 25.04.2025] E ÖZKAN EKER: Çok güzel açıklamışsın başarılı analiz tebrikler