Egosu yüksek Türk erkeğinin para, iş, evlilik ve sosyal ilişkilerdeki davranışları, Serhat Yabancı’nın değerlendirmesiyle inceleniyor. Evlilik, aile ve toplumsal tutumlar üzerine analiz.
Türk toplumunda erkeklerin bazı davranış kalıpları dikkat çekmektedir. Serhat Yabancı, egosu yüksek Türk erkeğinin para, iş, evlilik ve sosyal ilişkilerdeki tutumlarını detaylı bir şekilde açıklıyor. Bu yazıda, egolu erkeklerin davranış biçimleri, toplumsal ve duygusal yansımaları, evlilikte ve aile hayatındaki etkileri ele alınmaktadır.
Egosu yüksek Türk erkeği, para kazanmaya başladıktan sonra yürüyüşü ve duruşuyla değişir. Annesinin “aslan oğlum” telkiniyle kendini aslan zanneder. Takım elbise giydiğinde bürokrat veya iş adamı, spor giyince Avrupalı gibi davranır. Kadınlara aynaya bakmadan not verir ve cümlelerini genellikle “itaat etmeli” ile bitirir.
Tek güç aldığı yer işidir ve duygusal sorunlarla başa çıkamaz. Ağlayan, konuşmak isteyen veya sorun anlatan kadından kaçar. Biraz para kazanmaya başladığında her kadını elde edebileceğini düşünür. İşinden, parasından ve kendini övmekten başka anlatacak bir şeyi yoktur.
Egosu yüksek erkekler, parti veya takımlarını saplantılı şekilde savunur ve tatil denildiğinde aklına memleketi gelir. Evlendiğinde eşinin annesi gibi davranmasını ister, davranmadığında ise ergen tavırları gösterir. “Yoğunum” diyerek sorumluluklarını öteleyebilir. Memleketine laf söyletmez ve eşinin ailesine yakın olmayı iç güveylik olarak algılar.
Ev işi yapmayı hizmet satın alımı olarak görür. Annesi için sürekli savunma halindedir ve ayrılığı ya da boşanmayı “ben kendime bakabilirim” diyerek bertaraf eder. Ekonomik yaratıcılığı genellikle düğün altınlarını bozdurup araba almakla sınırlıdır. Arabasının beygir gücünü yüksek, yakıt tüketimini düşük göstererek övünür. İlgi göstermeyi kontrol olarak görür, evlendikten sonra göbek yaptıysa ya da zayıfladıysa sorumluluğu eşine yükler.
“Bakarız, hallederiz, olur” gibi üç kelimeyle evliliği ömür boyu sürdüreceğini düşünür. Misafire haber vermeyi eşinden izin almak olarak algılar. Sporda, siyasette, otomobilde ve çapkınlıkta kendini uzman görür. Eve para getiriyorsa tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini sanır ve kadını kontrol etmezse kontrol dışına çıkacağını düşünür.
Çevresine evdeki otoritesini göstermek için eşine ters davranır. 6 ay kısa dönem askerliği 66 yıl anlatır ve yaparken ıstırap duyduğu askerliği anlatırken gururla sunar. Et yemeği delikanlılıktan, sebzeyi lightten sayar. Kadınlara karşı tıbben teşhis edilememiş bir şişkin egosu vardır. Asosyal bir bekar olsa bile evlilik korkusunu büyük bir bekar hayatı varmış gibi kamufle eder. İletişim yetersiz kaldığında öfkeye başvurur. Trafikte kendini en iyi şoför olarak görür ve kadınlara ehliyet verilmemesi gerektiğini düşünür.