... Düşünmeyen İnsan Nasıl Doğdu?

... Düşünmeyen İnsan Nasıl Doğdu?

Üzerinde düşünüyoruz …

 

İNSANLIĞIN EN BÜYÜK PROBLEMİ:

NİTELİKLİ İNSAN AZLIĞI

 

Günümüzün en temel zihinsel krizi.

“YANSIMA BLOKU”

Hem farkındalığı artırır hem de okuyucunun iç sesi.

 

TEMEL SORUN NİTELİKLİ İNSAN

 


Okumadan fikir sahibi olan,

Dinlemeden yargılayan,

Sorgulamadan teslim olan

Bir toplum hâline nasıl geldik?


Zihinsel Çöküş Çağı:


Düşünmeyen İnsan Nasıl Doğdu?

Toplum neden düşünmeyi bıraktı?


Ezber bilgi ve popüler kültür, sorgulamanın yerini nasıl aldı?

“Düşünmeyen insan, kendi aklını başkasına kiraya verir.”

 

  • "Birey, kendi aklını neden başkasına kiralamayı tercih etti?"                                                                             Bu soru, "kendi aklını askıya alan" ifadesini daha da açar ve pasifleşmenin altında yatan motivasyonları sorgulatır.

 

Sanal dünyanın sunduğu görsel haplarla düşünmeyi unutan,

Sosyal medyada görünür olanı doğru sanan,

Dijital çağda bilgelik neden yerini “görünürlük”e bıraktı?

Başkasının sesiyle konuşup kendi aklını askıya alan

Eğitim sistemimiz “insan” mı öğretiyor yoksa “kayıt cihazı” mı üretiyor? 

PAPAĞANLAŞTIK MI NEE?

Bir nesli kim, ne yetiştirdi?

Neden kolayca yönlendiriliyor, neden bu kadar çabuk inanıyoruz?


Algı yönetimi, hazır bilgi, “viral hakikat”...

İman ettiklerimizi gerçekten anlıyor muyuz, yoksa sadece tekrarlıyor muyuz? 

KOLAYCILIK, EZBERCİLİK,TAKLİTÇİLİK Mİ?

 

Artık bilgi değil, imaj;

Akıl değil, öfke;

Tartışma değil, linç kültürü revaçta...

“Bilgiye değil, gürültüye değer veriyorsak; sustuğumuz yerde zihin değil, sadece ekran parlar.”

  • İmaj ve Akıl İlişkisi "İmajın aklın önüne geçmesi, sadece yüzeysel bir varoluşu değil, aynı zamanda derinlikli düşünmeyi de imkânsız kılıyor. Bilgi değil, 'like' peşinde koşan bir zihin, neyin gerçek neyin sahte olduğunu ayırt edemiyor."

 

Peki biz ne zaman bu kadar kolay kandırılır, yönlendirilir ve unutkan olduk?

 

Okumayan, dinlemeyen, düşünmeyen ama herkes hakkında fikri olan bir toplum...

Okumayan, dinlemeyen, düşünmeyen ama fikir sahibi olan kitle bilmeli ki

"Cehalet Cesaret Değil,Felakettir!"


Sosyal medya videolarıyla beslenen,

Hakikati değil etkiyi önemseyen,

“Daha az bilirsen daha çok konuşursun” anlayışıyla büyüyen bir nesil...

Bu hale nasıl geldik, neyi kaybettik, ne yapmalıyız?

 

Neyi Kaybettik?

 

  • Merakı kaybettik – Çocuklar soru sormuyor,büyükler cevap vermiyor.
  • Kitabı kaybettik – Sayfa çevirmeyi değil, video kaydırmayı biliyoruz.
  • Rol modelleri kaybettik – Bilge dedelerin yerini sosyal medya fenomenleri aldı.
  • Sessizliği kaybettik – Her an bir şey izliyor, dinliyor, konuşuyoruz ama içimize hiç bakmıyoruz.
  • Mahremiyeti kaybettik – Paylaşmamak eksiklik, ifşa etmek başarı sayılıyor.
  • Yeni neslin elinden neyi aldık da boşlukta büyüyorlar?
    • Kitap, değer, rol model, mahremiyet?

 

 

 

Bir Nesil Nasıl Unutturuldu?

 

  • Önce düşünmenin zahmetli olduğuna inandırıldık.
  • Sonra sorgulamanın tehlikeli olduğu söylendi.
  • Ardından itirazın saygısızlık olduğuna şartlandırıldık.
  • En sonunda itaat etmekle erdemli, susmakla bilgili, unutmakla mutlu olacağımızı sandık.

 

NE YAPMALI?

 

Oysa, “Gerçek özgürlük, düşünerek karar verebilmektir.
Sana verilenle yetinme, sana dayatılanla tatmin olma.
Unutma; düşünmeyen, düşündürülür…
"Düşünmeyen Zihin, Köle Olmaya Mahkumdur!"

Ama düşünen, yön verir.”

 

Zihinsel Çöküş Çağı”nın gerçek fotoğrafını çekmek, toplumun yeniden dirilişi için ilk adımdır.

YANİ, ÖNCE DURUMU TESPİT, TEŞHİS ETMELİ

 

 

Zihinsel Çöküş Çağının 10 Ana Belirtisi ve Sebebi

 

Önem sırasına göre sorunu özlü,etkileyici ve açık bir şekilde ifade eden 10 madde

Her biri hem bir teşhis hem de bir uyarıdır:

 

1. Düşünmenin Yerini Ezber Aldı

 

Sorgulayan akıl yerine tekrar eden bellek yüceltildi.

Eğitim, ezber yarışına döndü;birey, kendi fikriyle değil, başkasının cümlesiyle var olmaya başladı.

"Kritik düşünme becerileri köreldi, birey bir 'cevap makinesine' dönüştü." 1

 

 

2. Görüntü Gerçeğin Önüne Geçti

 

Artık insanlar bilgiyi değil, imajı önemsiyor.

Sosyal medyada güzel görünmek,doğru olmaktan daha kıymetli hale geldi.

"Hakikatin imajla takas edildiği bir dönemde, estetik kaygılar etik değerlerin önüne geçti." 2

 

 

3. Konuşan Çok,Dinleyen Yok

 

Herkesin her konuda fikri var ama neredeyse kimsenin dinlemeye tahammülü yok.

Dinlemeyen toplum anlayamaz;anlamayan toplum yargılar.

"Empati ve anlayış zemini kayboldu, sadece gürültü kaldı. Okumadan, dinlemeden, anlamadan, bilmeden saldırmak, yeni normalimiz oldu." 3

 

 

4. Algı Yönetimi, Hakikatin Yerini Aldı

"Hazır şablonlarla düşünen birey, 'viral hakikat' denilen manipülatif dalgalarla savruluyor."

 

 "Viral Hakikat" - Daha Fazla Etki:

 

"Toplumda yıllardır bastırılan ya da üzeri örtülen bir gerçeğin, bir kıvılcım ya da olay sonrası aniden yayılması, halkın zihninde birden uyanışa neden olmasıdır. Bu, çoğu zaman 'kötülerin kahraman gösterilmesi' yanılsamasının yıkılmasıyla gerçekleşen büyük bir uyanıştır."

 

  • "Viral Hakikat" neye yol açar:

 

"Bir Hakikat Yeter, Milyonları Ayağa Kaldırmaya!"

 

"Bu bilgi toplumda uyanışa, duyarlılığa ve sorgulamaya neden olur.

 

İşte bu tarz gerçek ama yaygınlaştırılması engellenmiş bilgi, yayılınca 'viral hakikat' olur ve asla durdurulamaz."

 

"Yalan Organize Olsa da Hakikat Viraldir ve Durdurulamaz!"

"Susturulan Değil, Paylaşılan Hakikat Kazanır! #ViralHakikat"

 

Bilgi değil, algı kazandırıyor. Gündemler servis ediliyor; insanlar kendi aklıyla değil, yönlendirilen gündemlerle düşünüyor(!).

 

5. Eğitim İnsan Yetiştirmiyor, Kopya Üretiyor

 

Ezbere dayalı, sınav odaklı sistem;düşünen değil, yarışan robotlar oluşturdu.

Ne hayal kuruyorlar ne hayatı sorguluyorlar.

"Hayal gücünden ve özgün düşünceden yoksun,sisteme entegre 'papağanlar' üretiyoruz."

 

 

6. Ses Çok,Anlam Yok

 

SIĞ DÜŞÜNCE

Kendi düşüncesi olmayanlar başkalarının sloganlarıyla bağırıyor. Derinlik yok, sadece ses ve tekrarlanan öfke var.

"Yüzeysel sloganlar ve sığ düşünceler,derinlikli analizlerin yerini aldı; nitelik değil, nicelik önem kazandı."

 

 

7. Kitap, Değer,Mahremiyet Kaybı

 

Yeni nesil; kitapların yönlendirdiği değil, algoritmaların sürüklediği bir nesil.

Okumayan, değer tanımayan ve mahremiyeti bilmeyen bireyler yetişiyor.

"Algoritmaların rehberliğinde şekillenen yeni nesil, kendi değer pusulasını değil, ekranların yönünü takip ediyor."7

 

 

8. Aşırı Bilgi,Anlamsız Zihin Üretti

 

 

Her şey biliniyor gibi ama hiçbir şey özüyle anlaşılmıyor.

Bilgi kalabalığı arasında anlam boğuluyor, hikmet kayboluyor.

"Bilgi bombardımanı altında boğulan zihin,bilgelikten uzaklaştı; Google'da arama yapmakla bilgi sahibi olmak karıştırılıyor." 8

 

9. Sanal Gerçeklik, Hakiki İlişkinin Yerini Aldı

 

Yüz yüze bakmayan, göz göze gelmeyen bir toplumda; empati yok, derinlik yok, bağ yok. İnsanlar ekranlara bağlı ama kalben kopuk.

"Ekran bağımlılığı, gerçek insan temasını öldürdü; 'online' varlık, 'offline' yalnızlığı derinleştirdi." 9

"Ekranlara Değil,Vicdanlara Bağlan!" (Sanal gerçeklik ve hakiki ilişki arasındaki kopukluğu vurgular.)

 

10. Düşünceye Tahammülsüzlük ve Linç Kültürü

 

Tartışma yok, tahammül yok.

Farklı düşünen hemen düşman ilan ediliyor.

Zihinler kapanıyor, nefret normalleşiyor.

"Farklılığa düşmanlık, toplumsal kutuplaşmayı körükledi; eleştiri, kişisel saldırıya dönüştü." 10

 

 

Zihinsel Çöküşün 5 Derin Yarası

 

1.   Bilgi kirliliği: Herkesin bir bilgisi var ama kaynağı yok.

2.   Zihin tembelliği: Soru sormak yerine kısa cevaplar arıyoruz.

3.   Duygu kontrolsüzlüğü: Akıl susuyor, öfke konuşuyor.

4.   Toplumsal algı esareti: Gündemimizi kendimiz değil,algoritmalar belirliyor.

5.   Hakikatin değersizleşmesi: Popüler olanın doğru sayıldığı bir çağdayız.

 

Zihin Kurtarma Eylem Çağrısı 


1. Anlam Arayışı: Her gün 10 dakika: “Ben bugün ne öğrendim?” diye sor.


2. Sessizlik Disiplini:Haftada 1 gün sosyal medya orucu.


3. Kaynağa İn: Duyduğunu değil, doğruladığını konuş.


4. Dinleme Becerisi: Bir kişiyi sonuna kadar dinlemek, zihin terbiyesidir.


5. Yazma Alışkanlığı: Günde 3 satır da olsa düşüncelerini yaz. Fikir, yazıyla olgunlaşır.

 

Ve unutma;

 

“Zihin bozulduysa toplum susar,kalp küser, hakikat kaybolur.”
“Düşünmüyorsan özgür değilsin; sadece izin verilmiş bir kafestesin.”
“Söz sahibi olmak için önce zihninin sahibi olmalısın.”
“Zihin hapsolduysa, bilgi de esirdir.”

 

 

Bir bireyin zihnini kurtarmak için atılabilecek ilk 3 adım nedir?

 

1. OKU- Kitapla yeniden tanışmak: En az bir kitap, her gün 10 sayfa bile olsa, okumak, zihni kalıpların dışına çıkarır ve yeni ufuklar açar."

 

2. DİNLE- Dinlemeyi öğrenmek:"Konuşmadan önce anlamaya çalışmak, empatiyi yeşertir ve yüzeysel yargılardan uzaklaştırır." 12

 

3.UZAK DUR- DİJİTAL DETOKS:Sosyal medya orucu: Dijital detoks yapmak. "Haftada bir gün dijital dünyadan uzaklaşmak, zihinsel bağımsızlığı yeniden kazandırır ve anı yaşamayı öğretir." 13

 

 

Bunlarıda bil:

 

  • Pasif Tüketimden Aktif Üretime Geçiş: insanların neden pasif tüketiciye dönüştüğü ve bundan nasıl çıkılabileceği Yani sadece "ne oldu" değil, "ne yapmalıyız" sorusuna daha fazla odaklanmalıyız.

 

  • Eleştirel Düşünme Becerisi: Eleştirel düşünme becerisinin erozyona uğraması "Sorgulamadan teslim olmak" tam bir kabustur.

 

  • Sorumluluk Vurgusu: Her bireyin kendi zihnini koruma ve geliştirme sorumluluğu olmazsa olmazdır.

 

 

Kur’an’dan Hikmet Damlalarıyla

 

 “Kullarıma söyle, en güzel olanı söylesinler.”
İsrâ Suresi, 53. Ayet
Dil, kalbin aynasıdır.

Sert bir söz, yıkım; yumuşak bir söz, inşa eder.

Allah bizden en güzel sözü tercih etmemizi ister.

Çünkü söz ya barış getirir ya da fitne…

 

 “İnsan, hiçbir söz söylemez ki,yanında onu gözetleyen yazmaya hazır bir melek bulunmasın.”
Kaf Suresi, 18. Ayet
Bu ayet, her kelimenin kayda geçtiğini gösterir.

Konuşmadan önce düşünmek, kalp süzgecinden geçirmek gerekir.

 

 “Allah’a çağıran, salih amel işleyen ve ‘Ben Müslümanlardanım’ diyenden daha güzel sözlü kim olabilir?”
Fussilet Suresi, 33. Ayet
İletişimin zirvesi, insanı hakikate çağırmaktır.

En güzel söz, insanı Rabbine yaklaştıran sözdür.

 

 

Meşhur Sözlerle Derinlik

 

“Söz var iş bitirir, söz var baş yitirir.” – Yunus Emre

 

“İletişim, anlama çabasıdır; sadece konuşmak değil, gönülden dinlemektir.” – Stephen Covey

 

“Dilini terbiye etmeden önce,yüreğini terbiye et; çünkü söz, yürekten gelir.” – Hz. Ali (r.a.)

 

“Söylemeden önce düşün,konuştuğunda da ölçülü ol. Zira dil yarası kılıç yarasından derindir.” - Celaletin Rumi

 

 

 

Gönülden Dörtlüklerle


Güzel söz bir sadakadır, unutma ey dost,
Sözünle dirilirken bir kalp, olmaz hiç boş.
Söz incitir, söz onarır; kime nasıl dersen,
Kalpten çıkan söz, kalbe dokunur bir hoş.


İletişim derin bir nehir, susmak bile söz gibi,
Bazı gözler konuşur da dillere gerek kalmaz.
Anlayışla yaklaşan her gönül, sevgiyle dinler,
Gönül diliyle kurulan bağ, zamanla asla solmaz.


Her kelime bir tohumdur, ekersen sabırla filiz,
Kırmazsan kalpleri sözle, olur muhabbet deniz.
Bir selam, bir tebessüm; nice kapılar açar,
Kuru lafla değil, yürekle konuş yeter ki biraz.

 

 

 

EZCÜMLE

 

İLETİŞİM:

 

Kalpten Kalbe Yolculuk

 

SÖZE, SEVGİ YÜKLEMEK

 

İletişim, sadece kelimelerin değil,gönüllerin de birbiriyle konuşmasıdır.

 

Bazen bir bakış, bir tebessüm;bazen bir susuş, bir dua en güçlü sözlerden daha çok şey anlatır.

 

İletişim bir sanattır.

 

Sözün sıcaklığı, kalbin temizliğiyle birleştiğinde tesiri büyür.

 

Dinlemek, anlamak ve saygı duymak;sağlıklı iletişimin üç temelidir.

 

"Ey dil, sus gönül konuşsun;hakikat orada gizli."

 

 

Düşünmeyen İnsan Nasıl Doğdu 19.06.2025. PERŞEMBE.

Zihince gurubunun sohbet konusu

 

Önyargıyı bırak, sorgula.

Unutmayın ki,

 

… önyargısız ve samimiyetle

Sorgularsanız,

Gerçeğin bilgisi (hikmet) size sunulur …

 

Bu yolculukta sizlere rehberlik edecek olan, kalbinizin sesi ve aklınızın ışığıdır.

 

erolyazıcı / ABBEYT ♥️

23.06.2025, pazartesi

 

 

 

Siz ne düşünüyorsunuz?

Fikrinizi bizimle paylaşın,

Yorumlarınız başka gönüllere ışık olsun.

 

Yorumlarınızı aşağıya bekliyoruz.

Teşekkürler,sevgiler, saygılar…

 

 

 

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.