ÇALIŞMA YAŞAMI İÇERİSİNDE CİNSİYETİN ÖNEMİ VE YERİ:
İlkel komünal toplum tarihinden günümüze değin, rolü ve toplumdaki yeri sürekli tartışma konusu olan kadın ile üretim ilişkisi sürekli sınırlı ve kontrollü bir tarih seyrine sahiptir.
Bilimin gelişmediği, tekniğin daha az bilindiği dönemde kadın; insan nüfusunun toprağa yerleşik bir yaşam sürdürmesini sağlamıştır.
İnsan-toprak-barınma ilişkisinden, köleci ve feodal toplum üretim ilişkisine kadar kadın hem fiziksel olarak daha fazla ezilmiş hem de artı sermaye, mülk, özel mülk veya birikim esaslı mülkiyetin muhafazasında daha özenli ve güvenli olmuştur.
Şüphesiz ki; sınıflı toplum yönetim şekillerine baktığımız zaman, kapitalist sermayenin hakim olduğu sanayileşme başta olmak üzere kadın; evde, tarlada, fabrikada, ofiste ve akla gelebilecek tüm çalışma yaşam alanlarında çok uzun süre ucuz iş gücü olarak görülmüştür.
İktidarcı eril aklın hakim sürdüğü tüm toplumlarda kadın; feda edilebilir, objeye dönüştürülebilir, mirastan mahrum edilebilir, cinsiyet eşitsizliğinden dolayı baskı ve şiddete de sistematik olarak maruz bırakılmıştır.
Zira kadın, emeğinin en yüksek düzeyde görüldüğü gün olan 8 Mart günü, kadının zor koşullarda daha az ücretle çalışmak istememesinin bir sonucu olarak binlerce kadının yakılmasıyla ortaya çıkmış ve insanlık tarihimize en büyük kara gün olarak yazılmıştır.
Kadın; savaşta, kıtlıkta, yoksullukta vb. tüm olumsuz durumlarda en çok ezilen olmuştur.
Oysaki günümüzde tüm dünya insanlığının ortak kabulü haline gelmiş üretim araç ve ortak alanlarında kadın erkek enerjisinin eşit olmasının yanı sıra akademide, eğitimde, stratejik düşüncenin yayılımında, idari, iktisadi ve sosyal hayatın her alanında yine kadın emeğinin yanında yönetme kabiliyetinin daha verimli ve sürdürülebilir başarılarla dolu olduğunu görüyoruz.
Az gelişmiş toplumlar ile gelişmekte olan toplumlarda bir takım geleneksel tutumların engelleyici unsur sayıldığı bu dönemde de dünyaya baktığımızda kadın erkek eşitliği eksenli katılımcı yönetimlerin çok daha başarılı olduğunu görüyoruz.
Tüm bunların olumlu olumsuz sonuçlarının anlaşılması için hangi toplumun-ülkenin neye nasıl ve ne kadar yatırım yaptığına bakmakta fayda var.
Toplumların iktisadi, ekonomik ve sosyo-ekonomik gelişim süreçlerini çeşitli meslek başlıkları altında topladığımızda kadının toplumdaki yerini, önemini ve rolünü rahatlıkla anlayabiliriz.