Babalar gününüz kutlu olsun...

Ben en çok Babamı sevdim... 
Neden mi? 
Çünkü, yediğim Ekmeğe, içtiğim Suya, Cebime koyduğu üç beş Kuruşa, Alın terinin helal mayasını katmıştı ...
Ben en çok Babamı sevdim...
Neden mi?
Çünkü her nereye bakarsa baksın, Aşk ile bakardı..
İşte ben..
Bir Aşkı..
Bir de Babamı çok sevdim... 

Şehre yağmur yağdığı vakit,
Babam yüzünü avuçları arasına alır, izlerdi.
Yağmur ve babam...
O vakit, ne çok benzerlerdi.
Babam erken büyümüş bir adamdı.
Yaşından değil, yaşadıklarından.
Nasırlı ve de kederli öyküler taşırdı avuçlarında.
İki yakası bir araya gelmek bilmezdi.
Biraz İstanbul gibiydi benim babam.
Yinede evinden gülüşünü,
dilinden mavi türküsünü eksik etmezdi.
Yamalı hayalleri olmak bilmezdi.
Amma velâkin,
onlardan da vazgeçmezdi.
Çorak toprakları şımartan,
su gibiydi babam.
Çiçeği severdi.
Ve de üveyikleri.
Derin ahların,
cümle kapısıydı babam.
Sorsam mevsimini,
"Gönül hangi mevsimi yaşıyorsa,
Ömür onu yaşar", derdi.
Babam bize yaz,
Kendine kış idi,
En çokta sırtımda dağ idi.!

Baba bak, bir yıl daha bitti ..
Sen biraz daha çürürken topraktan yatağında
Ben biraz daha büyüdüm yaralı yüreğimin kabuğunda.
Hani derler ya, unutulunca ölürmüş insan diye
Unutulmadin da, ne bileyim işte baba
Hani hayatın yükü,
Hani mesguliyetimiz fazla.
Hani mevsim kış ya,
Hani üşümüşüz biraz da
Hani eskidikce zaman, incelir ya yaradan akan kan.
Uğradığın azalır da, uğurladıkların çoğalır ya.
İşte o yaşıma geldim ben baba!
Hani kollarına atılan o erkek cocugun büyür de,
Bastırır ya akranlarını 
bakar dalarsin uzaklara.
Alışır da herkes bir zaman sonra
Ölen öldüğüyle kalır ya
Hani fotograflarda öyle bir gülmüşsündür de
Ne yapsan benzemezsin o gülüşe
Ne saçların bahar kokar artık, 
 Ne gözlerin yıldız olup akar  geceye.
Büyürmüş insan acıya acıya
Büyüsü bozulurmuş yaşamanın.
Bir yıl daha bitti baba
Sen biraz daha çürürken topraktan yatağında
Biraz daha sislenirken gittiğin günün hüznü
Oglun biraz daha büyüdü baba
Bir adım daha yaklaştı sana
Bak, bir yıl daha bitti baba!
Yok gibi, dün gibi, gün gibi...!

Gittin... 
Sokakta gördüklerimi, filmlerdeki aktörleri 
sen sandım bir süre, 
Kin büyütmedim kalbimde söz vermiştim 
sana diye, 
Kitaplarını okudum, kelebeklere dokunmadım, 
Öğrendiğim çiçek adlarına yenilerini ekledim, 
En çok fesleğeni, çoban heybesini, akşam sefasını sevdim. 
Seni beklerken çok şey öğrendim, 
Yolunu gözlediğim, sevdiğim ilk adam... 
Nasıl olsa bulacaktır diye, her görüşümde 
aynı güçle seslendim 
"Uçak, babama selam söyle!" 
Beni kötü rüyalardan uyandıran sevdiğim
 ilk adam... 
Bir bilsen seni nasıl özledim..
Her erkek baba adayıdır ama her erkek baba olamaz...
Babalık adamlıktan daha üstün meziyetler ister,
Erkeklik cinsiyet ama babalık adamlık ve yürek meselesidir...
Baba vardır dünya umrunda değil,
Baba vardır kendini unutur çocukları için ayakta durur,
Baba vardır , acımasız umursamaz ,
Baba vardır çocuğunun saçının teline zarar gelse yerinde duramaz...
Bu böyle uzar gider,
Diyeceğim o ki,
Babalık biyolojik olarak babalıktan ötedir,
Biyolojik baba olmamış ama adam gibi adam olup babalık yapanlarında,
Evlatları için tüm gücüyle çabalayan babalarında ,
Hiç baba olmadığı halde babalığı ruhunda taşıyan adam gibi adamlarında ,
Baba olup babalığın hakkını verenlerinde 
Babalar günü kutlu olsun....
Hayatta olmayan babaların da ruhları şad mekanları cennet olsun inşallah...

Babalar gününüz kutlu olsun...


Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.
  • Nurullah kılıç 17 Haziran 2025 10:46

    İnan çok etkilendim.yureğine sağlık.bir baba başka türlü ifade edilemez

  • Emrullah aygün 16 Haziran 2025 09:38

    Çok güzel bir yazı olmuş kaleminize yüreğinize sağlık duygulandırdı