"Askıda ekmek" ve "askıda kahve" uygulamaları, toplumsal dayanışmanın en sade ve etkili örneklerinden biri. Hem fırınlarda hem de kahvehanelerde uygulanan bu sistem nasıl çalışıyor? Detaylar burada.
İnsanlık, bazen en basit hareketlerde gizlidir. Bir kahve ya da bir ekmek… İhtiyacı olana, adı bile sorulmadan uzatılan bu küçük ama onurlu yardımlar; toplumsal vicdanın ayakta olduğunu gösteriyor. İtalya'nın Napoli şehrinde yıllardır uygulanan "askıda kahve" kültürü, Türkiye'de "askıda ekmek" olarak hayat buldu. Sarıyer'deki gönüllü fırınlar ve öğrencilerin başlattığı bu örnek uygulama, yüzlerce ihtiyaç sahibinin gururunu incitmeden yardım almasını sağlıyor. İşte insanlık hâlâ hayatta dedirten o hikâyeler…
Napoli'nin bir kenar mahallesinde, mütevazı bir kahvede yaşanan bu olay bir sosyal yardımlaşma kültürünü gözler önüne seriyor. Müşteri, iki kahve parası ödüyor ama sadece birini içiyor. Diğeri ise "askıya" bırakılıyor. Sonra bir başkası geliyor, ceketinden ve ayakkabılarından yoksulluğu belli, sadece “Un sospeso, per favore...” diyor. Hiç para ödemeden kahvesini içiyor, çıkıp gidiyor. Barmen askıdan bir kâğıt parçasını alıp çöpe atıyor. Kimse kimseye sormuyor, sadece yardım ediyor. Gururu kırılmadan...
İtalya’da kahveyle başlayan bu gelenek Türkiye’de “Askıda Ekmek” olarak devam ediyor. Sarıyer’de 5 fırında başlatılan kampanyayı öğrenciler hayata geçirdi. Müşteriler 3 ekmek parası ödeyip sadece 2’sini alıyor. Kalan 1 ekmek, beyaz tahtaya not ediliyor. Gün içinde gelen ihtiyaç sahipleri, o ekmekleri “Askıdan” alıyor. Ne isim soruluyor, ne sorgu sual var. Herkes görevini biliyor.
Sarıyer’de 5 fırın bu kampanyaya destek veriyor.
Günde ortalama 100 ekmek askıya çıkıyor.
Kampanya başladığından beri 30 bin ekmek ihtiyaç sahiplerine ulaştı.
Günlük ortalama 15 aile askıdan ekmek alıyor.
Kampanyaya katılan fırıncılar şöyle diyor:
“Kimseye ‘Kimsin, nerelisin?’ diye sormuyoruz. Kaç ekmek istiyorsa veriyoruz.”
Gelenler mahcup değil, verenler kibirli değil. Herkes görevini yapıyor.
“Tokuz ama açın halinden anlıyoruz. Gönlümüzden koptuğu kadar katkı sunuyoruz.”
Bazı müşteriler her gelişinde birkaç ekmek fazla alıp askıya bırakıyor. Pastanelerde de aynı sistem uygulanıyor. Günde 50 ila 100 arası ekmek ya da ürün askıya bırakılıyor.
Bu küçük ama anlamlı hareket, bir kahveyle ya da bir ekmekle başlıyor. Siz de yaşadığınız yerdeki fırınlara, kahvelere, pastanelere bu sistemi önerebilir, ya da siz başlatabilirsiniz.
Unutmayın:
Gurur kırmadan yardım etmek, insanlığın en şerefli hâlidir.