ANNE MERHAMETTİR...
Annemi hastalığını öğrendikten 27 ay sonra kaybettim. O 27 ayın her anı aklımda benim, bugün her bir ay yaşanan sıkıntıyı, acıyı, mutluluğu an be an hatırlıyorum. Bir gün diyorum yazsam baştan sona.
Ama şimdi değil.
Çünkü her anı derinlemesine hatırlayıp yazacak kadar güçlü değilim şuan.
Belki de hiç olmayacak o güç.
Annem…
Hastalığının teşhisinden 7 ay sonra ameliyat olabildi.
Ve o 7 aydan sonra tam 1 yıl aramızda hastalığına göre çok daha sağlıklı yaşadı. Ameliyattan sonra o kadar dikkat etti ki kendine, o kadar sağlıklı beslendi ki.
Oysa her şey için çok geçti artık.
Nasıl unutabilirim.
Her Salı günü Ben, Eşim ve annemle organik pazara gidişimizi ve yığınla alışveriş yapışımızı.
O dönemde eşimde hamileydi aynı zamanda.
Ne çok istemişti bir torununun olmasını, ameliyatından birkaç ay sonra vermişti eşim ona müjdeli haberi, ilk ona söylemişti.
Mastıra başlamıştım aynı zamanda o dönem ve her Salı okulda bir işim bile olsa bırakır giderdim annemin yanına.
Hiç unutmam laboratuarda arkadaşlara kaç defa ben kaçıyorum annemle pazarımız var dediğimi.
Arkadaşlarımda biliyordu artık bu düzenli programımı.
Bir gün…
Yine bir Salı günü pazardan dönerken, arabadaydık annemle.
Ben sürüyordum, o da yanımda oturuyordu.
İyi ki yüz yüze değildik de yan yanaydık ...
İyi ki gözlerine bakmak zorunda değildim o an…
Annem bana, hastalığımın yeniden nüks etmesini istemiyorum, ölmek istemiyorum demişti. Ölmek istemiyorum ama korkumdan değil, SİZDEN AYRILMAK İSTEMİYORUM diyordu..
Hani olur ya bir an gelir, ağlayacaksındır, gözyaşları kirpiğinin ucundadır ama ağlamaya hakkın yoktur, ağlamaman gerekir ve bu ağlamama mücadelesi içinde bir yumruk oturur boğazına, yutkunamazsın bile. İşte o yumruk oturdu o an boğazıma ve ondan sonra da defalarca. O yumruk nasıl oturur ama bir bilseniz. O yumruk kadar beter bir şey bilmem ben hayatımda.
Sadece hayır anne sen ölmeyeceksin, hasta olmayacaksın bir daha dediğimi hatırlıyorum boğazımdaki o yumrukla beraber. Ve ben annemin bir daha hasta olacağına hiç inanmadım. Hem de bütün bilimsel veriler iyileşmesinin artık imkansız olduğunu söylerken. Bir mucizeydi inandığım ama inanmıştım hem de sapasağlam inanmıştım.
Bir annenin evlatlarından ayrılmak istememesinin, onları dünyada annesiz bırakmamak istemesinin ne demek olduğunu ben baba olduktan sonra anladım. Hiç bir şey ve hiç kimse anne gibi olamaz, anne gibi bir merhamet olamaz bu dünyada.
Ben merhametin gerçekten ne demek olduğunu babalığı tadınca evladıma duyduğum merhamet duygusuyla anladım.
Ben merhametin gerçekten ne demek olduğunu annemi kaybedip onun merhametinden yoksun kalınca anladım.
Bugün… Eşim Yeniden hamile be anne cümlesini kuramadı ama annemin eşimden gerçekten istediği bir şeyi yaptı. Eşimin hamileliğimin son döneminde, hemen yakın zamanda bir tane daha çocuğun olsun ikisi birlikte büyür demişti. O gün itiraz etmişti eşim ama bugün tuttu ben o sözü, dinledi annemin sözünü o şimdi yanında olmasa da. Ve bildiğini… Ve mutlu olduğunu biliyorum...
Hayatını anlatmaya çalıştığım arkadaşıma ve sevgili eşine çok teşekkür ediyorum. eğer sürücü lisan yaptıysam hakkını helal et.
Özellikle Hacı anneme ki mevlam ganî ganî rahmet eylesin, nur içinde yatsın, mekanı cennet eylesin mevlam.
Kimi evlat, atar atayı, bulsun diye huzur.
Bilmez mi ki,atarsa, bu dünya verir bir muzur.
Durum budur, kim ne biçmek isterse onu eker.
Kimi erer felaha ,kimi de dünyada çeker.