17 Mayıs Sabahı
05:14 - Bostancı'da Nöbet Hâli
Mesaimin bitmesine iki saat kaldı. Bostancı’nın ıssız sokağına dalgın bir bakış fırlatıyorum. Neredeyse bir saattir tek bir araç bile geçmedi yoldan. Eğer nöbet tutuyorsanız, işte tam da bu saatler uykuya yenik düşmek için en uygun zamanlardır. Uyku bastırır; direnciniz zayıflar. Göz kapaklarınız ağırlaşır. Mutlaka bir şeyle oyalanmanız gerekir ki ayakta kalabilesiniz.
Akşam 7’den bu yana kendi çapımda geliştirdiğim uğraşlarla meşgulüm. Öyle imkânlar doğuruyorum ki kendime, hangisi işe yarıyor, siz karar verin isterseniz. Mesela Jerome K. Jerome’un Three Men in a Boat adlı İngilizce eserinden otuz sayfa okudum. Bu sırada kulaklarımda YouTube’dan seçtiğim İngilizce audiobook serileri dönüyor. Gecenin ilerleyen saatlerinde ise BBC’nin geçmişten kalma bazı belgesel ve programlarına göz atıyorum.
Her şey bir düzen içinde dönüyor. Bu periyodik döngü benim günümün omurgasını oluşturuyor. "Çerez kitaplar" diye adlandırdığım, kısa ama kıymetli eserleri sesli bir şekilde okuyorum. İngilizce kitapları da aynı şekilde: hem gözle takip ederim, hem kulakla. Bilgiyi zihnime çağırırken birden fazla duyumu devreye sokuyorum. Çünkü öğrenmeye, düşünmeye aç bir ruhum var. Kurulan entelektüel sofralardan hiçbir zaman doyarak kalkmam.
Boş işle meşgul olamıyorum, olduğumda ise ciddi anlamda rahatsızlık hissediyorum. Futbolla bir geçmişim olmasına rağmen, doksan dakikalık bir maçı baştan sona izlediğimi hatırlamıyorum. Milli maçları bile çoğu zaman yarıda bırakırım. Benim için bilginin üretimi, zihinsel berraklıkla mümkün. Bu yüzden düşünce kanallarımın temizliğine özen gösteririm.
Günlerim düzenli okumalarla, öğrenmeyle, sorgulamayla geçiyor. Bu nedenle kendime gönül rahatlığıyla “okur-yazar” diyebiliyorum. Sağ olsun Pendik Gazetesi, bu yolda bana alan açıyor. Günlük yazılarım orada yayımlanıyor; düşüncelerim yankı buluyor.
Bostancı göğü şimdi biraz aydınlandı. Saat 05:33. Metro yönüne doğru hızlı adımlarla yürüyen biri, yeni günün mesaisine yetişmeye çalışıyor. Siteden çıkanlar servis araçlarına binmeye başladı bile. Hareket her an yeniden doğuyor. Dolaşıma ayak uydurmak kolay değil. Bizim işler dışarıdan göründüğü kadar basit değil. Ama yine de neden bu işi seçtiğimi artık anlamışsınızdır, diye düşünüyorum.
Çünkü ben mektebimi kurdum.