16 Mayıs – Sabah ezanı okunurken



16 Mayıs – Sabah ezanı okunurken

Dünkü günlüğümde nöbet yerimin Bostancı olduğunu belirtmiştim. Bugün de aynı yerdeyim. Gecem oldukça yoğun geçti. Sürekli bir dolaşım, sürekli bir hareket var etrafta. Kalemi elime aldığımda saat 04:37’ydi. Tam o anda sabah ezanı başladı.

Ezan 04:44’e kadar tüm ihtişamıyla sürdü. Geceyi müezzinin sesi sardı; "Allahu ekber, Allahu ekber" sözleriyle yankılandı sema. Ve sonunda, “La ilahe illallah” diyerek noktalandı çağrı.

O an düşündüm: Ezan, uykudan kaldıran bir borazan gibi… “Namaz vakti geldi, kalk arkadaş! Sabah ibadeti uykudan tatlıdır, ama kalk ve uyan. Silkelen. İlah’ın seni huzuruna çağırıyor.” Ezan adeta şöyle sesleniyor insana: “Kalk artık! Üzerindeki toprağı silkele. Neyin var, neyin yoksa ortaya koy. Razı et Yaradan’ını, hoşnut olsun senden. Sonra tekrar yatağına dönersin elbet, ama şimdi kalk. Uyan. Huzur dolsun yuvan.”

Sabah ibadeti, Allah’a bağlılığın ve tam teslimiyetin bir göstergesi. Rabbimiz bizden, kendisiyle sağlam bir bağ kurmamızı istiyor. Bu bağ kopmamalı, zayıflamamalı. Eğer gerçekten güçlü bir bağ kurmak istiyorsak, sabah ibadetine mutlaka kalkmalıyız.

“Sabah ibadeti şahitlidir” diye çevrilen ayet çoğunlukla Allah ve meleklerinin şahitliğiyle yorumlanıyor. Ama ben buna farklı bir yerden bakmak istiyorum. Asıl şahit olan biziz. Kalkıp sabah ibadetini düzenli bir alışkanlığa dönüştürdüğümüzde, kendimizdeki gelişime bizzat şahit oluruz. O kalkış, o yöneliş, zamanla diğer vakitleri de kaçırmamaya vesile olur. Öğle, ikindi, akşam, yatsı… Hepsi birer sıraya girer hayatımızda.

Sabah ibadeti, insanda hidayet oluşturur. Kopmaz bir bağ inşa eder. Yenilenirsiniz, huzur bulursunuz. Gerginliğiniz azalır. Konuşmalarınız sade, öz ve anlaşılır hale gelir. Dinleyenler sizi zevkle dinler. Çünkü siz artık sabahın şahidisiniz. Ve bu bir kesin bilgidir.



Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.