… Ülkem ekonomisi insanlarını zenginleştirmeli

… Ülkem ekonomisi insanlarını zenginleştirmeli

ÜRETEN, ADİL VE GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE İÇİN

Bu, bir avuç rantiyenin değil, alın teriyle yaşayan milyonların uyanış çağrısıdır. 

Bu, borç ve tüketim ekonomisinin enkazı altından, üretim ve adaletle yükselecek yeni bir Türkiye’nin kuruluş yeminidir. 

Şimdi, toprağa, emeğe ve insana dönme zamanıdır.

 

 

YENİ EKONOMİ ANLAYIŞI:

ÜRETENİN YÜKSELDİĞİ,

ADALETİN HÜKMETTİĞİ BİR TÜRKİYE

 

EKONOMİDE YENİ BİR YOL:

ÜRET, PAYLAŞ, BÜYÜ

Amacınız çok net:

Üretime dayalı, adil, yerli ve insani bir ekonomik sistem kurmalıyız.

Yerli, adil ve insani bir sistemle,

TÜRKİYE YENİDEN DOĞACAK.

 

Rantın değil emeğin,

Spekülasyonun değil üretimin,

Borcun değil alın terinin kutsandığı bir ekonomi mümkün!

 

Üretenin yok sayıldığı,

Rantın ödüllendirildiği bu düzene son verilmeli.
Gerçek ekonomik kurtuluş,

Alın terinde, adalette ve yerli üretimdedir.

 

GERÇEKLE YÜZLEŞME VAKTİ


Ekonomi bir ülkenin kalbidir.

Bizim kalbimiz ise yıllardır yanlış besleniyor.

Kazanmadan harcayanlar,

Üretmeden zenginleşenler;

Bu yapay sistemin mimarları.

Fabrika değil finans,

Tarla değil AVM,

Alın teri değil faiz kazandı.

Ve bizler, emeğiyle yaşayan milyonlar,

Bu adaletsiz sistemin yükünü taşıyoruz.

 

Bu düzende emek sömürüldü, alın teri küçümsendi. Kolay kazanç peşinde koşanlar, ömür boyu üretenlerin önüne geçti.

Bir avuç insan her gün daha da zenginleşirken, emeğiyle yaşayan milyonlar yoksulluğa ve umutsuzluğa mahkûm edildi.

Bu adaletsiz sistemin bütün yükünü omuzlayan bizler soruyoruz:

Bu gidişat nereye?

Çöküşün enkazından nasıl çıkacağız?

Cevap ne karmaşık denklemlerde ne de dışarıdan gelecek lütuflardadır. Gerçek kurtuluş, kendi özümüzde, toprağımızda, emeğimizde ve sarsılmaz adalet inancımızdadır.

 

EKONOMİK DİRİLİŞİN YOLU:

ÜRETİM VE ADALET

YENİ EKONOMİNİN ANAHTARLARI

 

1. ÜRETİM DEVRİMİ

- Tarım millî güvenlik meselesi: Yerli tohum, yerli emek,

- Tarım stratejik alandır, desteklenmeli.

- Yerli tohum, stratejik yatırımdır. 

- Toprak satılmamalı, işlenmelidir.

- Çiftçi desteklenmeli

- Çiftçi tarlasını, toprağını satarken, AVM'ler göğe yükseldi,   dönemi bitecek. 

- Çiftçi, bu toprağın hem emekçisi hem bekçisidir

 

- Sanayide Yerli Seferberlik:

·      Stratejik sektörlerde (enerji, savunma, ilaç) dışa bağımlılık son bulmalı. 

·      Sanayi yerli: Yerli üretim "kutsal", ithalat "son çare".

·      Yeni nesil sanayi kentleri, bölgeleri kurulmalı:

·      Teknolojiyle donatılmış,

·      Tüm sosyal alan ve donatılarıyla

·      En ileri inşaat ve elektronik teknolojileriyle,

·      İrrite edici değil – cazibe merkezleri olacak biçimde inşa edilmiş,

·      Çevreye duyarlı düzenlenmiş

·      Sadece üretim değil, yaşam alanı sunan,

·      Çalışanın insanca yaşayabileceği kompleksler kurulmalı,

 

2. ADALETLİ VERGİ SİSTEMİ

Vergide Adalet

- Zenginden Çok, Yoksuldan Az Vergi: 

  - Gelir adaleti için kademeli vergi. 

 

  • Az Kazanandan Az, Çok Kazanandan Çok Vergi: Mevcut vergi sistemi, gelir adaletsizliğini derinleştirmektedir.
  • Vergi sistemi yeniden adil bir şekilde yapılandırılmalı, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınarak gelir dağılımında denge sağlanmalıdır.
  • Vergi sistemi tabandan değil, tepeden almalara göre ayarlanmalı.
  • Küçük esnaf korunmalı, büyük sermaye gerçek vergi versin.

·       Vergi sistemi adaletsiz: yoksuldan alıp zengine veriyor.

  • Vergi sistemi, zengini daha zengin etti.
  • Vergi sistemi adil değil; zengin daha zenginleşti, yoksul sustu, ezildi.
  • Vergi kaçakçılığına sıfır tolerans gösterilmeli.

 

3. BORÇLA DEĞİL, ALIN TERİYLE BÜYÜYEN EKONOMİ

BORÇ DEĞİL, ALIN TERİ

Borç Ekonomisinden Kurtulmak

  • Faizli Borçlardan Kurtuluş: 
  • Faize dayalı sistem terk edilmeli.

·       Devletin ekonomik hedeflerinin başında, ilk yapılacak işler arasında tüm iç ve dış borçlardan ve ilki faizli tüm borçlardan kurtulmak olmalı

  • Dış borçlar kapatılarak ülke kaynakları milletin hizmetine sunulmalı.
  • Ve böylece Ödenen faizle ülkenin paralarınınsömürülmesinin önüne geçilecek. Bu imkânlar ülkenin ve insanlarının hizmetine sunulacak
  • Üreten değil, borçlanan kazanıyor. 
  • Borç, emekten önemli, daha kıymetli hale geldi.

·       Borç, alın terinden daha değerli sayıldı. 

·       Üreten yok oluyor, borçlanan yükseliyor. 

·       Yıllardır "büyüme" diye borca,

"kalkınma" diye ranta bel bağladık

 

4. İNSANCA YAŞAM MÜJDESİ

Çalışan 14 bin liraya mahkûm edilirken,

Rantiyeler, spekülatörler milyonlarla dans etti.

Tüm kamu çalışanlarının maaşı, asgari ücret en az net 50.000 TL olmalı.

  - Nedeni? 

Bu, sadece geçinmeleri için değil;

    - Kira-fatura kıskacından kurtulmak. 

    - Çocuklara iyi bir gelecek sunmak. 

    - Tatil yaparak nefes alabilmeleri,

    - "Nasıl çalarım?" psikolojisini yok etmek. 

  - Hedef: Geçim derdi değil, üretim heyecanı!

Çünkü huzurlu toplum, geçim derdi olmayan toplumdur.
İnsanları geçim korkusuna değil, üretim heyecanına yönlendirmek zorundayız.

EKONOMİK ADALET ve ÜRETİM EKSENİNDE YÜKSELİŞİ YENİDEN KURGULAYARAK

Ekonomi Niye Bu Halde?

EKONOMİNİN GERÇEĞİ

ÇÖKÜŞÜN SEBEPLERİ 

Ekonomi çöktü çünkü:

Ekonominin Çöküş Sebepleri ve ÜRETİMİN İNŞASI

Ekonomik Sistemin Rant ve Borçla Ayakta Kalması:

 

·       Ekonomi Kalbi Durmuş Bir Ülke

·       Rant odaklı ekonomi → Üretimsiz toplum

  • Rant, tüketim, üretimin önüne geçti.

·       Üretim ekonomisinin yerini, rant ekonomisi aldı.

·       Ranta dayalı değil, alın terine dayalı, üreten bir ekonomi inşa etmek, Türkiye'nin en büyük önceliği olmalıdır. 

·       Kolay kazanç peşinde koşanlar, alın teriyle üretenlerin önüne geçti.

·       Ekonomik büyüme, gerçek üretimden değil, borçlanmadan ve spekülasyondan beslenir oldu.

·       Bu yapı, zengini daha zengin ederken, yoksulu daha da derin bir çukura itti.

  • Emek sömürülüyor,
  • Emek değil, açgözlülük, rant ödüllendirildi.
  • Üretim yerine, tüketim, spekülasyon teşvik edildi.

·       Tüketim kutsandı, tasarruf unutuldu, alaya alındı.

·       Fabrikalarımızı kapattık, tarlalarımızı sattık, emeğimizi küçümsedik.

 

Alın Terinin Kutsallığı

Güçlü bir ekonomi, Türkiye'nin dirilişi, cesur kararlar ve tavizsiz uygulamalarla mümkün olacaktır.

 

ÜRETEN BİR MİLLET, GÜÇLÜ BİR DEVLET

Gerçek Ekonomik Model

Ekonomik bağımsızlık, gerçek bağımsızlıktır.

Ekonomi: Üreten, Paylaşan, Yerli ve Adil Sistem

  • Faize dayalı ekonomi değil; üretime, üretkenliğe dayalı reel ekonomi.
  • Her haneye insanca yaşam, her çalışana adil ücret sağlanmalı.
  • Tüm çiftçilere özel destek projeleri.
  • Her aileye ev sahibi olma imkânı.
  • Geliri asgari ihtiyacı karşılamayan herkes sistemin kölesidir; bu düzen değişmeli.
  • Her bölgede bölgenin ihtiyacına ve yapısına uygun Fabrikalar kurulmalı.
  • Ranta Dayalı Değil, Üretime Dayalı Kalkınma: Gayrimenkul spekülasyonu, inşaat ve ithalat odaklı büyüme modelleri terk edilmeli, tarım, sanayi ve teknoloji gibi katma değer üreten sektörler desteklenmeli.
  • Üretim, ekonomik büyümenin temel motoru olmalı.
  • Tarım, Hayvancılık, yerli üretim, Sanayi İçin Gerçek Teşvikler: Çiftçiler, besiciler ve sanayiciler, devlet tarafından gerçek anlamda desteklenmeli.
  • Tohumdan gübreye, enerjiden krediye kadar her alanda üretim maliyetleri düşürülmeli, yerli üretici korunmalı.
  • Tarım, sanayi, hayvancılık ve enerji yerli üretimle desteklenmeli.
  • Tarım, hayvancılık, teknoloji ve enerji alanlarında yerli seferberlik.
  • Stratejik sektörlerde dışa bağımlılık sona ermeli.
  • Yerli Üretimle Dışa Bağımlılığı Azaltma Stratejisi: Stratejik sektörlerde (enerji, savunma, gıda, ilaç vb.) dışa bağımlılık azaltılmalı, yerli ve milli üretim kapasitesi artırılmalıdır. Bu, hem ekonomik güvenliği sağlayacak hem de istihdamı artıracaktır.

 

GEÇİM DEĞİL, YAŞAM MÜCADELESİ

Gelirler Artırılmalı

GELİRLER ARTIRILMALI

…Güçlü bir EKONOMİ

Canlı piyasa için;

Tüm kamu çalışanlarının; memurların, işçilerin, sözleşmeli çalışanların bugünkü şartlarda asgari ücretleri en az ve net 50 bin TL yapılmalı.

Yapılmalı ki bu insanlar sadece kira, elektrik, su, telefon ve ölmeyecek kadar ısınma mahkûmiyetinden kurtulabilsinler.

Ellerinde çarşıya – pazara çıkabilecekleri küçük esnaftan alışveriş yapabilecekleri (böylece küçük esnaflarında yüzü gülecek), yılda en az 21 gün güzel vatanın herhangi bir köşesinde tatil yapabilecekleri,

Çocuklarını daha iyi yetiştirebilmek için bir iki kursa gönderebilecekleri

Yani mutlu olabilecekleri bir asgari hayat standartı yakalayabilsinler.

Ve böylece “nasıl çalarım” mecburiyeti içinde mahkûm edilmekten kurtulabilsinler.

Ancak böyle bir toplum huzur bulur, mutlu olur, yarınlarına güvenle bakabilir.

Ve ümitler var olabilir.

 

 

EKSTRALAR:

- Eğitimli İstihdam: Üretim ekonomisi için mesleki eğitim seferberliği. 

- Yeşil Ekonomi: Sürdürülebilir tarım ve temiz enerji yatırımları. 

- Kooperatifleşme: Köylünün, küçük esnafın güç birliği. 

- Yapay Zekâ ve Teknoloji: Üretimde dijital dönüşüm. 

 

Unutmayın: Gerçek kurtuluş, alın terindedir. Rantın saltanatı yıkılacak, emeğin iktidarı başlayacak!"

 

Bu bir ekonomik programdan öte,

Toplumsal bir uyanış çağrısıdır.

Paylaşın, sahiplenin, tartışın!

 

BİR ÇAĞRI VE UMUT 

YENİDEN BAŞLAYABİLİRİZ

Biz yeniden fabrikalar kurabiliriz.
Yeniden toprakla barışabiliriz.
Yeniden alın terini, emeği kutsal bilecek, kabul edeceğiz.
Yeter ki yönümüzü borca değil, emeğe çevirelim.
Yeter ki zengine değil, üreticiye omuz verelim.
Yeter ki bu çarpık düzeni değiştirmeye yürekten karar verelim.

Bu bir politik vaat değil, vicdani bir çağrıdır.
Toplumun her kesimini;

İşçiyi, çiftçiyi, esnafı, öğretmeni, mühendisi, işvereni, genci yaşlısı...
Üreten, paylaşan, yerli ve adil bir ekonomik sisteme birlikte geçmeye davet ediyoruz.

Adil bir Türkiye için omuz verin.

Rantın değil, insanın yükseldiği bir düzen mümkün! 

Türkiye’nin gerçek kalkınması, ancak bu bilinçle mümkün olacaktır.

Şimdi değilse ne zaman?

 

 

Unutmayın ki,

Önyargısız, samimi bir yürekle sorgularsanız…

Gerçek size hikmet olarak sunulur.

 

erolyazıcı / ABBEYT ♥️

24.07.2025, perşembe

 

Siz ne düşünüyorsunuz?

Fikrinizi bizimle paylaşın,
Yorumlarınız başka gönüllere ışık olsun.

Bu yolculukta sizlere rehberlik edecek olan, kalbinizin sesi ve aklınızın ışığıdır.

 

Yorumlarınızı aşağıya bekliyoruz.

Teşekkürler, sevgiler, saygılar…

 

 

 



 

 


Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.