Şahsen hiçbir zarar vermediğimiz birinin sürekli evimizi taşlaması, arabamızı çizmesi, tavuklarımızı zehirlemesi, .. karşısında husûmetin sebebinin anlaşılması açısından:
*Muhâtabın “başka bir role bürünmesine, başkasının adına söz sâhibi olmasına ve rol çalmasına yol açmadan” o kişi ile masaya oturulması,
*”Babamız ya da dedemizin verdiği zarar nedeniyle husûmet” beslediğinin öğrenilmesi hâlinde: Hakkâniyet açısından zarârın tazmîn edilmesi; buna rağmen husûmete devâm etmesi hâlinde ise, hak ettiği köteğin vurulması ve boynunun kopartılması dâhil hasıma her türlü cezânın verilmesi,
Oldukça doğal bir davranış olacaktır.
Apo’nun zâten gerçekte hapiste olmadığını da ispatladığımıza göre:
Düzenli orduya karşı düzenli ordu hazırladığımız ve PKK’lılar gibi vurkaç baskın saldırılarıyla sonuç almaya çalışan “düzenli teröristler”e karşı aynı taktikle karşılık veren düzenli Özel Harekât Birliği oluşturduğumuz gibi..
Özellikle basketbol ve voleybol vb. sporlarda aktif olarak kullanılan savunma ve hücumda stabil ve sâbit davranış göstermeyip rakîbin durumuna göre “bilmem kaç numaralı oyuna geçme” şeklinde sürekli taktik değişikliği yapılması gibi..
Osmanlı İmparatorluğu’nu yıkan ve Apo’yu besleyip büyütenlere zerrece kin duymadığı gibi gece gündüz onlarla kol kola olanların: Apo’ya duyduğu öfke ve kîni mâsûm ve iyiniyetli olan ama hamâsetten öte görgüsü olmayanların etkisinde kalmadan..
Terörle mücâdelede de sâbit ve kalıplaşmış davranışların dışına çıkıp terörü bitirecek yeni ve dinamik tutumları geliştirmek gerekir.
Bu kapsamda:
*Bugüne kadar kalıplaşmış ve aslında “Türkiye’ye dikte edilmiş oyun”un dışına çıkmak,
*“OYUN KURUCU” ve “OYUN BOZUCU” yeni oyunlara geçmek,
*Türkiye’yi nefes alamaz hâle getiren KÜNDE, BOYUNDURUK, PAÇA KAZIK, KÖPRÜ, .. DEN SIYRILIP TUŞ OLMAKTAN KURTULMANIN DİĞER YOLLARInı aramak ve denemek,
Gerekiyor!
Bu bağlamda; DIŞ MİHRAK VE İÇ İŞ BİRLİKÇİLER TARAFINDAN SABOTE EDİLMEMESİ hâlinde, söz konusu “Apo’ya umut hakkı kullandırma ve örgüt feshettirme yoluyla ‘MAHPUSÇULUK OYUNU’na son verme” girişiminin bâzı açılardan KATKIDA BULUNMASI beklenmektedir:
1)-Herşeyden önce “biz terörist değil, nur topu gibi siyâsetçiyiz!” yâvesiyle Türk devletini ve milletini ahmak yerine koyan DEM’lilerin Apo ile görüşme görevlerini üstlenmesiyle, “DEM’lilerin, terörün siyâsî kolu olduğu” tescîl edilmiş olacaktır.
2)-“Bir gün, sâhibine diz çöktürerek ya da sâhibiyle anlaşarak terör belâsından kurtulma ümîdiyle göz yumulduğu için” veyâ “sâhibi karşısında güçsüz olunduğu için” ses çıkartılamayıp gûyâ Yıllardır mahpûs olduğu binlerce kilometre uzaklıktaki hapisten örgüt yönetmesine müsâade edilen Apo’nun örgüt üzerindeki fiilî etkisinin derecesi görülecektir.
3)-Apo’nun örgütte fesih karârı vermemesi hâlinde:
a-Kendisine verilen cezânın haklılığı görülecektir.
b-PKK'nın, kökü kurutulacak terör örgütü olduğu tescîl edilmiş ve imhâya devâm edilmesinin uluslararası arenada meşruluğu pekişmiş olacaktır.
4)-Apo’nun fesih karârı vermesi hâlinde, Apo üzerinden siyâset yapan ve ekmek yiyenlerin:
a)-Tamâmen karâra uyması hâlinde, sorun göreceli olarak sona erecektir.
b)-Kısmen karâra uyması hâlinde; örgütün küçülmesi, iç çekişmeye düşerek zayıflaması ve çökmesi kolaylaşmış olacaktır.
c)-Karâra hiç uymaması hâlinde, Apo’nun etkisizliği görülmüş ve Kürtler üzerindeki hegemonyası sona ermiş olacaktır.
ç)-Karâra hiç uyulmaması ya da kısmen uyulması hâlinde, karâra uymayanlara yönelik imhâ faaliyetlerine devâm edilmesi kolaylaşacaktır.
5)-Er ya da geç ölecek olan Apo’nun “hapiste ölerek kahramanlaşması ve efsâneleşme”sinin ve “Faşo T.C. elinde esîr iken ölen ebedî ulu önder / kahraman!” olmasının önüne geçilmiş olacaktır.
6)-KCK’lılar oy almak sûretiyle Ülke genelinde hiçbir zaman iktidâr olamayacakları için, “kumlarında oynamaları ve oyalanmaları için” denetimli siyâset altında faaliyet göstermeleri belki değerlendirilebilecektir.
Ancak; sosyal taban üzerindeki iknâ ve inanç ile baskıları kırılmadığı takdirde, “kurtarılmış bölgeye dönüştürülen hâkimiyet alanı”nda sürekli hâle gelen siyâsî bir nüfûza kavuşmalarına neden olunabilecektir.
(D e v â m E d e c e k )
NOT:
*"Sanat, hak ve halk içindir!" düstûruyla, elimiz ve dilimiz döndüğü kadar bir şeyler yazmaya çalışıyoruz.
*Bu nedenle, yazı ve şiirlere yönelik yorumlarınız biz yazarlar için çok değerli!
*Yüz yüze ve telefonla görüşmelerde veyâ gazetedeki yorum bölümünde yorumda bulunan dostlara çok teşekkür ederim!