İmamoğlu konuşmasında, “Ekonomiyi bu iktidarın tarım siyaseti, sanayi siyaseti, dış siyaseti batırdı. Etap evre bu ülkenin en temel istikrarlarını bozacak adımlar attılar. Onlar ekonomiyi artık düzeltemezler. Kim düzeltecek? Milletçe biz düzelteceğiz. Nasıl yapacağız? İstanbul'da nasıl başardıysak, huzurlu ve müreffeh Türkiye'yi sizlerle başaracağız. 14 Mayıs'ta Türkiye'nin bahtına daima birlikte el koyuyoruz. Gelin, çocuklarımızın ve gençlerimizin geleceği için, daima birlikte harekete geçelim. Millet İttifakı’nın liyakatli takımlarına vazife ve yetki verelim. 13. Cumhurbaşkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nu iş başına getirelim.” dedi.
Kalabalığın ortasından ‘Sinan Ateş size emanet Ekrem Abi’ pankartını gören İmamoğlu, “Kesinlikle Sinan Ateş de bize emanet sevgili kardeşim. Hukuksuzluğa uğramış, adaletsizliğe uğramış kim varsa, onlar için sonsuz çaba vereceğiz. Bizim milliyetçiliğimizi, bayrak-vatan sevgimizi ağızlarına alıp, Allah'ın günü dedikodu yapmalarına bakmayın. Kurdukları bu bozuk ve adaletsiz tertibi devam ettirmek için bunu yapıyorlar. Bu ülkenin pırıl pırıl evlatlarının mülakatlarda hakları yenirken milliyetçilik neredeydi? Bu ülkenin düzgün yetişmiş beyinleri, bu ülkeyi terk etmeye zorlanırken hani milliyetçiliğiniz? Şehitlerimizin kanıyla kurulan bu ülkenin vatandaşlığını 250 bin dolara ne idiği belgisiz şahıslara satarken, neredeydi milliyetçiliğiniz? Bak, o vatandaşlık sattığınız beşerler, uyuşturucu baronu çıkıyor. Bilmem nerenin mafyası çıkıyor. Nerede milliyetçiliğiniz?” tabirlerini kullandı.
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu, eşi Dr. Dilek İmamoğlu ile birlikte, Kuzeykent Meydanı’nda Kastamonulularla buluştu. Yağmura ve akabinde yağan doluya karşın alanı dolduran Kastamonulular, İmamoğlu’na sevgi şovlarında bulundu. “Memleketin yağmuru da bizim karı da bizim güneşi de bizim, memleketin her hoşluğu bizim” diyerek kelamlarına başlayan İmamoğlu, Kastamonuluları, “Kahraman Şerife Bacı'nın Kastamonulu bayanlarına, onun torunlarına selam olsun. Memleketimin hoş insanları Rıfat Ilgaz’dan, Oğuz Atay’dan, Behçet Necatigil’den selam olsun hepinize. İstiklal Marşı bestekarı Osman Zeki Üngör'den selam olsun hepinize” kelamlarıyla selamladı.
Ülkenin çabucak her köşesinin olduğu üzere, Kastamonu’nun da bu iktidar devrinde ihmal edildiğine vurgu yapan İmamoğlu, “Artık ihmal periyodu bitiyor. Bu kenti birinci gördüğümde bu zirvede, bu plato üzere olan o hoş yayla haliyle niye ihmal edildi diye üzülmüştüm. Aslında bu kentin turizmiyle, tarımıyla harika bir kent olması lazım. 170 kilometre kıyısı var, fakat deniz turizmi yok. Ben, bu kentin fırsatlarının daha 4’te 1’inin bile daha değerlendirilmediğini düşünüyorum. İktidara geldiğimizde Kastamonu'yu her tarafıyla ele alacağız. Her taraftan tahlil üreteceğiz. İktidarda size karşı bir eksiğimiz olursa, size kelam veriyorum, Kastamonu'nun bir hemşehrisi olarak, Kastamonulu halkımın, hemşehrilerimin bir evladı olarak her mevzunuza sahip çıkacağım. Bu kelamların her birini yerine getireceğim. Hepinize kelam veriyorum” halinde konuştu.
“Bu seçimde daima birlikte değerli bir karar vereceğiz” diyen İmamoğlu, “Bu seçimde alacağımız karar, bundan sonra ülkemizin nasıl yönetileceğine ilişkin bir karar olacak. Liyakatsiz ellerde ne oldu? Ekonomimiz krizden krize savruluyor; o denli değil mi? Paramızı pul ettiler, pul; o denli değil mi? İşsizlik ve yoksulluk aldı başını gidiyor. Enflasyon ve hayat pahalılığı, ne yazık ki milletimizin belini büktü. Sevgili hemşerilerim, Türk Lirası, o bizim canım paramızın en büyüğü, neredeyse yarım kilo et alabiliyor. Dünyada, en büyük parasıyla en az et alınan memleket, Türkiye. Bu hale getirdiler bizi. Bu neyi gösteriyor? Artık yönetemiyorlar” tabirlerini kullandı.
Türk Lirası’nın dövize karşı zayıfladığına dikkat çeken İmamoğlu şöyle devam etti:
“Ne yazık ki, dövizi tutamıyorlar. Enflasyon, bir canavara dönüştü. İşsizlik deseniz, memleketimizin her kentinin, her mahallesinin en makûs tahminen de süreci. Gençlerimiz, işsizlikten kan ağlıyor. Fiyat artışlarını her ortamda yaşıyoruz. Çocuklarımızın eğitim masraflarından pazardaki alışverişe kadar. Bu alanda hanımefendilere sormak istiyorum. Sevgili hanımefendiler, sizler çoluğunuza, çocuğunuza, konuttaki yaşayanlarınıza gönlünüzden geçtiği üzere bayramlık alışverişi yapabildiniz mi? İşte biz, bayramı bile unuttuk. Bu millete bayramı bile unutturan bu iktidar, aslında milleti unuttu. Daima birlikte bu gidişe dur demek zorundayız. Ekonomiyi bozan, asla düzeltemez. Siz bu ülkeyi yöneteceksiniz, ‘2023’te 23 bin dolar kişi başı ulusal gelir olacak’ diyeceksiniz. Bugün üçte biri. İşte bunlar, ekonomiyi düzeltemez. Zira ekonomiyi batıran, şahsen onların kurduğu sistem. İhale sistemi, onların getirdiği devlet nizamı, bunların getirdiği mülakat sistemi…”
Hibya Haber Ajansı