Sevgi, aşk, dostluk ve yaşadığımız tüm duygular üzerine yazmayı seviyorum. Neden mi? Çünkü yaşıyoruz da ondan…
Hayat bu duygularla bütünleştiği zaman anlam bulur. Ve bu duygularla mutluluğu, özlemi, özlenmeyi, gülmeyi, ağlamayı, üzülmeyi, heyecanı, sakinliği, huzuru kısacası hayata anlam veren renkleri yaşarız.
Yaşadığımız duygular arasında aşk, en özel olanıdır. Çünkü aşk, özlemdir. Çünkü aşk tutkudur.
Çünkü aşık olmak; hissetmektir, heyecanlanmaktır, çevrenize mutlulukla, sevgiyle bakmaktır, paylaşmaktır. Ve bir boşluğun içinde kaybolmak gibi, derin bir denizde yüzmek gibi, bazen yorucu, bazen heyecanlı, bazen sürükleyici, bazen sevinçli ve bazen de hüzünlüdür.
Aşkı nasıl yaşarsanız yaşayın; güzeldir, özeldir.
Ve aşk; kural tanımaz, asidir.
Çünkü aşk herkesle her an rastlaşmaz. Aşık olmak için pazarlık yapılamaz. Aşk, çok istense bile sadece ve sadece yaşanacaksa yaşanır. Ya da bir ömür boyu tadılamaz, yaşanamaz.
İşte ben diyorum ki; yakaladığımız aşka sahip çıkalım. Her dönem elimize aşkı yaşamak diye bir şans geçmeyebilir. Bu şansı bulduğumuz anda avucunuzu kapatalım. Ve avucumuza baktığımızda ne gördüğümüzü söylememi ister misiniz? Tabi ki AŞK var avucumuzda. O yüzden avucumuzu sımsıkı kapatalım ve aşkımızı sonuna kadar yaşayalım…
Kiminin aşkı uzakta, kimininki kalbinde, kimininki yanındadır. Ama sonuçta herkes kendine göre aşkını yaşar… Çünkü aşkla yaşar…
Herkesin gönlüne göre bir aşkı olsun…
Herkes aşkla aşkta kalsın…