Hurma, sıcak iklimlerde yetişen bir meyvedir ve 8000 yıldır bilinen bir meyvedir. Hurmanın yetişmesi için iki ana unsur oldukça önemlidir:
su ve sıcaklık (güneş). Bu iki unsuru yeterli derecede sağlamak gerekir; aksi takdirde hurma yetişmez. Hurma ağacının gövdesi geniş, silindirik ve uzundur.
Bu iri yapı, sıcak bir ortamda sağlıklı bir şekilde hayatını sürdürebilmesi için sürekli su gerektirir.
Hurma ağacı, yaklaşık 2.5 metre yüksekliğinde olup gövdesi kesilmiş, dalların dipleriyle kaplıdır. Dallar arasında yetişen hurmalar, salkımlar halinde bulunur ve bu salkımlar 8-10 kilogram kadar olabilir, binlerce hurma taşıyabilir.
Her ağaçtan 40-100 kilogram meyve elde edilebilir. Hurma ağacının ömrü, ortalama 60-70 yıl olup, en fazla 130 yıla kadar yaşayabilir.
En verimli yılları ise 15-40 yaşları arasındadır. Hurma ağacının meyve verebilmesi için insan eliyle döllenme yapılması gerekmektedir.
Erkek hurma ağacından alınan polenler, dişi ağacın uygun bölgelerine belli miktarda konularak döllenme sağlanır. Bu işlem her yıl belirli bir dönemde dikkatlice yapılmalıdır.
Hurma, besleyici bir meyvedir ve insan vücudu için gerekli olan birçok besin maddesini içerir: yağ, protein, vitaminler ve mineraller gibi. Bu nedenle hurma, tek başına bir insanın tüm besin ihtiyaçlarını karşılayabilir.
Peygamberimiz döneminde insanlar bazen yiyecek bulamadıklarında sadece hurma ve su tüketirlerdi, hastalanmazlardı.
Günümüzde bilim adamları, hurmanın sağlık üzerindeki etkilerini araştırmaktadır ve sonuçlar oldukça ilginçtir. Hurma, sadece bir gıda değil, aynı zamanda bir ilaçtır.
Yapılan araştırmalarda, hurmanın lif, mineral ve fenol açısından zengin olduğu, elmadaki bakır ve çinkonun yerine hurmada sodyum, potasyum, magnezyum, kalsiyum ve demir miktarlarının iki katı kadar bulunduğu belirtilmektedir.
Düzenli tüketildiğinde kalp ve damar hastalıklarının riskini azaltan hurmanın, içindeki yararlı maddelerin özellikle kabuklarında yoğunlaştığı söylenir. Birkaç hurma, bir kalsiyum iğnesine veya bir bardak demir şurubuna eşdeğer kalori sağlar. Bu yüzden yorgun düşen kişilerin ilacı gerçekten hurmadır.
Hurma ayrıca A vitamini de içerir ve bu vitamin, büyüme çağındaki çocukların gelişimine yardımcı olur. Hurma, ceviz veya bademle birlikte tüketildiğinde oldukça doyurucu ve güçlü bir gıda haline gelir. Ayrıca, göz zafiyetini, gece körlüğünü, baş dönmesini engeller ve sindirim sistemini düzenler.
Hurma, yüksek oranda yağ ve protein içerdiğinden vücuda büyük bir enerji verir. Tereyağı gibi yağ eklenirse, kalorisi oldukça yüksek olabilir; bir kilogram hurma, iki kilogram dana etinin veya üç kilogram balığın verdiği kaloriye eşdeğerdir.
Modern tıp, hurmanın besin ve ilaç olarak önemini kabul eder ve hurmayı en değerli besinlerden biri olarak değerlendirir. Hurma, kanser, kansızlık, mide ve bağırsak rahatsızlıkları, beyin ve beden zafiyeti gibi birçok hastalığın tedavisinde kullanılır.
Kısacası, hurma insanoğlu için mucizevi bir meyvedir ve Allah'ın özel bir lütfudur. Ayrıca, hurma bedeni ve zihni geliştirir, kansere karşı koruyucudur, boğaz ağrılarını keser, bronşit, öksürük ve soğuk algınlığı şikayetlerini giderir. Kemik hastalıklarında da önemli bir etkiye sahiptir. Hurma aç karnına yenilmelidir ki beklenen fayda sağlansın.
Hurmanın renkleri, tatları ve büyüklükleri yetiştiği bölgelere göre değişir ve mineral açısından oldukça zengindir. İçeriğinde kalsiyum, potasyum, demir, B ve A vitaminleri bulunmaktadır.
Eski Araplar ve günümüzde Bedeviler için hurma temel bir gıdadır ve sağlıkları açısından hiçbir şikayetleri yoktur; hastanelerle işlerinin olmadığı ve memnun oldukları belirtilir.
Hurmanın Faydaları:
- Yüksek miktarda meyve şekeri içerdiğinden enerji sağlar.
- Süt ile birlikte tüketildiğinde yaşlılara güç verir.
- Rahim kaslarının rahat çalışmasını sağlayarak doğumu kolaylaştırır ve doğum sonrası hastalıklara iyi gelir; anne sütünü artırır.
- A vitamini içerir, bu da gece körlüğünü engeller veya iyileştirir.
- Stres ve sinir bozukluklarını giderir, sinirleri sakinleştirir.
- B1 vitamini kaslara güç verir ve kas sağlamlığını artırır.
- B2 vitamini karaciğer ve safra hastalıklarına faydalıdır, sarılığı iyileştirir.
- Sinir hücrelerini besler ve fosfor içerdiğinden cinsel gücü artırır.
- İştah açar, kansızlığın ilacıdır ve bağırsak tembelliğini giderir.
- Kan yapar, kanamaları durdurur, beden ve zihin yorgunluğunu giderir, kansere karşı koruyucudur.
- Vücudu toksinlerden temizler, zehirlere karşı korur.
- Yüksek demir içeriği verem ve kemik zayıflığına karşı bünyeyi korur.
- Yüz ve göz felcine, göz hastalıklarına, soğuktan meydana gelen mafsal ağrılarına, kemik hastalıklarına iyi gelir.
- Cerahatlere iyi gelir; lapa yapılıp cerahatlerin üzerine uygulanır.
- Cilt lekelerini geçirir ve kirpikleri çoğaltır. Kaynamış suyu saçları koyulaştırır.
- Diş etlerini onarır ve bademle birlikte tüketildiğinde etkili olur.
- Taze hurmadan yapılan şurup karın ağrıları ve mide kramplarına iyi gelir.
- Öksürüğü kurutur, balgam söktürür, boğaz ağrısı ve bronşite iyi gelir.
- Sırttaki ağrıları giderir, aç karnına yenildiğinde vücut kurtlarını zayıflatır veya öldürür.
- Ciğeri güçlendirir ve yumuşatır, çam tohumu ile birlikte alındığında etkisi artar.
Hurma ve İnsanın Benzerliği:
Peygamber Efendimiz’den aktarılan hadislere göre, hurma ağacının insan benzeri özellikleri vardır. Bir hadiste, Efendimiz hurma ağacının insanla benzer özelliklere sahip olduğunu belirtmiş ve bu benzerliklerin hem fiziksel hem de işlevsel olduğunu vurgulamıştır. İnsanın ve hurma ağacının ikisi de suya ihtiyaç duyar ve ömürleri benzerdir. Her ikisi de erkeklik ve dişilik içerir ve döllenme ile çoğalır. Hurmanın ve insanın hayatındaki benzerlikler bu şekilde sıralanabilir.
Hurma Ağacından Yapılan Ürünler:
Hurma ağacının lifleri, çeşitli eşyaların yapımında kullanılır: kuru yiyecekleri muhafaza eden kaplar, hasır şapkalar, sandalye ve sedirler, kağıt türleri, yapay ipek ve film şeritleri gibi. Liflerin yapısı sert ve elastik olup, hurma ağacının gölgesini korur. Hurma liflerinden ip ve çay süzgeci yapılır ve kaynatılarak içildiğinde sinirsel rahatsızlıklara iyi gelir.
https://www.youtube.com/watch?v=dC90x3lXITo
Paylaşım: Hamit Puhaloğlu