… Bir daha düşün

… Bir daha düşün

 

 

Bu yazının belirli bir muhatabı hiçbir zaman olmayacak.

 

 

. GAFLET …

Hayatta gördüğüm en kötü durum

– yanlışlığını doğru sanan,

-  kibirli

– kötü

– bencil

– menfaat/paraperest insanların

- kendilerini kurarak, doğru yolda olduklarını sanarak, şahıslarını hapsettikleri çıkmazın, farkında bile olamayıp

– yardım tekliflerine ve gayretlerine bile kapalı olmaları.

Gözleri kör – kulakları sağır - dilleri lal.

Koca bir ahmak olduklarını, belki de hiç bir zaman anlayamadan, büyük bir kaybedişle, ölüp gidecekler.

Ve bu zilletli gerçeği anlamanın bir anlama gelmediği,

o acı ve zor günde anlamaları.

Koca bir keşke.

O kadar…

 

 

. BİR DAHA DÜŞÜN! …

Bir insanın kendine yaptığı kötülükleri - belki de kimse kimseye yapamaz.

İletişimi engelleyen üslupları – bağırma, küfür, iftira, yalan, inkâr, sui zan vs  - dolayısıyla zaman içinde terkedilişlerini, yalnız kalışlarını - çoğu zaman fark edemiyorlar bile.

En yakınları bile onlardan usulca – sessizce ama mutlaka uzaklaşıyor, onu hayatlarında pasifize ediyorlar.

Anlamak istememeleri – dinlemenin önündeki engel olarak onları yıkıyor. 

Fevri davranışlarının bedelini çok ağır ödediklerini hissedemiyorlar.

İnsanları kendilerinden adım adım uzaklaştırıyorlar.

Sevdiklerini tek tek kaybedip, sevgisiz ve yapayalnız kalıyorlar.

Ve bunu bir türlü anlayamıyor, göremiyorlar.

Ama zaman bunu onlara sindire sindire, canlarını acıta acıta anlatıyor.

Ağır ağır yaşatıyor.

Saygısızlık – ilgisizlik tüm ilişkiyi, güveni ve sevgiyi an be an bitiriyor.

Ellerine ne kâr kalıyor.

Yalnızlık – imkânsızlık – sevgisizlik – yıkım – hüzün – pişmanlık ki o bile bir uyanış sayılır ve herkese nasip olmaz.

– insan ne ederse kendine ediyor, ne ekerse onu biçiyor -  ve son pişmanlık fayda etmiyor.

– kibir ve öfkeden dolayı özür dileyemiyor ve geri dönemiyor ve mutlak kaybedişe mahkûm oluyorlar.

Yıllar sonra uyansan ne çıkar.

Olan olmuş, biten bitmiş, giden gitmiş.

Her şeyi baştan bi daha gözden geçirin, yeniden düşünün…

Sevgiyi, empatiyi, karşı tarafı anlamak için dinlemeyi, hoşgörüyü, adaleti, cömertliği, paylaşmayı hayatımıza hâkim kılalım.

 

. YAPMA BUNU KENDİNE…

Düşündüm de kendime ettiğim kötülükleri ve verdiğim zararları – düşmanlarım bir araya gelip - İsrail’den de destek alsalar – Amerika ve İngiltere de onlara destek çıksa - yine yapamazlardı…)))

 

. KAYBEDİŞ …

İnsanlar kötü huylarından dolayı neler kaybettiklerini bilselerdi, huysuz olmayı yeğlerlerdi…

 

. BİR AYET HAYATINIZI DEĞİŞTİRİR …

(ey resulüm; sen) o vakit, Allah’tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın, şayet kaba ve katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz etrafından dağılıp giderlerdi. O halde onların kusurlarını affet, bağışlanmaları (ve ıslah olmaları) için dua et. (Topluma ve teşkilata ait) işlerde onlara danış. (Ama) artık (kesin) kararını verdiğin zaman da Allah’a güven (ve işe başla). Çünkü Allah, tevekkül edip kendine sığınanları sevmekte (ve desteklemekte)dir. ABDULLAH-AHMET AKGÜL MEALİ

 

 

. GÜZEL BAK …

İşte size sevdiklerinizi ve size sevenleri yavaş yavaş acı çektirerek kaybetmenizin yolu;

Sürekli yıkıcı eleştirilerde bulunun ve kendinizi kandırarak – haklı olduğunuzu – iddia edin ve hatta daha da ileri giderek büyük bir iyilik yaptığınızı düşünün ve tüm bunların çok daha etkili olmasını sağlamak için bir de bunları toplum içinde yapın.

Sakın teke tek yapmayın.

Etkisi azalır.

Yanlışlıkla iltifat etmeyin, sürekli ve kesintisiz hakaret edin ve bundan şeytani bir zevk alın.

Eksiklikler, hataları – yoksa bile – siz o geniş görüşünüzle üretin ve milletin içinde üstüne basa basa açığa vurun.

Rezil rüsvay edin, edin ki acı artsın daha kesin sonuç alın.

Mutlak kaybedin.

Geri dönüşü olamasın. 

Onu asla dinlemeyin.

Ne gereği var.

Nasılsa siz herşeyi daha iyi biliyorsunuz.

Konuşturmayın bile.

Siz gök gürültüsü gibi bağırın, tehdit edin, küfredin, hakaret edin, aşağılayın ve bu neviden her ne varsa esirgemeyin, 

çokça cömert davranarak, ezin gitsin.

Defolsun pislik.

İlgilenmeyin zaten şu ana kadar yaptığınız içten ilgi ona fazla bile.

Dır dır dır.

Kesintisiz.

En kaba ses tonunuzla.

Emir cümleleriyle.

Tehdit edalarıyla.

Süpersiniz.

Devam.

Durmak yok.

Asla yılmayın, yorulmayın.

Başaracaksınız.

Bakın zamanla nasıl yola geliyor.

Ve ardına bile bakmadan çekip gidiyor, demiyeceğim, dört nala kaçıp yok oluyor.

Alkış

Başardınız

Ödül sizin

Artık siz sizesiniz

Çıkarın  o yapayalnızlığın keyfini

 

 

. YA DA …

Merak et.

Sor.

Araştır.

İstişare et.

Sorgula.

Ölç.

Biç.

Empati yap.

Şefkatli davran.

Sonra karar ver.

Ve uygula.

 

 

. KENDİNE DÖN …

Kendimize dönelim ve iyilerden olalım.

 

 

. VE MUTLU SON …

O, ben olsaydım.

Bana nasıl davranılmasını isterdim, beklerdim ve nasıl davranılırsa kendimi iyi, mutlu ve güvende hissederdim diye düşünmeden sakın kimseyi yargılama ve asla hemen hüküm verme.

Acaba onu o duruma, öyle davranmaya, öyle düşünmeye, öyle konuşmaya hangi şartlar ve sebepler itti.

Biliyor musun?

Bilmiyorsan acele etme.

Anlamaya çalış ve empatiyi hükümlerinin süzgeci yap.

Onun yerine kendini koy ve o anda sana nasıl davranılmasını istiyorsan ona öyle davran ve öyle konuş.

Anlayış her şeyi kolaylaştırır, güzelleştirir.

Anlayış hayatın yapı taşıdır, onarır, fetheder, kazandırır.  

 

Tüm bunları yüreği sevgi ve merhamet dolu olanlar, başarabilir.

Onlardan olmanız duasıyla

 

erolyazıcı / ABBEYT ♥️

 

 

 

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.