Uluğ Bey: Timur’un Torunu ve Bilim Dünyasının Unutulmaz Alimi

Timur’un torunu olan Uluğ Bey, 15. yüzyılda Semerkand’da kurduğu medrese ve rasathane ile bilime yön verdi. Onun hayatı, hükümdarlığı ve bilime katkıları burada.

Uluğ Bey, Timur’un torunu ve Mirza Şahruh’un oğlu olarak tarih sahnesine çıkmış önemli bir hükümdar ve bilim insanıdır.

Askeri başarıları dedesi kadar büyük olmasa da, ilmi ve bilime kattıklarıyla yalnızca Türk tarihine değil dünya bilim tarihine de damga vurmuştur.

Semerkand’da kurduğu medrese ve rasathane, çağının en önemli ilim merkezleri arasında yer almış, yetiştirdiği alimler sayesinde astronomi ilmi yüzyıllar boyunca aydınlık saçmıştır.




Doğumu ve Çocukluğu
 

Asıl adı Muhammed Taragay olan Uluğ Bey, 22 Mart 1394’te dünyaya geldi. Dedesi Timur seferdeyken torununun doğumunu öğrenince çok sevinmiş ve esirleri bağışlamıştı. Böylece Uluğ Bey’in doğumu, birçok insanın hayatının kurtulmasına vesile oldu.




Timur, torununu çok seviyordu ve sarayda herkes ona “Muhammed Uluğ Bey” demeye başlamıştı. Zamanla “Uluğ Bey” adı, esas adının önüne geçti. Çocukluğunda annesi ve babası yanında değil, Timur’un hanımı Saray Mülk tarafından büyütüldü. Bu gelenek, o dönemin coğrafyasında yaygındı.



Timur’un Yanında Yetişmesi
 

Uluğ Bey, dedesi Timur’un çadırında devlet işlerine tanık oldu. Timur torunundan hiçbir şeyi gizlemiyor, bizzat devlet işlerini öğrenmesini istiyordu. Ancak Uluğ Bey siyasetten çok dedesinin kültürel faaliyetlerine ilgi duyuyordu. Timur okuma-yazma bilmediği için alimlerden kitapları dinlerdi. Bu toplantılar, Uluğ Bey’in ilme olan merakını artırdı.


 

Taht Mücadelesi ve Semerkand’ın Yönetimi
 

1405’te Timur öldükten sonra taht mücadeleleri başladı. Uluğ Bey’in babası Şahruh 1409’da Semerkand’ı ele geçirerek hükümdarlığını ilan etti. Semerkand’ın idaresi ise Uluğ Bey’e bırakıldı. Böylece Uluğ Bey, Maveraünnehr’in hakimi oldu.



Hükümdarlığı ve İlmi Faaliyetleri
 

Uluğ Bey askeri seferlerde dedesi kadar başarılı değildi. Asıl ilgisini bilim, sanat ve avcılık çekiyordu. Kuşlara olan ilgisiyle bilinen Uluğ Bey, onların isimlerini hafızasında tutabiliyordu.
 


 

Bilim alanında ise büyük işler yaptı. Semerkand’da iki medrese ve ünlü rasathane kurdu.





Rasathanesinde Kadızade Rumi, Gıyasettin Cemşid ve Ali Kuşçu gibi alimlerle birlikte çalıştı. Yaptığı gözlemleri “Yıldızlar Kitabı” adlı eserinde topladı.

Bu kitapta 1018 yıldızın koordinatları yer alıyordu.



 

Uluğ Bey’in Sonu
 

Oğlu Abdüllatif, babasının ilim merakını değil, dini otoriteyi benimsemişti. 1447’de Mirza Şahruh’un ölümüyle başlayan taht kavgalarında Abdüllatif, babasına karşı geldi. Uluğ Bey savaşı kaybedince Mekke’ye gitmek istedi. Ancak Abdüllatif’in emriyle Abbas adında biri tarafından öldürüldü.

 

Uluğ Bey’in Mirası
 

Uluğ Bey’in ölümüyle birlikte bir dönem sona erdi. Ancak onun kurduğu medrese ve rasathane, astronomi bilimine yön verdi. Ali Kuşçu gibi alimler sayesinde ilmi, sonraki yüzyıllara aktarıldı.

 


22.08.2025 13:06:36