Şirvan Ünal, açıklamasında şu sözlere yer verdi:
“AK Parti Kongresi’nde yeni MKYK ve MYK, yani “A Takımı” yaklaşık iki ay önce belirlendi. Aradan geçen bu sürede, Avrupa’da yaşayan milyonlarca Türk vatandaşı olarak sormadan edemiyoruz: Bizim için ne yapıldı?
Evet, gayretli, etkili, “Hah işte bu!” dedirtecek bir adım gördük mü? Hayır. Avrupa’dan seçilen milletvekilleri ne iş yapar, neyle ilgilenir, bilen var mı?
Sorunlarımız azalacağına çoğalıyor. Neden adım atmıyorsunuz?
Ramazan ayında, UID (Uluslararası Demokratlar Birliği), bol bol yemek organizasyonları düzenledi. Bakanlar, milletvekilleri geldi, birlik beraberlik mesajları verildi. Herkes birbirini çok sevdiğini söyledi. Çorbalar içildi, pilavlar yenildi, tatlılarla sohbetler tatlandı. Ama sonra?
Sonrası yok.
Hiçbir sorunu dinlemeden, çözüm sözü vermeden geldikleri gibi döndüler. UID ise sosyal medyada etkinlik fotoğrafları paylaşarak “bir şey yapıyormuş” gibi görünmeyi tercih etti. Çünkü somut çözüm yoktu, sadece bolca görüntü vardı.
Avrupa’daki Türklerin tatil dönemi yaklaşıyor. Emeklisi, işçisi, öğrencisi… Herkes sılayı rahim için yola çıkacak. Düğünler, nişanlar, ev ziyaretleri, ekonomik katkılar… Yine vatan için yollara düşülecek. Peki, bu kadar katkıya karşılık devletimiz ne yaptı?
Konsolosluklardaki randevu çilesi devam ediyor. Sıla yolu işkenceye dönüşüyor. Gümrükte sorunlar bitmiyor. Mavi Kart sıkıntısı sürüyor. Türk Hava Yolları’ndaki pahalılık can yakıyor. Ve hâlâ çözülemeyen, trajikomik bir sorun var: Telefonlar 4 ay sonra kapanıyor! Avrupa’da yaşayan bir vatandaşın telefonu, ülkesinde 4 ay sonra kapanıyor. Bu gerçekten gurbetçi için utanç verici bir durum.
Ramazan ayında Avrupa’ya gelen yetkililer, tüm bu sorunları dinledi. Ama ne bir çözüm sözü verdiler, ne bir müjde… Yine sosyal medyada pozlar, yine bolca görüntü, ama maalesef yine sıfır sonuç.
Buradan bir kez daha sesleniyoruz.
Avrupa’daki 7 milyon Türk, Almanya’daki 4 milyon gurbetçi sesini duyurmaya çalışıyor. Her yıl ülkesine hem ekonomik hem kültürel katkı sunuyor. Ama karşılığında hak ettiği ilgiyi göremiyor.
Biz ekstra bir şey istemiyoruz. Birkaç dokunuşla çözülebilecek problemlerimiz var. Bunun için Bakanlar Kurulu’nun toplanmasına gerek yok. Meclis bir saat içinde bu düzenlemeleri yapabilir. Ama sessizlik sürüyor.
Seçilen milletvekillerine sesleniyoruz: Sessizliğinizi bozun artık! Ne zaman Meclis kürsüsünde Avrupa’daki Türklerin sesi olacaksınız?
Gelin, artık bu insanları sadece seçimden seçime hatırlamayın. Gerçekten dinleyin. Gerçekten çözün. Çünkü biz buradayız, duyuyoruz, görüyoruz, yazıyoruz, söylüyoruz. Siz de artık görün ve duyun."
30.04.2025 13:03:11