Türk edebiyatının usta ismi Necip Fazıl Kısakürek, derin düşünceleri ve keskin ifadeleriyle nesillere ilham vermiştir. Onun sözleri, yalnızca birer cümle değil; hayatın özünü, insanın kendini sorgulamasını ve hakikate yönelişini anlatan manevi birer rehberdir. İşte, her biri defalarca okunması gereken, Necip Fazıl’dan hayat dersi niteliğinde özlü sözler:
-
“Ey kendi ailesine bile hükmedemeyen ilerici (!), üç kıtaya, yedi denize hükmeden ecdadın mı gerici?”
-
“Camiye henüz dikeyken gel, yatay olarak zaten geleceksin.”
-
“Öz ana babasını huzurevine gönderip, evinde kedi köpek besleyen insanların olduğu bir ülkede yaşıyoruz.”
-
“Yola birlikte çıktıklarını, yolda bulduklarınla değişirsen hem yolunu kaybedersin hem dostunu.”
-
“Ya sadece Allah’a baş eğer, başka hiç kimseye eğmezsin; ya da herkese baş eğer, hiçbir şeye değmezsin.”
-
“İnsanlar ikiye ayrılır; vaktini beşe ayıranlar, vaktini boşa ayıranlar.”
-
“Abdülhamid Han’ı anlamak, tarihimizdeki her şeyi anlamak olacaktır.”
-
“Ya İslamla yükselir ya inkârla çürürsün. Bu yol mezarda bitmiyor, gittiğinde görürsün.”
-
“Önüne gelenle değil, seninle ölüme gelenle beraber ol.”
-
“Siz hiçbir sarrafın malını bağırarak sattığını duydunuz mu? Kıymetli malı olanlar bağırmazlar.”
-
“Soruldu mu ‘Ne bilirsin?’ diye, haddimi bilirim demeli. Soruldu mu ‘Ne istersin?’ diye, hakkımı isterim demeli.”
-
“Bir tohumda; gövdesi, dalı, yaprakları ve meyvesiyle bütün bir ağaç gizlidir.”
-
“Kim bu yüzü çizen sanatkâr ressam, geçip de aynaya soran olmaz mı?”
-
“Ömür, ağaç dalından savrulan bir yapraktır. Ne kadar genç olursan ol, sonun kara topraktır.”
-
“Ne gelirse başımıza Hakk’tandır, fakat geliş sebebi Hak’tan ayrılmaktandır.”
-
“İnsanı olgunlaştıran yaşı değil, yaşadıklarıdır.”
-
“Dinde zorlama yoktur; insan özgürdür elbette. İsteyen bu dünyada pişer, isteyen ahirette.”
-
“Aldığımız nefesi bile geri veriyorsak, hiçbir şey bizim değil.”
-
“Biz, ayakları şişene kadar namaz kılan Peygamber’in; gözleri şişene kadar uyuyan ümmetiyiz.”
-
“Dünya güzel olsaydı, doğarken ağlamazdık. Yaşarken temiz kalsaydık, ölünce yıkanmazdık.”
-
“Ömrün ilk yarısı, ikinci yarısını beklemekle; ikinci yarısı da ilk yarısının hasretiyle geçer.”
-
“İki çeşit insan vardır: Zaman geçtikçe hatalarıyla yüzleşip kendini düzelten, zaman geçtikçe yüzsüzleşen.”
-
“Bana ‘Neden sigarayı bu kadar çok seviyorsun?’ dediler. ‘Benim için yanan bir tek o var’ dedim.”
-
“Örtü, şuuruyla örtülmediğinde Allah katında bir değeri olsaydı, cennetin baş köşesinde rahibeler otururdu.”
-
“Ne başını kapat altını göster, ne altını kapat üstünü göster. Hepsini kapat da imanını göster.”
-
“Dün geçti, bugünü düşünüyorum, yarın var mı? Gençliğine güvenme; ölenler hep ihtiyar mı?”
-
“Kadın, mezarlığa girerken başını kapatıyor; dışarı çıkarken açıyor. Ölüye karşı kapanmak, diriye karşı açılmak ne akıldır?”
-
“Tomurcuk derdinde olmayan ağaç, odundur.”
-
“Ayağın taşa takıldığında bile ‘Allah kahretsin’ dememelisin. Dua etmelisin ki taşa takılan bir ayağın var.”
-
“Şimdi Fatih Sultan Mehmet Han kalksa mezarından, ne ben onu tanırım ne de o beni. Ama ‘İstanbul’u Bizanslılar geri almış’ deyip tekrar savaşır.”
-
“Allah var, fakat bizim O’ndan ancak sorulduğunda haberimiz var.”
-
“Benimki benim, seninki de senindir! Bu şeriattır. Seninki senin, benimki de senindir! Bu tarikattır. Ne benimki benim ne de seninki senin, her şey sadece Allah’ındır. Bu da hakikattir.”
-
“Yanında olduğum zaman değerimi bilmezsen, değerimi bildiğin gün beni yanında bulamayabilirsin.”
Bu sözler, yalnızca birer öğüt değil; yaşamın anlamını, insanın kendine ve Yaradan’a karşı duruşunu sorgulatan derin mesajlardır. Necip Fazıl, her kelimesinde hem geçmişin hem geleceğin ışığını taşır.
13.08.2025 15:53:16