Günümüzde Müslümanların yaşadığı derin krizler sadece siyasi, sosyal veya ekonomik değil; temelde itikadi ve akli bir kopuşun sonucudur. Kur’an’la bağını zayıflatan bir toplum, hurafelerle beslenen yapay din anlayışlarına mahkûm olur. Mezheplerin, cemaatlerin, sloganların gölgesinde Allah’ın emrettiği duruştan uzaklaşılır. Bugün yaşadığımız sıkıntılar, İsrailoğulları’nın tarihsel hatalarına benzer biçimde tekrarladığımız yanlışların bir faturasıdır. Artık kurtuluşu dışarıda ya da gelecekte değil, Kur’an’da ve kendi içimizde arama zamanı gelmiştir.
Gerçeklerle Yüzleşme Zamanı – 7 Tespit
1. Kur’an’la Bağ Kopmuştur
Müslümanlar, Allah’ın emrettiği din yerine geleneklerin gölgesinde şekillenen bir anlayışı benimsemiştir.
2. Hurafeler Kur’an’ın Yerini Almıştır
Masal, menkıbe ve uydurma hikâyeler, vahyin önüne geçmiştir. Bu sapma, ilahi cezayı da beraberinde getirmiştir.
3. Ayrışmalar Ümmeti Parçalamıştır
Mezhep, cemaat ve siyasi taassuplar; İslam ümmetini bölen en büyük tuzaklardan biri olmuştur.
4. Suni Peygamberler ve Kur’anlar Oluşturulmuştur
Kur’an merkeze alınmayınca, insanlar kendi ideolojilerine uygun yeni “din algıları” ve “önder figürleri” üretmiştir.
5. Slogancılık ve Projesizlik Fayda Değil Zarar Getirir
Plansız çıkışlar ve duygusal tepkiler sadece can kaybını artırır, çözüm değil kaos üretir.
6. Geçmişin Dinleştirilmesi Çağdan Koparır
Yüzyıllar önceki yorumlar bugün mutlak doğru gibi sunulmakta, çağa hitap edilememektedir. Bu da isyanı doğurmaktadır.
7. Akıl ve Kur’an Merkezli Yeni Bir Yorum Zorunludur
Artık yeni bir arayışa değil, asıl kaynağa; Kur’an’a dönüşe ve onu çağın diliyle yorumlamaya ihtiyaç vardır.
İsrailoğulları’nın düştüğü hatalara düşen İslam ümmeti, artık bu bedeli ödememeli. Gökte kurtarıcı beklemek yerine Kur’an’a sarılmak, kader diyerek susmak yerine Allah’ın emrettiği duruşu göstermek zorundayız.
11.07.2025 16:18:15