1. AĞIRBAŞLILIK
Hiçbir dövünme ya da aşırı hareketlerle ıstırap ifade etme görüntüsü yok. Üzüntünün kendisi yüceltildi.
2. ONUR
Su ve yiyecek kuyruklarındaki disiplin.
Hiçbir kaba söz ya da sert el kol hareketi yok. Sakinlikleri övgüye değer.
3. YETENEK
Örneğin, inanılmaz mimarlar. Binalar sallandı ama yıkılmadı.
4. ERDEM
İnsanlar sadece o anda gereksinimleri olanları aldılar. Başkaları da bir şeyler alabilsin diye.
5. DÜZEN
Hiçbir dükkân yağmalama yok. Yollarda korna çalmak, sollamak yok. Sadece anlayışlı tavırlar.
6. ÖZVERİLİ
Elli çalışan deniz suyu pompalamak için nükleer reaktörlerin içinde kaldı. Bunların yaptıklarının karşılığı nasıl ödenebilir?
7. DUYARLILIK
Lokantalar fiyatlarında indirim yaptı. Korunmayan bir bankamatiğe hiç kimse saldırmadı. Güçlüler zayıflara baktı.
8. EĞİTİM
Yaşlılar ve çocuklar dahil herkes ne yapacağını tam olarak biliyordu. Aynen de yaptılar.
9. MEDYA
Bültenlerde kendilerini mükemmel bir şekilde dizginlediler. Aptalca konuşan muhabirler/spikerler yoktu. Sadece sakin bir şekilde yapılan habercilik. En önemlisi de, durumdan faydalanarak kolay yoldan kendine pay çıkarmaya çalışan politikacılar yoktu.
10. VİCDAN
Bir mağazada elektrikler kesildiğinde, insanlar aldıkları şeyleri tekrar raflarına koydular ve sessiz bir şekilde çıktılar.
11. TEVAZU
Kendini üstün görmeden, başkasını küçük görmeden yaşamak.
Japon halkı, yaptıklarını bir övünç aracı değil, bir sorumluluk olarak gördü.
Gerçek büyüklük, gösterişsiz olmaktır.
12. SABIR
Sıkıntı anında sükûnetini kaybetmeden bekleyebilmek.
Afet anlarında bile bağırmadan, çağırmadan, düzen içinde beklediler.
Sabır, insan karakterinin sağlam kalelerinden biridir.
13. TEMİZLİK
Sadece bedeni değil, çevreyi ve düşünceyi de arındırma hali.
Stadyumda maç izledikten sonra bile çöplerini toplayan bir toplum.
Temizlik hem dışa hem içe yansıyan bir bilinçtir.
14. SADAKAT
Aileye, vatana, işe ve verilen söze bağlılık.
Görevden kaçmadan, sorumluluktan sakınmadan, ülkesinin selameti için görevini yapan insanlar…
Sadakat, güvenin temelidir.
15. MÜTEVAZİ LİDERLİK
Otoriteyi kibirle değil, hizmetle yaşamak.
Krizin ortasında bile halkının içinde duran yöneticiler…
Liderlik, öne çıkmak değil, önde durarak yükü taşımaktır.
16. TOPLUMSAL ŞUUR
“Ben” değil, “biz” diyebilmek.
Yiyeceği paylaşan, sırada bekleyen, yaşlıya yer veren bir toplum.
Toplumsal bilinç, bir milletin vicdanıdır.
17. DÜRÜSTLÜK
Bir başkasının görüp görmemesinden bağımsız, haktan yana olmak.
Elektrikler kesilince alışverişi yarım bırakan insanların vicdanı…
Dürüstlük, görünmeyeni de hesaba katan bir ahlaktır.
18. HİZMET AHLAKI
Yaptığı işi kutsal saymak ve hakkıyla yapmak.
Bir metro çalışanının bile saatlerce görevini aksatmadan yapması gibi…
Hizmet, iş değil; insanın kalitesinin yansımasıdır.
19. MİNNETTARLIK
Yardım alırken bile teşekkür etmeyi bilen gönül hali.
Dış yardımlar karşısında şükran duygusunu açıkça dile getiren bir halk.
Minnet, kalbin asaletiyle ilgilidir.
20. ÖZ FARKINDALIK (İRFAN)
Kendini tanıma, sınırlılıklarını bilme ve haddini aşmama erdemi.
Her bireyin toplumun bir parçası olduğunun bilincinde hareket etmesi…
Bu farkındalık, bilgiden öte bir olgunluk seviyesidir.
21. EMPATİ
Kendini bir başkasının yerine koyabilmek.
Sadece anlamaya çalışmak değil; acıyı, sevinci, kararsızlığı içselleştirebilmek.
Empati, insanı yargıdan korur; sevgiye yaklaştırır.
22. ADALET DUYGUSU
Tarafsız, hakkaniyetli ve ilkesel olmak.
Yakınımız bile olsa yanlışa yanlış diyebilmek.
Adalet, vicdanın toplumsal halidir.
23. SÖZÜNE SADAKAT (EMANET BİLİNCİ)
Verdiği sözü yerine getirmek, kendisine duyulan güveni kutsal bilmek.
Emanet edilen her şeyde sorumluluk taşımak.
Sadakat, sözün namusudur.
24. MERHAMET
Güçlüyken affedebilmek, düşeni kaldırmak, sessiz olanı duymak.
Sadece duygusal değil; bilinçli ve sorumlu bir şefkattir merhamet.
Zulmü değil, merhameti güçlü kılan bir karakter.
25. ALÇAKGÖNÜLLÜLÜK
Bilgiyi, makamı veya başarısını başkalarının başına kakmadan yaşamak.
Kendi değerini sessizce taşımak.
Gerçek güç, gösterişe ihtiyaç duymaz.
26. ŞÜKÜR
Azla yetinmeyi bilmek, sahip olduklarına minnet duyabilmek.
Doyumsuzluğa karşı gönlün sükûnetidir şükür.
Şükreden insan, kıymet bilen insandır.
27. BAĞIŞLAYICILIK
Kırgınlıkları büyütmeden, nefreti taşımadan yaşamak.
Kin tutmayan bir kalp, en sağlıklı kalptir.
Bağışlamak, geçmişin yükünü bırakmaktır.
28. SÖZ EDEBİ
Konuşmadan önce düşünmek, incitmeden ifade etmek.
Dilini tutabilen kişi, kalbini de tutabilir.
Söz, insanın aynasıdır.
29. DİNLEME BECERİSİ
Sadece duymak değil; anlamak ve hissetmek için kulak vermek.
İnsanları anlamak, önce onları dinlemeyi gerektirir.
İyi bir dinleyici, iyi bir dosttur.
30. HEVES DEĞİL, SABIRLA DEVAM
Yalnızca hevesle başlayıp yarım bırakmak değil, istikrarlı bir biçimde yürümek.
İyi insan olmak daima bir süreçtir.
İstikrar, karakterin zamana yayılmış halidir.
Bu hasletlerin her biri, insanı içsel olgunluğa taşıyan bir merdivenin basamağıdır.
Teknolojinin, bilginin ve gücün ötesinde; gerçek uygarlık bu erdemlerin yeşerdiği gönüllerde kurulur.
“İyi insan olmak” sadece bir ahlâkî mesele değil, aynı zamanda bir medeniyet meselesidir.
Ve yaşananlar gösterdi ki; medeniyet, yalnızca akılla değil, vicdanla kurulur.
Bu liste gerçekten de insanlık adına ibretlik bir aynadır.
İnsanların yaşadıkları büyük felaketler karşısında bile sergilediği yüksek karakter, bizlere "medeniyetin teknolojiyle değil, insanla başladığını" gösteriyor.
Bu ilkeler, bir medeniyetin özünü, bir insanın da iç yolculuğunun pusulasını gösteriyor.
30.04.2025 13:37:37