AKLIMA SIĞMAYANLAR “Cehalet mi, Cahillik mi?”

Cehalet, en güçlü devletlerin bile yok olmasına sebep olabilir…

Hepimizin bildiği gibi cehalet; bilgisizlik, tecrübesizlik demektir.
Ama aynı zamanda; kibir, bozgunculuk, zorbalık anlamlarını da içinde barındırır.

Bilgi edinmenin çeşitli yolları var. Eğitim alırsın, kitap okursun, çevreyle iletişime geçersin vs…
Önemli olan bilgiyi kullanabilmek ve cehaletten, cahillikten sıyrılabilmektir.
Bu çok zor bir zanaat olsa gerek.

Böyle söylüyorum çünkü;
İyi eğitim almış ama vahşice eşini öldüren bir profesörü düşünün.
Ya da temsil ettiği kurumu uçurumun kenarına kadar sürükleyip, aşağı düşmesini seyredemeyecek kadar kibirli bir yöneticiyi.
Veya akıntıya kürek çektiğini kavrayamayan ve sırf çevresinin söylemlerine kulak kabartarak eyleme geçen, mürekkep yalamış insanları düşünün.
Tarih, bu gibi kişilerin olaylarıyla dolu ve biz hiçbirinden ders almıyoruz…

Size Ürgüp’te yaşamış, Mustafa Güzelgöz’ü hatırlatmak isterim.
Kütüphanecilik yaptığı şehirde kırsal kesimdeki halkı cahillikten kurtarmak için, eşeğe yüklediği kitaplarla kapı kapı dolaşırmış.
Çeşitli girişimlerle bir tane olan dağıtım aracını on taneye çıkartıp, insanların kitap okuyarak bilgilenmesini sağlamış. (Hatta bir genç, okuduğu kitaptan etkilenerek yapacağı eylemden vaz geçmiş.)
Zaman içinde “Eşekli Kütüphaneci Mustafa Amca” ismiyle nam salmış.
Köylerde açılan, çeşitli kursların ve faaliyet alanlarının kurulmasına öncülük edip, her birinde görev almış.
Yaptıkları ülke dışından duyulunca destek bir yana ödül bile kazanmış.

Sonuç ne olmuş biliyor musunuz?
“Kütüphanecilik faaliyetlerinin dışına çıkmakta ve ödenekleri şahsi çıkarları için kullanmaktadır.” şeklindeki bir teftiş raporuyla emekliye ayrılmak zorunda bırakılmış.
Aradan geçen zaman içinde Mustafa Bey’in öğrendiği; bu raporun müfettişe baskıyla hazırlatıldığı olmuş.
Müfettişin yaptığı ya da ona yaptırılan, cehaletten mi yoksa cahillikten miydi bilinmez.

Ama anlaşılan;
Hangi alanda olursa olsun gerek nazari gerek uygulamalı gerekse psikolojik eğitim almak, bilgilenmek ve bilgiyi kullanabilmek, yaşadığımız bu çağda şart gibi görünüyor.

Maksadım kimseyi düşünmeye sevk etmek değil,
Sadece ‘aklıma sığmayanlar’ ı sizinle paylaşmak istedim.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.